Bakan Dönmez: 1 yılda 50 yılda üretilen gazı çıkartmış olacağız!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, katıldığı canlı yayında Karadeniz gazıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Dönmez, "1 yılda 50 yılda üretilen gazı çıkartmış olacağız" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, "Bundan hem milletimiz, hem devletimiz kazançlı çıkacak. Bizim enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak" ifadelerini kullandı. Bakan Dönmez ayrıca, keşfedilen gazın ücretsiz dağıtılıp dağıtılmayacağına ilişkin de bilgi verdi.
Bakan Dönmez’in açıklamalarından başlıklar şu şekilde:
‘180 KİLOMETRE UZAKTA 10 KUYUNUN SONDAJINI YAPTIK’
‘’Bundan 11 yıl önce burada sahada hiçbir şey yoktu. 22 bin kazık çakıldı. Yaklaşık boyu 1400 kilometre. Türkiye'de her 4 kazık makinasının 3'ü bu alanda çalıştı. Şu an itibariyle baktığımızda yüzde 80-90 oranında tamamlanma söz konusu. Deniz tarafında ciddi işimiz var. 180 kilometre uzakta 10 kuyunun sondajını yaptık. Kuyu içi tamamlama işlemleri bitti. Bir de kuyu tabanında bunları birbirine bağlayan ekipmanların montajı var. Boru hattı çekim işlemleri deniz tarafında bitti. Şimdi ağırlıklı olarak bu sahanın tamamlanması var. Deniz tabanındaki kuyuların kuyu başı işlemleri tamamlandı, dağıtım merkezinin montajı tamamlandı, borular döşendi, boruların testleri yapılıyor. İnşallah süreç planlandığı şekilde de devam ediyor.’’
‘BU REZERV BİZE 30 YIL YETECEK’
‘’İlk faz üretimimiz günlük 10 milyon metreküplük. Yıllık yaklaşık 3,5 milyar metreküplük gazı karaya getirecek. Filyos'ta yapmış olduğumuz işleme tesisi onun temizliğini yapacak. Sahamızın bitişiğinde BOTAŞ'ın istasyonu var, oradan iletime verecek. BOTAŞ hazır vaziyette bekliyor. Glikol hattından glikol basacağız. Antifiriz kimyası. Çıkan ham petrolün içinde su damlacıkları varsa onun donmasını önleyecek, yani sürekli bir geri dönüşüm işlemi olacak. Basınç ayarlamaları, debi kontrolleri bu merkezden yapılacak. Otomasyon sistemini hazırlıyoruz. Hangi kuyudan ne kadar üretilecek? Üretim miktarı, basınçların ayarlanmasını yerli yazılım sistemiyle uzaktan yapmış olacağız. Bu teknolojinin bir kısım malzemelerini yurt dışından getirdik. Mekanik aksan, kablolama burada yapıldı. Su tabanına yerleştirilecek malzemenin bir kısmını da Türkiye'de yapmaya başladık. İkinci fazda yerlilik oranı çok daha yüksek olacak. Filyos endüstri bölgesinde de bir planlama yapılıyor. Karadeniz'deki bu çalışma birkaç yıllık çalışma değil. Bu rezerv bize 30 yıl yetecek.’’
‘ROMANYA, BULGARİSTAN BİZİ TAKİP EDİYOR’
‘’Karadeniz'de Romanya, Bulgaristan bizi takip ediyor. Biz buradaki tecrübemizi ve bilgimizi onlarla birlikte değerlenme imkanımız olacak. Biz doğal olarak kendi projemize odaklandık. Türkiye Petrolleri de bir tecrübe kazanmış oluyor. Şu andaki planlamamız karaya çıkış noktası, terminali olarak Filyos'u planlıyoruz. Daha doğu veya batıdan keşif gelirse başka noktalardan da karaya çıkışları planlayabiliriz. Şu anda burada yaklaşık 6 bin 500 işçi çalışıyor. 2 bin 500 de denizde çalışanlarımız var. 1 hafta 10 gün içinde karada çalışanlarımızın sayısı 7 bin 500'e çıkacak. İkinci fazdaki bazı işlerin altyapısı hazır edilerek inşa ediliyor. Burada bir borulama işi var. Haberleşme ve data hatlarımız var. Ful otomatik sistem olacak. Enerji kablolarına da ihtiyacımız var. Görmüş olduğunuz tesiste bunların hepsini birlikte inşa ediyoruz.
