Belgeler savaşı | İhvan cepheleri, örgütün eğik duvarındaki çatlakları derinleştiriyor!
Birkaç gün önce, terörist olarak nitelendirilen İhvan grubunun "Mahmud Hüseyin Cephesi", siyasi vizyonunu açıklayan bir belgeyi duyurdu.
Cephe, İhvan'ı Mısır'da iktidara getiren Ocak 2011 olaylarından popüler bir meşruiyet kazanmak amacıyla açıkladığı belgeye "Ocak Belgesi" adını verdi.
Belge, İhvan projesinin manevi ve pratik açıdan çöktüğü, örgütün bölünme ve parçalanmanın acısını çektiği bir dönemde ortaya çıktı.
İhvan örgütü, birbiriyle çatışan üç cepheye bölündü: Birincisi, İstanbul'daki Mahmud Hüseyin liderliğindeki cephe; ikincisi, İbrahim Münir'in yerini alan Salah Abdel Hak'ın liderliğindeki Londra Cephesi; üçüncüsü ise, Muhammed Kamal'ın yerini alan Muhammed Montaser liderliğindeki Genel Ofis Cephesi.
Bu belge, örgüt adına yayınlanan üçüncü belge oldu. Londra Cephesi ve Genel Ofis, daha önce Ekim 2022'de iki ayrı belge yayınlamıştı. Her bir belge, İhvan'ın toplumdaki rolünü, eylem planını ve siyasi faktörlerle olan ilişkisini ortaya koyuyor.
Al-Ain News, İhvan örgütünün üç siyasi belge yayınlamasının sonuçları, Mahmud Hüseyin Cephesi'nin belgeyi yayınlamadaki gecikmesi ve son belgenin zamanlaması ve içeriği hakkında siyasal İslam uzmanlarının görüşlerini aldı.
Siyasal İslam uzmanları, bu belgenin grubun bölünmesinin ve yeniden birleşmenin imkansızlığının yeni bir kanıtı olduğunu ve hâlâ yalanlarını tekrarladıklarını vurguladı.
SONSUZA KADAR BÖLÜNMELER
Siyasal İslam alanında yazar ve araştırmacı olan Mounir Adeeb, Mahmud Hüseyin Cephesi'nin siyasi vizyonunu içeren yeni bir belge yayınlamasının, bölünmenin devam ettiğini ve her cephenin grubun düşüncesini ifade eden tek cephe olma konusundaki ısrarını sürdürdüğünü teyit ettiğini söyledi.
Adeeb, Londra Cephesi ve Genel Ofis belgelerinin yayınlanmasından bir yıldan fazla bir süre sonra Mahmud Hüseyin tarafından siyasi belgenin yayınlanmasının, Hüseyin ve cephesinin arabulucularla çıkmaza girdiğini ortaya koyduğunu belirtti.
Adeeb, Mahmud Hüseyin'in, cephesini diğer İhvan cephelerinden ayıracak siyasi belgeye sahip olmaya karar verdiğini ekledi.
TEKRARLANAN YALANLAR
Mounir, İhvan'ın yaşadığı ağır yenilginin ve 10 yılı aşkın süredir yaşadığı başarısızlığın, onu takipçilerini meşgul edecek, kamuoyunu uyandıracak, kitlelerin hafızasında kalacak olaylar aramaya sevk ettiğini belirtti.
Mounir, bu belgenin yalnızca varoluş kanıtı olduğunu ve içinde yeni bir şey bulunmadığına, anlamını yitirmiş eski, tekrarlanan geleneksel İhvan fikirlerinin bir derlemesi olduğuna dikkat çekti.
"Belgede, İhvan’ın vatana ve vatanseverliğe inandığı, sınırların güvenliğini sağlamak için çalıştığı iddia ediliyor. Bu, İhvan’ın defalarca tekrarladığı en büyük geleneksel yalandır. Bunlar aslında sınırlara inanmayan uluslarüstü bir örgüttür." şeklinde konuştu.
KAYBOLAN MEŞRUİYET ARAYIŞI
Siyasal İslam yazar ve araştırmacısı Amr Abdel Moneim şöyle konuştu: "Mahmud Hüseyin ve İstanbul Cephesi belgesi, başlığından itibaren Ocak ayında yeni bir meşruiyet aradıkları anlamına geliyor. Belgenin içeriğine gelince, hiçbir ağırlığı yok, belge siyasi değer taşımıyor ve yeni bir şey sunmuyor. Belge, Müslüman Kardeşler'in 25 Ocak 2011 olaylarıyla ilgili paragraflar eklediği eski siyasi programının tekrarı niteliğinde.
" Abdel Moneim, "Al Ain News"e şunları ekledi: "Belge, Mahmud Hüseyin Cephesi'ne yeni bir meşruiyet kazanma girişimidir. 25 Ocak akşamı, 25 Ocak 2011'deki olaylardan meşruiyet eksikliğini gidermeye yönelik açık bir girişimle 'Ocak Belgesi' başlığı altında yayınlandı.
TÜRKİYE'DE İHVAN KRİZİ
Abdel Moneim, belgenin kamuoyuna sunulma şekli ve yönteminin Türkiye'de Mahmud Hüseyin Cephesi'nin krizinin derinliğini doğruladığını açıkladı. Parçalanma yaşayan İstanbul Cephesi, Watan kanalının ekranından başka bir eylem yolu bulamadı, daha önce olduğu gibi kitlesel bir konferans düzenlemedi. Abdel Moneim, bunun Türk yetkililerin artık bu faaliyetlere izin vermediği ve İhvan üyelerinin hareketlerine kısıtlamalar geldiği anlamına geldiğini düşünüyor. Abdel Moneim, "Belge sunumunda güçlü isimlerin bulunmamasına gelince, bu onların destekçilerini kaybettiklerini ve belgeyi destekleyecek güçlü isimler bulamadıklarını doğruluyor." dedi.