Bayraktar: Türkiye fiilen enerji merkezi olmaya başladı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milliyet yazarı Didem Özel Tümer’e açıklamalarda bulundu. “Türkiye fiilen enerji merkezi olmaya başladı” dedi. Tümer, Bayraktar’ın açıklamalarını bugünkü yazısına taşıdı.
Milliyet Gazetesi yazarı Didem Özel Tümer, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’la yaptığı söyleşiyi bugünkü yazısına taşıdı. Bayraktar’ın “Türkiye fiilen enerji merkezi olmaya başladı” sözlerini aktardı. Doğalgaz ve elektrikte Türkiye’nin hedeflerini özetledi. Bayraktar’ın Türkiye’nin enerji konusunda anlattığı hedeflerini okurlarına aktardı.
Didem Özel Tümer’in yazısı şöyle;
Enerjide hedef ‘tam yol ileri’
Sakarya Gaz Sahası’nın yeni günlük üretim hedefinin 60 milyon m3 olduğunu açıklayan Bakan Bayraktar, “Türkiye’nin konutta kullandığı gaz buradan karşılanabilir” dedi. Bayraktar Türkiye’ye ihtiyacının ötesinde gaz getirebilecek altyapı bulunduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin fiilen ‘enerji merkezi’ olmaya başladığını söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar 2016’dan bu yana Türkiye’nin Milli Enerji ve Maden Politikası’nın oluşturulup, uygulanması için çalışıyor. Bakan Bayraktar ile TPAO Filyos Limanı’nda aynı anda bakıma alınan ve ilk kez bir arada bulunan derin sondaj gemileri Fatih, Kanuni ve Abdülhamit Han ile diğer filo üyelerinin eşliğinde Türkiye genelindeki arama ve sondaj faaliyetleri ile Türkiye’nin enerji merkezi haline gelme sürecini konuştuk.
Sakarya Gaz Sahası’nın yeni günlük üretim hedefinin 60 milyon m3 olduğunu açıklayan Bakan Bayraktar, ortaya koyulan hedeflerin sahanın kendilerine söyledikleri olduğunu vurguladı. Gaz ve petrol sahalarına ilişkin tüm anonslarının uluslararası standarda uygun olduğunu belirten Bayraktar, “Çünkü bunu yapmadığımız takdirde buradaki işin büyüklüğü, başarısı gölgeleniyor” dedi.
Bakan Bayraktar özetle şunları söyledi:
“-(Sakarya Gaz Sahası) Açıkladığımız 710 milyar m3 gazımız var. Hedef 60 milyon m3 günlük üretim. Yıllık 20 milyar m3 civarında olur. Kabaca Türkiye’nin konutta kullandığı gaz buradan karşılanabilir. Bugün 22 milyar m3’e yakın konutta, 18 milyar m3 sanayide, 12-13 milyar m3 gaz santrallerinde elektrik üretimi için tüketim var. 60 milyon m3 muazzam bir hedef ve büyük bir rakam.
* Günlük 6 milyon m3 üretimi bugün itibarıyla aştık. 6 milyon m3 yaklaşık 2 milyon 650 bin hanenin gaz ihtiyacının buradan karşılanması demek. Bizim için çok önemli, çok değerli. Şimdi hedef 9.5-10 milyon m3’leri 2025’in ilk çeyreğinde görebilmek.
- Yüzer üretim platformu (FPU) şu anda Ümit Burnu’na yaklaştı. Madagaskar civarında. İlk etapta İçtaş Çanakkale’deki limanda bir takım işlemleri yapılacak. Sonra buraya (Filyos) gelecek. Bir yıla yakın burada aktivasyon süreci var. 2026’ın ortasında 20 yıl boyunca kalacağı sahaya götüreceğiz. 10 milyon m3 de ilave gaz oradan gelecek. 2026’nın 3. çeyreğine geldiğimizde bu sahadan günlük 20 milyon m3 gaz üretmiş olacağız.
Nasıl hub olunur?
- Enerjide ticaret merkezi olabilmeniz için belli şeylere sahip olmalısınız. Ürünün bol şekilde, farklı kaynaklardan gelmesi lazım. Gazın gazla rekabet edebiliyor olması lazım. 2016’da kapasiteleri 30 milyon m3 olan iki gazlaştırma tesisimiz vardı. Kapasitelerini artırdık. Dörtyol FSRU, Aliağa’da özel sektöre yaptırdığımız FSRU ve en son Saros’da devreye aldığımız gazlaştırma terminalleriyle 30 milyon gazlaştırma kapasitesi bugün 161 milyon m3’e geldi. Yılın 200 - 250 günü çalışsak Türkiye’nin ihtiyacının en az yarısını LNG olarak gemilerle alabiliriz. Amerika, Katar, Cezayir, Nijerya, Umman ile anlaşmamız var. Tedarikçilerimiz artmaya başladı.
- Gelişmiş bir pazarınız olacak, ki Türkiye buna sahip. Çok ciddi tüketimi var. Boru hatlarına ihtiyacınız var. 2018 TANAP’ın devreye alınışı. 2020’de Türkiye artık gazını TürkAkım üzerinden direkt Rusya’dan alıyor. Depolama kapasitemiz 2.6’dıydı, bugün 5.8’e çıktı. 2028’de 10-12 milyar m3’lere çıkmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla altyapılar doğal gaz boru hatları, uluslararası boru hatları, BOTAŞ’ın içeride yaptığı yatırımlar, FSRU yatırımları... Yani Türkiye’ye ihtiyacının ötesinde gaz getirebilecek altyapımız var.”
