Bakan Tunç: Atalay'ın durumu dokunulmazlık haricinde
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın yargılanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tunç, Atalay'ın 'dokunulmazlık dışında' bir durumda olduğunu ifade etti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bir televizyon programında Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın mevcut siyasi durumu hakkında açıklamalarda bulundu.
A Haber'e konuk olan Bakan Tunç, Gezi Davası'nda yargılanan ve milletvekili seçilen Can Atalay'a ilişkin soruları yanıtladı.
Bakan Tunç, Hatay Milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen Can Atalay ile ilgili, "Seçimden önce başlamış bir soruşturma ve anayasanın 14. maddesindeki durumlar nedeniyle Yargıtay'ın böyle bir kararı söz konusu" dedi.
Bakan Tunç, Atalay'ın dokunulmazlık dışında bir durumda olduğunu belirterek, "Anayasanın maddesinin bir fıkrasını okuyup diğerini okumayınca farklı yorumlar ortaya çıkıyor. Atalay, Gezi Davası’ndan yargılanan bir kişi. 18 yıl ceza aldı. Cezası kesinleşmedi. Yargıtay süreci devam ediyor.
Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik hükümeti cebir ve şiddet yoluyla ortadan kaldırmaya yönelik bir suçlama söz konusu. Seçimden önce başlayan ve devam eden bir dava var. Anayasamızın 83. maddesi seçimden önce başlaması kaydıyla 14. maddesindeki durumları dokunulmazlık haricinde gösteriyor.
Bunun takdirini yapacak olan yargı. Dava Yargıtay’da devam ediyor. Bu konuda sanık avukatları başvuruda bulundular. Yargıtay karar verdi, bu Anayasa’nın 14. maddesindeki durumlar kapsamında değerlendirilmesi gereken bir husus ve seçimden önce başlamış soruşturma ve dava söz konusu. Burada takdir yargının. Karar verecek olan Adalet Bakanlığı olarak biz değiliz.", "ifadelerini kullandı.
Can Atalay'ın milletvekili seçilmesinden sonra yemin törenine katılamaması konusunda da konuşan Tunç, "Milletvekili oldu, neden yemin edemedi şeklinde eleştiriler söz konusu oluyor. Milletvekili olma şartlarını taşıyor çünkü sabıkası yok. Ama seçimden önce başlamış bir soruşturma ve Anayasanın 14. maddesindeki durumlar nedeniyle Yargıtay'ın böyle bir kararı söz konusu. Anayasa Mahkemesi’ne başvurdular. Bu konudaki değerlendirme yargının taktir edeceği hususlar."dedi.
