Berkin Elvan, Okmeydanı’nda vuruluşunun 10. yılında anıldı
Gezi eylemleri sırasında Okmeydanı’ında evinden çıkıp ekmek almaya giderken başından vurulan Berkin Elvan, yaklaşık dokuz ay komada kaldığı yaşam mücadelesini kaybedeli 10 yıl oldu…
16 Haziran 2013’te Okmeydanı’ndaki Gezi eylemlerine destek eylemlerinde polisin attığı gaz fişeği sonucu başına isabet etmesiyle aylarca komada kaldıktan sonra 11 Mart 2014 günü yaşamını yitiren Berkin Elvan, vurulduğu günün 10. yılında vurulduğu yerde anıldı.
Berkin Elvan, Okmeydanı Gaziler Sokak’taki evinden ekmek almaya gittiği sırada polisin attığı gaz fişeğiyle başından vurulmuştu
Okmeydanı’nda yapılan yürüyüşün ardından, Berkin’in vurulduğu yere fotoğrafı ve karanfiller bırakıldı. Elvan ailesi adına basın açıklaması yapıldı. Ardından sözler alındı.
Anne Gülsüm Elvan ve baba Sami Elvan, sokağın başına karanfiller bıraktı.
Özge Elvan’ın aile adına okuduğu basın metni şu şekilde:
"Bugün bu sokakta, tam 10 yıl önce 14 yaşındaki oğlumuzu vurdular! Tam 10 yıldır oğlumuzu, yavrumuzu bizden ve yaşamdan koparanların hesap vermesi için adaletin peşinden koşuyoruz. 10 yıldır katillerin ve sorumluların yargılanması için adli makamları göreve çağırıyoruz.
Oğlumuz, yavrumuz, Berkinimiz 16 Haziran 2013’te, Gezi Parkı eylemleri sırasında katil Fatih Dalgalı’nın attığı gaz fişeğiyle yaralandı. 269 gün komada yaşam mücadelesi veren Berkinimizin bedeni 16 kiloya düştü. Dokuz ay boyunca yaşam mücadelesi veren oğlumuz, daha fazla dayanamadı ve onu 11 Mart 2014’te kaybettik.
2013’ten beri yürüttüğümüz adalet mücadelemiz, adliyenin tozlu raflarında kaldı. “Emri ben verdim” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargı karşısına çıkmadı. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu hesap vermedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 7 Şubat’ta Çapkın ve Mutlu’nun sorumluluklarıyla ilgili etkili bir soruşturma yürütülmediği görüşüne vardı ve Türkiye’yi mahkûm etti. Fakat Türkiye’deki adlî makamlar, bu karara rağmen hâlâ harekete geçmedi.
Berkinimizin katili Fatih Dalgalı’ya sadece ama sadece 16 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti Dalgalı’nın “kasten öldürme suçunu işlediğinin sabit olduğuna” hükmetti. İstinaf mahkemesi bu kararı onadı, Yargıtay hâlâ bir sonuca varmadı. Dalgalı, bir gün bile hapse girmedi. Bizim adalet arzumuz sona ermedi çünkü Berkinimizi bizden alan katiller bugün hâlâ sokakta geziyor.
Berkinimizin katillerine hak ettikleri cezayı vermeyenler, avukatımız Can Atalay’ı, mücadele arkadaşımız Mücellâ Yapıcı’yı, her zaman yanımızda olan Tayfun Kahraman’ı, Çiğdem Mater’i, arkadaşlarımız Ali Hakan Altınay ve Mine Özerden’i hapse tıkadı. Endişeliyiz! Okuması gereken çocuklarımız çalışmak zorunda bırakılıyor, tarikatlarda istismara uğruyor.
Çocuklarımız en güvenli olması gereken mahallelerde, parklarda öldürülüyor. Oyun yaşındaki çocuklar sokaklarda zırhlı araçların çarpması sonucu katlediliyor. Devleti yönetenler ve yargı makamı sessizliğini koruyor, bu cezasızlıktan güç alanlar, çocuklarımızı katletmeye devam ediyor. Biz de bu nedenle yargı makamına sesleniyoruz:
Berkinimizin katillerini bir an önce cezalandırın! Çünkü bir çocuğun yaşam hakkını ihlal edenlerin cezalandırılması, geride kalanların geleceğinin teminatı olacak. Başka Berkinler olmasın, çocuklar öldürülmesin diye adalet aramaktan vazgeçmiyoruz. Berkinimiz, oğlumuz, yavrumuz, daima bizimlesin, daima seninleyiz."