BRICS, Türkiye için ne ifade ediyor, hangi gelişmeler yaşanabilir? Al Ain Türkçe Özel
Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı BRICS zirvesinin Türkiye açısından önemine ve hangi gelişmelerin yaşanabileceğine yönelik değerlendirmelerini Al Ain Türkçe ile paylaştı.
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nden oluşan BRICS zirvesi, Rusya’nın ev sahipliğinde 22-24 Ekim tarihinde gerçekleşecek. Zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak. Zirvede pek çok gelişmenin ele alınacağı, Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesinin de gündeme gelebileceği bekleniyor.
Peki BRICS zirvesinde neler olabilir, BRICS zirvesinin üyeler ve Türkiye açısından önemi ne? Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç, zirveye yönelik değerlendirmelerini Al Ain Türkçe ile paylaştı. Oruç, sözlerine zirvenin hedefinin Batı’nın küresel ekonomi üzerindeki tasallutunu kırmak ve alternatif bir yol oluşturmak olduğunu belirterek “2024 yılı başında Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin de katılımıyla iyice güçlenen BRICS, doğal olarak Türkiye ile birlikte pek çok ülkenin katılmak istediği bir yapı haline dönüşmüştür. Çünkü BRICS son genişlemeyle beraber dünya nüfusunun yüzde 46'sını, dünya ekonomisinin de yüzde 31'ini temsil etmeye başlayarak 29 trilyon dolar seviyesine ulaşmıştır” dedi.
“Eylül başında Reuters Türkiye’nin BRICS’e üye olmak için resmi olarak başvurduğuna yönelik bir haber yapmış olsa da, bu haber doğrulanamamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuda Kazan’da yapılacak olan zirveyi işaret ederek, orada bazı gelişmeler olabileceği sinyalini vermiştir” diyen Oruç, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Türkiye’nin BRICS üyeliğini desteklediğini hatırlattı.
“TÜRKİYE’NİN BRICS’E KATILMA İSTEĞİ MAKUL”
Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne üye olması konusunda engeller sunulduğunu söyleyen Oruç, “Dolayısıyla Türkiye’nin kendisine alternatif ekonomik yapılar araması gayet rasyoneldir. Kaldı ki son dönemde NATO müttefiki de olan bazı AB ülkelerinin Türkiye’ye örtülü silah ambargosu uyguladıkları ve Türkiye’nin savunma sanayinde artan rolünden rahatsız oldukları anlaşılmaktadır. Bu nedenle Türkiye’nin tam olarak AB’nin alternatifi olmasa da, kendisine yeni ekonomik fırsatlar sunacak BRICS gibi yapıya katılma isteği gayet makuldür” diye konuştu.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un sözlerini de hatırlatan Oruç, “Bu açıklamalar bize, Türkiye’nin BRICS’i ve BRICS’e üyeliği nasıl algıladığı çok net bir şekilde göstermektedir. BRICS Türkiye için AB ve genel olarak Batı kampında bir türlü tam karşılık bulamayan ekonomik taleplerinin ve çıkarlarının, Küresel Güney olarak isimlendirilen yapının aktörlerinden müteşekkil BRICS’e üye olarak daha sürdürülebilir bir hale getirilmesi planlanmaktadır. BRICS üyeliğini AB üyeliğine bir alternatif olarak görmeyen Türkiye, AB üyeliği perspektifini de sürdürmekle birlikte, bu konuda karşısına çıkarılan zorlukların farkında olarak daha makul ve rasyonel bir yol izleme kararlılığındadır” ifadelerini kullandı.
Haydar Oruç
“TÜRKİYE, UYGUN BİRİKİM VE KAPASİTEYE SAHİP”
Oruç şunları kaydetti:
“Aynı zamanda dünya ekonomisinin Batı’dan Doğu’ya kaydığını gören ve bu yeni eksen içerisinde de inisiyatif almak isteyen Türkiye’nin, BRICS üyeliğiyle AB’den veya Batı’dan uzaklaştığını ileri sürmek yerine, ilgili tarafların Türkiye’yi bugüne kadar AB içerisine neden almadıklarını sorgulamaları gerekmektedir. Keza her ne kadar Türkiye için AB üyeliği hala önemli bir hedef olsa da, nihayetinde olmazsa olmaz bir koşul değildir.
Bilakis dünyada değişen şartlar ve güç dengeleri; Türkiye’yi yeni pozisyonlar almak durumunda bırakabileceği gibi, halihazırdaki konumunu sorgulayıp alternatif oluşumlara üye olmayı veya yeni oluşumları hayata geçirmeyi de gerektirebilir. Bu nedenle, Türkiye’nin BRICS’e olan ilgisini doğru okumak ve Türkiye’yi zaten kapısında tutulan AB’den tamamen dışlamak için bir bahane olarak ileri sürmek iyi niyetli bir yaklaşım olmayacaktır.
Zira Türkiye değişen koşullara kolaylıkla ve hızlıca ayak uyduracak ve kendi çıkarları için en uygun tercihleri yapacak birikim ve kapasiteye sahiptir”