‘HEDEFİMİZ MART AYI’
‘’TPAO Genel Müdürü Melih Han Bilgin, "Karaya yakın kesimleri deniz tabanı uçurumların içerisinden vadilerden geçerek serim işlemleri gerçekleştirildi. Bütün Karadeniz sahili boyunca, şehirlerimiz, kasabalarımız deniz uçurumların kenarındadır. Eğer deniz olmasaydı bu uçurumları gözlemleme şansımız olacaktı. Deniz tabanını çok iyi tanımlamış durumundayız. Deniz tabanını çok iyi belirledik. Deniz tabanı üretim tesisi bir ucundan öbür ucuna 12 kilometre mesafesi olan bir tesis. Şu anda karada gördüğünüz bir ucundan bir ucuna 13 kilometre var. Bütün bu Sakarya Gaz Sahası projesini karaya getirip işleyecek olan çalışmalarımız, mekanik montajlarımız tamamlanmaya yakın seviyede. Hedefimiz Mart ayına yetişmek." dedi.
Bazı yabancı şirketlerde çalışan personelin evlerine kadar gidip Avrupa'da 'eşiniz bu projeden ayrılsın' noktasına kadar giden uygulamalar oldu. Bu arkadaşlar bizimle çalışmaktan mutlu ve memnun. Öyle ki, 'Ülkemiz bize sahip çıkmadı, biz Türk vatandaşı olmak istiyoruz' dediler. Türkiye'yi iltica ettiler. Avrupa kökenli vatandaşlarımız diyelim. Türkiye'ye ailesini getirdi, yerleşti, çocukluk oldu. Hatta Türk ismi verdiler. Bu ülke yıllardır en büyük sıkıntılarını enerjideki dışa bağımlılığından yaşadı. Bizim için enerji bağımsızlığı, milli bağımsızlığımız. Yıllarca ihmal edilmiş, yeterince odaklanılamayan, yoğunlaşılamayan bir alandan bahsediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu projeye destek vermesinin bugün meyvelerini alıyoruz. Geçmişte vatanını ve milletini seven birçok insanımız çalışıyordu; ancak politik destek verilmeyince bu projeler akim kalmıştı.’’
‘DÜNYANIN EN İYİ FİRMALARIYLA ÇALIŞIYORUZ’
‘’Medyada yer alan haberlerin kaynağı ya TPAO ya Enerji Bakanlığı'dır. Onların açıkladıklarında yalan, hilafı hakikat söz konusu değil. Akçakoca'da yaklaşık 1.6 milyar metreküplük rezerv vardı. Bunları ürettik, kullandık. Trakya'da petrol olmakla birlikte doğalgaz keşifleri öne çıktı, bunlar da doğru. Biz bu çalışmalara başladığımızda 2017'deydi. Akdeniz'de 2018'de gemi alındı. Seçim 2018'in Haziran'ında yapıldı. Kurumun, bakanlığın planı, programı var. Seçimlere bakılmaksızın yapıldı bunlar. Son 20 yılda ülkede 13-15 defa seçim oldu. Referandumlar var. Bu bizim takvimimizle ilgisi alakası olmayan hususlar. Bulduğumuz şeyi açıklamayalım mı? Türkiye'de bugüne kadar başta Trakya olmak üzere kısmen de güneydoğuda doğalgaz üretimi vardı. Biz sadece bu sahada 1 yılda 50 yılda üretilen gazı çıkartmış olacağız. Burada 2020 yılında önce sismik çalışmalar yapıldı. Sonra bu çalışmalar yorumlandı. Tuna 1 kuyusunda keşif amaçlı sondajımız oldu. Ağustos 2020 yılında sayın Cumhurbaşkanımız milletimize bu müjdeyi verdi. Testler yapılmadı iddiası var. Tamamen yalan. Tam 2888 adet test yapıldı kuyu içerisinde. Burada mühendislik açısından destek aldığımız şirketler var. Bunların isimlerini vermek doğru değil; ama dünyanın en iyi firmalarıyla çalışıyoruz. Biz bu sahanın üçüncü bir taraf tarafından bağımsız denetlenmesini istedik. Biz ilk kuyuyu açtığımızda sadece tek kuyu üzerinden çalışma yapmıştık. Sonra kuyu sayısı 13'e çıktı. Artık sahayı daha iyi tanıyoruz. Bir üçüncü değerleme firmasına, yüzyıllık geçmişi olan, kurucularına 'petrol jefiziğin babası' deniyor. Kendimiz emin olsak bile, bu değerlemeyi yaptık. Bunun sonucunda yukarı yönde bir revizyon çıktı. 652 metreküpe revize ettik.’’