Bakan Yardımcısı Sayan e-imza skandalına dair tüm soruları yanıtladı
BTK sahte belgelerle yapılan e-imza dolandırıcılığını engelleyecek önlemler aldı.

BTK, sahte e-imza skandalı sonrası yüz yüze kimlik doğrulamasını kaldırıp biyometrik ve çipli kimlik sistemine geçti. Sayan, eleştirileri tek tek yanıtladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, sahte e-imza ve diploma iddialarına ilişkin Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ın yönelttiği yedi soruyu tek tek yanıtladı. Sayan, teknik altyapıda bir güvenlik açığı bulunmadığını, sorunun kimlik doğrulama sürecindeki insan faktöründen kaynaklandığını belirtti.
Soru 1: BTK’nın sorumluluğu var mı?
Sayan, BTK’nın teknik anlamda bir sorumluluğunun bulunmadığını söyledi. Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcıları’nın sistemlerinin en yüksek güvenlik standartlarında çalıştığını vurgulayan Sayan, olayın teknik bir zaaf değil, sahte belgelerle kimlik doğrulama sürecinin yanıltılması sonucu gerçekleştiğini ifade etti.
Kimliklerin orijinal göründüğünü, fotoğraf eşleşmesinin doğru yapıldığını belirten Sayan, “Olayları ortaya çıkaran da biziz. BTK ve USOM olarak dijital izleri topladık, delil haline getirip adli mercilere sunduk” dedi.
Soru 2: Bir güvenlik açığı yok muydu?
Sayan, teknik olarak sistemin kırılmasının veya e-imzanın kopyalanmasının mümkün olmadığını belirtti. 5070 sayılı yasaya uygun üretilen güvenli elektronik imzanın kriptografik olarak çok güçlü olduğunu, yazılım veya donanım zafiyetinin bulunmadığını söyledi.
Sorunun, sahte belgelerle yapılan kimlik doğrulama aşamasında yaşandığını vurguladı.
Soru 3: BTK “Her şey dört dörtlüktü” mü diyor?
Sayan, “Sistem mükemmeldi, yapılacak başka bir şey yoktu” yaklaşımında olmadıklarını, güvenliğin sürekli güncellenen bir süreç olduğunu söyledi. Dünyadaki tüm kritik dijital sistemlerde olduğu gibi BTK’nın da sahadan gelen tecrübe ve saldırı girişimlerine göre sistemi güçlendirdiğini aktardı.
Soru 4: BTK Başkanı’nın sahte e-imzasının çıkarılması normal mi?
Sayan, bu durumun kesinlikle normal olmadığını ancak dolandırıcıların fırsat bulduklarında her seviyeden kişiye saldırabileceğini ifade etti. BTK Başkanı’nın “değerli hedef” olması nedeniyle böyle bir girişimde bulunulduğunu belirtti.
Sayan, farkın, bu girişimin kısa sürede tespit edilip önlem alınması ve adli sürecin başlatılması olduğunu söyledi.
Soru 5: Nerede zafiyet vardı?
Sayan, teknik altyapıda değil, yüz yüze kimlik doğrulama sürecinde zafiyet bulunduğunu söyledi. Kullanılan sahte belgelerin gerçekmiş gibi kabul edildiğini, e-imzanın tek başına kullanılmadığını ve başka uygulamaların güvenliğine de bağlı olduğunu açıkladı.
10 Ekim 2024’ten itibaren tamamen elektronik kimlik doğrulama sistemine geçildiğini, biyometrik veriler ve çipli kimliklerle insan hatasının ortadan kaldırıldığını söyledi.
Soru 6: Yeni sahtekârlık girişimleri olabilir mi?
Sayan, dolandırıcılık girişimlerinin her zaman mümkün olduğunu ancak yeni düzenlemeler ve elektronik kimlik doğrulama zorunluluğu ile riskin en aza indirildiğini belirtti.
SMS bilgilendirme ve anlık sorgulama gibi ek önlemler sayesinde olası girişimlerin erken aşamada fark edildiğini, ancak hiçbir zaman “Artık kimse bir şey yapamaz” denilemeyeceğini ifade etti.
Soru 7: BTK hangi adımları attı?
Sayan, olay sonrası yüz yüze kimlik ibrazı ile başvuru alımının durdurulduğunu, re’sen denetimler başlatıldığını ve sahte kimliklerle üretilen e-imzaların iptal edildiğini açıkladı.
14 Ocak 2025 tarihli BTK Kurul Kararı ile e-imza başvurularında SMS bilgilendirme zorunluluğu getirildi, sertifikaların SMS’ten en az 6 saat sonra üretilebilmesi kuralı konuldu. Vatandaşların e-Devlet üzerinden NES sorgulaması yapabilmesi sağlandı.
10 diploma tartışmasına yanıt
Sayan, 10 diploma ve iki doktora ile ilgili iddialara da açıklık getirdi. İki doktoranın 2016 öncesinde birden fazla programa kayıt hakkı sayesinde mümkün olduğunu, çalışmaların yaklaşık 8 yıl sürdüğünü söyledi.
İstanbul Üniversitesi Elektronik Mühendisliği mezuniyetinin ardından Biyomedikal Mühendisliği yüksek lisansı yaptığını, Münih Teknik Üniversitesi’ni bitirdiğini, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni tamamladığını, Anadolu Üniversitesi’nde farklı bölümlerde okuduğunu anlattı.
Mezuniyet bilgilerinin resmi web sitesinde yer aldığını, herhangi bir bilginin silinmediğini belirtti. Eğitim hayatına devam edeceğini söyledi.