Büyükşahin: Faiz sebeptir enflasyon sonuç tezinin faturası Türkiye’ye çok ağır oldu! Al Ain Türkçe Özel
AK Parti’nin ‘’yeni ekonomik modeli’ni terk edeceği, uluslararası ekonomi normlarına döneceği yönündeki iddialara ilişkin ekonomist yazar Taylan Büyükşahin, Al Ain Türkçe’ye değerlendirmelerde bulundu.
Reuters’a göre AK Parti'nin ekonomi politikalarında tartışmalı "yeni ekonomi modeli"ni terk ederek “faiz sebep enflasyon sonuç” politikasını rafa kaldırıp, uluslararası ekonomi normlarına döneceği, ifade ediliyor.
Konuya ilişkin Al Ain Türkçe’den Merve Öney, ekonomist, yazar Taylan Büyükşahin ile konuştu.
Büyükşahin, Mehmet Şimşek’in seçimlerin kazanılması durumunda yeniden Ekonomi Bakanı olacağına ilişkin, ‘’ Mehmet Şimşek’in döneceğini sanmıyorum. AK Parti’nin en güçlü olduğu dönemde siyaseti bıraktı. Şimdi büyük güç kaybetmiş olan ve seçimde kazanma ihtimali bulunmayan AKP’ye neden dönsün?’’ dedi.
Taylan Büyükşahin sorularımızı yanıtladı:
Yeniden serbest piyasa vurgusuyla ortodoks politikalara dönme adımlarında ekonomi eski bakanlarından Mehmet Şimşek'in adı öne çıkıyor. Şimşek piyasalarda nasıl karşılık bulur?
Mehmet Şimşek’in döneceğini sanmıyorum. AK Parti’nin en güçlü olduğu dönemde siyaseti bıraktı. Şimdi büyük güç kaybetmiş olan ve seçimde kazanma ihtimali bulunmayan AKP’ye neden dönsün? Ayrıca, ekonomi politikalarını doğrudan Erdoğan’ın Saray’da kurduğu paralel kabine yönetiyor. Şimşek’in başkalarından talimatla çalışma prensibi bulunmuyor.
Diyelim ki tüm bunlara rağmen Şimşek döndü. Uluslararası piyasalarda Şimşek’in ismi olumlu karşılanabilir ama bu durum Türkiye’nin CDS’lerini aşağı çekmez. Finansal sıkıntılar devam eder. Doğrudan yabancı yatırımlar gelmez. Çünkü piyasalarda fiyatlanan Şimşek değil, Erdoğan’ın ta kendisidir.
Ekonomide yıllardır uygulanan düşük faiz uygulamasından dönüşün ekonomiye etkisi ne düzeyde olur?
Faiz sebeptir enflasyon sonuç tezi ile çıkılan yolculuğun Türkiye’ye faturası çok ağır oldu. Yüksek enflasyon devam ederken, ülkenin makro dengeleri sarsıldı. Rekabetçi kur denildi ancak ihracatta beklenen artış sağlanamadı. Cari açık 50 milyar doları, dış ticaret açığı da 120 milyar doları buldu. Bu kısır döngüden çıkışın anahtarı sadece faizlerin yükseltilmesi değildir. Yüksek faizin de ülkeye faturası ağır olur. İyi bir bütçe disiplini içinde israfın bitirildiği, üretim araçlarının desteklendiği, dolaylı vergilerin payının azaltıldığı, barınma ve gıda krizinin yok edildiği bütüncül bir ekonomik reform gerekiyor.
Faiz, önemli bir problemdir. Ancak ekonomideki sıkıntıların sebebi sadece yanlış faiz politikası olarak görülemez. Türkiye bir ithalat cenneti haline geliyor. İhracatta artış sınırlı kalıyor. Yani üretmek yerine hazırı almayı tercih ediyoruz. Ülke açısından bu çok tehlikeli bir hal almaya başladı. Kıymanın kilosu 300 TL’ye geldi ve AKP yönetiminin dediği şu: “Gerekirse et ithal eder, fiyatları düşürürüz.” Bu bakış açısına sahip bir anlayışla ülke ekonomisinin toparlaması söz konusu olamaz.
19 TL bandında seyreden dolar ve yüksek enflasyona çözüm bulunması için ne tür hamlelerin yapılması gerekir?
Sanayide ve tarımda üretimi esas alan bir reform yapılmadığı sürece kur krizleri ve yüksek enflasyon devam eder. Ara malı ve hammadde ithalatımız, toplam ithalatın yüzde 80’inden fazla. Bunu süratle aşağı çekecek üretim teşvikleri verilmesi lazım.
Deprem felaketinin açığa çıkardığı maddi hasarın mevcut koşullara eklemlenmesiyle ekonomi nasıl bir yöne evrilir?
Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde Türkiye'nin hızlı bir şekilde çevreci üretim sistemini oluşturması gerekiyor. Yoksa ihracatta ciddi bir kayıp yaşanması söz konusu. Doğal afetlerle de yara alan iktisadi sistemi buna uygun şekilde yeniden kurgulamak lazım. Yenilenebilir enerji, sıfır atık, sürdürülebilir üretim teşvikleri verilmeli.
İş dünyası açısından şu anda arsa maliyetleri yatırımlar önünde en büyük engel olarak duruyor. Hazineye ait uygun araziler, sektörel bazda sanayiye açılmalı. Uzun vadeli kiralamalar yapılabilir. sanayicinin arsaya harcayacağı para böylece makineye, insana yatırım olarak döner.
İthalatı azaltacak her türlü üretimde devlet SGK prim teşviki, kurumlar vergisi indirimi ve düşük faizli finansman desteği sağlayabilir.