Vurulan baraj sonrası 40 bin kişi evinden oldu!
Ukrayna'nın güneyinde, Rusya işgali altındaki bir barajda meydana gelen büyük yıkım sonucunda binlerce kişi tahliye edildi; hem Ukrayna hem de Rusya olayın sorumluluğu konusunda birbirlerini suçluyor.
Rusya kontrolü altındaki Ukrayna'nın güneyindeki Herson bölgesinde bulunan dev bir barajın tahrip olması ve suyun serbest kalması sonucunda, Ukrayna ordusu ve NATO, barajın tahrip edilmesinden Rusya'yı sorumlu tutarken, Kremlin suçlamaları reddederek olaydan Ukrayna yönetimini sorumlu tuttu. Bu durum, çevrede yaşayan binlerce kişinin tahliyesine ve potansiyel bir sel felaketi endişesine yol açtı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, bu olayın sonucunda yaklaşık 80 köy ve kasabanın sular altında kalabileceği uyarısında bulundu. Ukraynalı yetkililer, yaklaşık 40 bin kişinin tahliye edilmesi gerektiğini bildirdi. Tahliye edilmesi gerekenlerin 17 bini Ukrayna kontrolündeki, 25 bini ise Rusya kontrolündeki bölgelerden.
Tahrip olan baraj, Kahovka Hidroelektrik Enerji Santrali'nin bir parçasıdır ve şu anda Rus işgali altında bulunan Yeni Kahovka kentinde yer almaktadır. Bu baraj, Sovyetler Birliği döneminde Dinyeper Nehri üzerine inşa edilen altı barajdan biridir ve baraj gölü oldukça büyük boyutlardadır. Yerel halk tarafından "Kahovka Denizi" olarak da adlandırılan baraj, ABD'nin Utah eyaletinde bulunan Büyük Tuz Gölü kadar su tutabilir.
Barajın tahrip olmasının ne zaman başladığı bilinmiyor ancak, teyit edilen uydu görüntüleri, barajın durumunun kötüleştiğini ortaya koyuyor. Baraj etrafındaki yolun 2 Haziran'da hasar gördüğü görülüyor. Ancak, 6 Haziran'daki videolar, barajdan aşan suların yakındaki binaları çökerttiğini açıkça gösteriyor.
Ukrayna’nın hidroelektrik operatörü UkrHydroEnerho, istasyonun “tamamen tahrip edildiğini” ve tamir edilemeyeceğini bildirdi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy ayrıca, nehrin 150 ton endüstriyel yağla kirlendiğini ve 300 tonluk daha bir sızıntı riski olduğunu duyurdu.
Ukrayna ordusu, barajın bilinçli olarak Rusya tarafından tahrip edildiğini öne sürüyor ancak Kremlin, olayın arkasında Ukrayna'nın olduğunu iddia ediyor. Her iki tarafın iddiaları da bağımsız kaynaklar tarafından doğrulanamadı.
Baraj, önemli bir su rezervuarı sağlamakla birlikte, aynı zamanda Zaporijya Nükleer Santrali'ne, Rusya'nın kontrolü altında bulunan ve nehrin 160 kilometre kuzeyinde yer alan bir santrale soğutma suyu sağlıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) nükleer bir risk olmadığını, ancak durumun izlendiğini belirtti. Eğer barajdaki su seviyesi, Zaporijya'ya su pompalanması için gereken minimum 12,7 metrenin altına düşerse, santrali soğutmak için alternatif su kaynakları olduğunu ifade etti.
Özellikle baraj, Dinyeper Nehri'nden Rusya'nın işgali altındaki Kırım’a su taşımak için büyük öneme sahiptir ve buradaki su tedariki olumsuz yönde etkilenebilir. Rusya, 2014 yılında Kırım'ı ilhak ettikten sonra, Ukrayna'nın Yeni Kahovka'dan su taşıyan bir kanalı bloke etmiş ve böylece körfezde bir su krizi başlatmıştı. Ancak barajın olmaması durumunda düşen su seviyeleri, kanaldan su akışını tekrar olumsuz etkileyebilir.