30 ülkeden gelen gaz Türk Harmanı
“- Malı tezgaha getirdik. Bir şeye, çıkışa ihtiyacım var. Burada da öne çıkanlar Bulgaristan ve Yunanistan. Özellikle Bulgaristan hattı Avrupa’da Romanya, Macaristan, Slovakya, Makedonya, Sırbistan bütün bu güzergaha gazı götürebileceğimiz yer. Oradaki tek engel mevcut kapasite, sadece 3.5 milyar m3. Bulgaristan’la kapasiteyi en az iki katına çıkarabilecek bir şeyi yapmaya gayret ediyoruz. Yeni boru hattı değil, yatırım yapılması lazım. Minimum yatırımlarla bunu nasıl artırırız? Türkiye’nin şu anda kullandığı gazın 50 milyar m3 olduğunu varsayın. Bunun yüzde 15’ini ihraç edilebilir bir altyapıyı da dışarı yönlü kurmaya gayret ediyoruz. Dolayısıyla ticaret merkezi fiilen olmaya başladı.
- BOTAŞ Bulgaristan’a, Macar şirketine gaz satıyor. Sırbistan’a kara tankeriyle LNG satıyoruz. Romanya’ya gaz veriyoruz. Artık BOTAŞ gazı ihraç eder hale geldi. Millet diyor ki ‘vay efendim bizim gazımızı Avrupa’ya, niye yurt dışına satıyorsunuz?’. Rusya’dan, Azerbaycan’dan, İran’dan gaz geliyor. Beş gazlaştırma tesisimiz var. Dünyanın birçok ülkesinden, otuzun üzerinde ülkeden buraya gaz geliyor. Hangi gaz kimin gazı öyle bir şey yok. Ticaret merkezi olmak bu demek. Biz illa buradan çıkan gazı ihraç ediyor filan değiliz. Ben Avrupalılara, ‘Turkish Blend’ dedim. Yani ‘Türk Harmanı’. Burada harman olup elde ettiğimiz gaz.
Ruslar ile sorun yok
- Ruslarla kurmayı planladığımız Gaz Ticaret Merkezi veya platformu için bir şirket kurmayı planlıyoruz. BOTAŞ - Gazprom ortaklığında, İstanbul Finans Merkezi’nde. EPİAŞ’ı da oraya taşıyoruz. Ruslarla problemli bir alanımız yok. Orada gazın ticareti yapılacak, bir fiyat oluşacak. Genel anlamda prensip olarak bu yüzde elli - elli yapısında mutabıkız. Ama bu biraz zaman alıyor.
* Herkes şu anda Türkiye’de de deli gibi yenilenebilir yatırımı yapmak istiyor. Yapıyorlar da. Muhtemelen 2024’te 5 bin megavatı geçeceğiz. Yüzde 98-99’u yenilenebilir olacak. Peki hava karardı elektrik ihtiyacımızı nereden karşılayacağız? Mutlaka bunu destekleyecek sistemler lazım. En temizi nükleer, sıfır karbon. Ondan sonra da doğal gaz santralleri. Biz doğal gaz santrallerinin önümüzdeki belki on, on beş, yirmi yıl mutlaka sistemde olması gerektiğini düşünüyoruz. Bence dünya da bu noktaya bir şekilde gelecek.
- Yaklaşık 3 bin megavatlık bir proje portföyünü BAE ile konuşuyoruz. Pazartesi (dün) teknik bir heyet tekrar buraya geliyor. Ama onun dışında Suudi Arabistan ile konuşuyoruz. Benzer büyüklükte bir portföyü, dolayısıyla bunlar olabilir. Henüz imzalanmış bir şey yok.”
Bakan Bayraktar Akdeniz havzasındaki sondaj faaliyetlerini de cep telefonundaki haritadan göstererek anlattı.
‘Akkuyu 29 Ekim’de güzel olmaz mı?’
Bakan Bayraktar, ‘Akkuyu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda üretime geçiyor mu?’ sorusuna, “29 Ekim güzel olmaz mı?” diye cevap verdi ama bazı sınamaları ve zorlukları olduğunu da hatırlattı. Bayraktar, “Akkuyu’da özellikle Almanya’da bekleyen ekipmanlar var. Bunlar olmazsa nükleer santral devreye alınmaz mı? Alınır. Çünkü bunu bir tek Siemens üretmiyor. Ama ikame edilmesi biraz zaman alır. Dolayısıyla şu anda o yola doğru gidiyoruz. Bu biraz hedef tarihlerimizi öteleyebilir” dedi.
Bakan’ı çok etkileyen istek
“- 2016’da strateji değişikliğine gittiğimizde 36 bin varil günlük petrol üreten Türkiye Petrolleri, şu anda sadece Gabar’dan 47 bin varilin üzerinde üretiyor. O gün Adıyaman, Batman, Trakya’daki sahalardan 36 bin varil üretiyorduk. Sadece şu anda Gabar’da Şehit Aybüke Yalçın ve Esma Çevik sahalarından Şehit Teğmen Akdeniz sahasından 47 bin varili geçti. Hedef 100 bin varile gidebilmek. Birkaç hafta önce görülmemiş bir kaza yaşadık. Sondaj kulesi yıkıldı. Olay çok yönlü araştırılıyor. Bir petrol mühendisi kardeşimiz, Mehmet İrfan Güler maalesef vefat etti. Ailesiyle telefonda konuştuk. ‘Ne yapabilirim sizin için?’ dediğimde ‘Efendim oğlumun adını yaşatacak bir sahaya, bir şeye verirseniz’ dedi. Tüylerim diken oldu. Bizden istediği şey bu. ‘Elbette ki yaşatırız’ dedik. İşte şimdi bunu yapacağız.”