Solakoğlu: Batı da, Erdoğan da ilişkilerinden memnun! Al Ain Türkçe Özel
Cumhurbaşkanlığı seçimini Tayyip Erdoğan’ın yeniden kazanmasının Türkiye ile Batı ilişkilerindeki etkisini ve Ankara’nın dış politikada alacağı olası tutumu emekli diplomat Engin Solakoğlu Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu yeniden Tayyip Erdoğan’ın kazanması ile dünya liderlerinin tebrik telefonları, iletileri de gündemde yerini aldı. Söz konusu mesajlar, AK Parti yönetiminin önümüzdeki dönem dış politikada alacağı tutumu da tartışmaya açtı. Erdoğan’ın dış politikada nasıl bir yörünge belirleyeceği tartışılırken, Batı medyasının manşetleri, Batılı liderlerin sonuçları memnuniyetle karşıladıklarına işaret ediyordu.
Söz konusu rahatlamayı ve gündemde yer alan soru işaretlerini emekli diplomat Engin Solakoğlu Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi. Solakoğlu, “Batı Erdoğan’dan, Erdoğan da Batı’dan memnun. Öncelikle bunu söylemek gerekiyor, bizde yaygın olarak dile getirilen tezlerin aksine durum bu. Tabi, bu durum Erdoğan’ın kaybetmesi halinde yasa bürünecekleri anlamına da gelmiyor Batılı yöneticilerin. Erdoğan’ın alternatifi de benzer bir kullanışlılığa sahipti Batı için” ifadelerini kullandı.
Batı ile Türkiye’nin yeni döneminde ekonomi alanının daha fazla öncelik kazanacağını söyleyen Solakoğlu, “Buradan hareketle Erdoğan’ın çaresiz kalacağını düşünmek çok gerçekçi değil. Ekonomik durumun kaygı verici olduğu gerçeği ile birlikte söylüyorum bunu. Ancak Batı, Türkiye’nin borcunu çevirebilir kalmasını kendi çıkarına da uygun bulacak. Bunun Türkiye için bedeli ağır olacak tabi. Varlıkların devri, yükselen vergiler, daha da yoksullaşarak Avrupa sermayesi için daha karlı bir unsur haline dönüşecek emekçiler… Avrupa bunu da bir fırsat olarak değerlendirecek.” dedi.
“İSVEÇ PAZARLIK BAŞLIĞI OLACAK”
Türkiye’nin ekonomik olarak kötü durumda olmasının Erdoğan’ın politikalarının dışarıdan bakıldığında yumuşak bir görünüm vermesinin beklenilmemesi gerektiğini vurgulayan Solakoğlu, “Söylem düzeyinde kimi alanlarda Batı’ya rest çekecektir ama hep masada kalacaktır. Bunu en somut örneğini İsveç’in NATO üyeliği konusunda göreceğiz. Süreç Temmuz ayında gerçekleşecek toplantıya kadar çözülmeyebilir, Erdoğan bu başlığı zamana yayarak pazarlık kozu olarak kullanabilir. Bir dizi yan gündem, bunlara ABD’nin F-16 satışı da dahil, masada kullanılacak.” dedi.
UKRAYNA BAŞLIĞI
Solakoğlu, Erdoğan’ın Ukrayna sahasında devam eden savaşa yaklaşımının değişmesini de pek beklenmemesi gerektiğini söylerken, Batı’nın da bundan çok şikayetçi olmadığının altını çizdi. Emekli diplomat, buna ek olarak “göçmen başlığında Avrupa’ya Türkiye’yi set haline getiren” Erdoğan’ın elinin zayıf da olmadının altını çizdi.
Solakoğlu, Türkiye’de Avrupa’nın yöneticilerine yönelik bakışın gerçekçi olmadığını da söylerken, “Türkiye’de insanların nasıl yaşadıkları, çalıştıkları, ülkede demokrasinin, adaletin durumu Batılı yöneticiler için önemli değil. Bunu umursamıyorlar. Türkiye aydını, Avrupa’nın yönetici sınıfının Türkiye’nin aksine demokrasiye önem verdiğini, insan haklarını kıymetli gördükleri gibi yanılgılara sahipler. Öyle bir kaygı mevcut olsaydı AİHM kararlarını ısrarla uygulamayan Ankara’nın çoktan Avrupa Konseyi’nden çıkarılmış olması gerekirdi.” ifadelerini kullandı.