Batırel’e göre ABD’de faiz düşecek, dolar dünyada değer kaybedecek
Türkiye Gazetesi yazarı Necmettin Batırel ABD’deki faizin geleceğinden hareketle Türkiye ekonomisindeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Türkiye Gazetesi yazarı Necmettin Batırel, ABD’deki son verilerin, yüksek faizin ekonomiyi bozduğunu açıkça gösterdiğini savundu. ABD’de artık faizlerin artırılmayacağını, tam tersine düşürüleceğini söyledi. Devamında Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Necmettin Batırel’in yazısı şöyle;
Rakamlar asla yalan söylemez
ABD’de kritik veriler tahminlerin altında kaldı borsalar şahlandı. Dünyanın en büyük ekonomisinde istihdam artışı beklentiyi karşılamadı, işsizlik oranı arttı, imalat endeksi geriledi. Diyeceksiniz ki, kötü veri nasıl olumlu algılanır? Şöyle: Ekonomideki bozulmanın ABD’de uygulanan yüksek faizin eseri olduğu net biçimde ortaya çıktığı için sıkı para politikasından gevşek para politikasına geçileceği netleşti... Özetle Amerika’da artık faizler artmayacak tam tersi düşürülecek. Yani dolar değer kaybedecek, risk iştahı artacak, emtia fiyatları düşecek, gelişmekte olan ülke para birimleri güçlenecek. Yurt içinde ekim ayında tüketici enflasyonu %3,4 ile piyasa beklentisi olan %4,0’ün belirgin altında geldi. Yıllık enflasyon ise %61,4 ile önceki aya göre sınırlı geriledi. Ancak iç talep zayıfladığı için enflasyon normalleşme dönemine girdi…
En sevindirici gelişme, üretici fiyatlarındaki düşüş. Eylülde 47,44 olan ÜFE, ekimde 39,39’a inerek 1 ayda 8 puan geriledi. Peki bu nasıl oldu? Enerji ithalatı için ödediğimiz para yüzde 36,4 azalarak 5 milyar 629 milyon 555 bin dolara düştü… Bizim kullandığımız brent petrol Orta Doğu’daki savaşa rağmen, 85 dolara geriledi, akaryakıt fiyatları aşağı çekildi.
Merkez Bankasının sıkı para politikasını sürdürmesi ve enflasyonda kalıcı ve belirgin bir düşüş sağlanana kadar faizin yüksek tutulacağına yönelik kararlı duruş sergilemesi Türk lirasını istikrar kanalında tutuyor. ÜFE’deki düşüş, maliyetlerin azaldığını gösteriyor. Bu durumda şirketler ürettikleri malların fiyatlarına daha az zam yapıyor. Yeni yılda maaş ve ücret artışları beklenen %33’lük enflasyona göre ayarlanacağı için ürünlere aşırı talep olmayacak. Maliyet enflasyonu denilen şey, bir mal veya hizmetin fiyatını oluşturan "katma değer" yapısının değişmesidir. Katma değer bir mal ve hizmetin "çıktı fiyatı ile girdi fiyatı arasındaki farktır." Bir başka ifade ile, "üretime katılan faktörlerin o mal veya hizmete ekledikleri değerdir." Bir mal veya hizmetin çıktı fiyatı ile girdi fiyatı arasındaki fark azalırsa maliyet enflasyonu küçülüyor demektir.
Uluslararası kredi kuruluşu Fitch Türkiye'nin 2023 yılındaki büyüme hızını %3,9’dan 4,1’e çıkardı. S&P Türk bankacılık sektöründeki riskler düzeldi, dedi. Türkiye’nin 5 yıllık risk primi 365 ile iki yılın en düşük seviyesine indi.
Global finans çevreleri yatırım için sıraya girdi. Dünyanın en büyük varlık fonları yeniden Türk tahvillerine ilgi göstermeye başladı. Aralarında Amundi, Abrdn, Itau'nun da olduğu 2 trilyon dolarlık kaynağı yöneten varlık fonlarının ilgisi Türk tahvillerini 2024’ün yıldızı hâline getirecek... Cari açık kapanıyor, Merkez Bankasının rezervleri 126,5 milyar dolarla son 1 yılın zirvesinde. IMF, millî gelirin dolar bazında yükseleceğini açıkladı. Kuruma göre, 2024 yılında millî gelir 1 trilyon 341 milyar dolar, 2025 yılında 1 trilyon 402 milyar dolar ve 2028 yılında ise 1 trilyon 576 milyar dolar seviyelerine ulaşacak. Bu durumda bugün 10 bin 600 dolar olan millî gelir, %66’lık artışla 17 bin 600 dolara çıkacak. Halkın refah düzeyi artacak...
TÜİK verilerine göre, Türkiye'de 23 milyon hanenin 13,2 milyonu kendi sahip olduğu evde oturuyor. 6 kişiden birinin otomobili var. Cep telefonu sayısı 90 milyonla toplam nüfusu aştı. Her yıl ortalama fiyatı 15 bin lira olan 10 milyon adet cep telefonu satılıyor. Bunun yüzde 96'sı akıllı telefonlar...
Rakamlar asla yalan söylemez. Ortadaki tablo böyle. Sevinelim mi? Evet!