Bakan Bozdağ: Biz ayrıştırma, kutuplaştırma dili hiçbir yerde kullanmıyoruz
Bozdağ, "14 Mayıs akşamı ya şampanya patlatıp bunu sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb'ine hamdedenler olacak" ifadeleri hakkında, "Biz ayrıştırma dili hiçbir yerde kullanmıyoruz" dedi
Şanlıurfa'dan AK Parti milletvekili adayı olan Bozdağ, Mozaik Müzesi'nden yapılan, Haber Global canlı yayınında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bozdağ, "14 Mayıs akşamı Türkiye'de iki fotoğraftan biriyle karşılaşılır. Ya şampanya patlatıp bunu sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb'ine hamdedenler olacak" ifadeleri hakkında, "Bizim söylediğimizde ne var? Seçim olduğu gün, akşam seçim sonuçlarını insanların nasıl kutlayacağına dair bir değerlendirme. Bu da benden kaynaklanmıyor, sosyal medyada bir sürü, kim nasıl kutlayacağına dair biliyorsunuz videolar var, haberler var." ifadelerini kullandı.
"Biz ayrıştırma, kutuplaştırma dili hiçbir yerde kullanmıyoruz" iddiasında bulunan Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
"BUNDA ANORMAL OLAN NE VAR?"
"Başkaları da açıklamalar yapıyor. Ben de bu açıklamalar, bu değerlendirmeler üzerine vatandaşlarımıza değerlendirmemi yapıyorum. O gün çıkan seçim sonuçlarını ülkemizde bazıları böyle kutlayacak, bazıları da böyle kutlayacaktır. Bunda anormal olan, yanlış olan ne var? Biz doğru bir tespiti yapmayacak mıyız?
"BİZ AYRIŞTIRMA, KUTUPLAŞTIRMA DİLİ HİÇBİR YERDE KULLANMIYORUZ"
Yapmışız ama siyaseten onlar bunu istismar ediyorlar. 'Bak ayrıştırıyor, bak kutuplaştırıyor'. Çok net söylüyorum. Biz ayrıştırma, kutuplaştırma dili hiçbir yerde kullanmıyoruz, kullanmadık da. Birleştiren bir dil kullanıyoruz.
"KİMİN YAŞAM TARZINA MÜDAHALE EDİLMİŞ?"
Türkiye'de cebir, şiddet ya da tehdit ya da hukuka aykırı başka bir davranışla yaşam tarzlarına herhangi bir müdahale yoktur. AK Parti 20 yıldır iktidarda. Bize aralıksız hep söylediler, 'Yaşam tarzına müdahale edecek, şöyle olacak, böyle olacak'. Biz, 20 yıldır hem Türkiye'nin kudretli bir iktidarıyız hem de yerel yönetimlerde iktidarız. Kimin yaşam tarzına müdahale edilmiş? Kime, hukuka aykırı bir müdahale söz konusu? Kimin giyimine, kuşamına, yemesine, içmesine, eğlenmesine karışılmış? Kimse bu noktada bir örnek gösteremez.
"BEN BUNU SÖYLEMEYECEK MİYİM?"
Şimdi kalkıp yediği domuz etiyle övünen insanlar var bu ülkede. Ben bunu söylemeyecek miyim? Elbette söyleyeceğim. O gün nasıl kutlayacağını anlatan insanlar var. Ben bunu seçmenlerimizin dikkatine sunmayacak mıyım? Ben bunu sunacağım. Bu ayrıştırma değil, bu bir tespittir. Bu, ülkede olan durumu, milletin takdirine sunmaktır.
"BU SEÇİM SONUCUNU BİRİLERİ BÖYLE KUTLAYACAK"
Bunun değerlendirmesini vatandaşımız yapacaktır. Benim yaptığımda bir yanlış yok. Yanlış, benim bu yaptığımı çarpıtarak, 'şunlar kazanacak, bunlar kazanacak' demiyorum. Bu seçim sonucunu birileri böyle kutlayacak, birileri böyle kutlayacak. Bunda yanlış olan ne var? Yalan olan ne var? Doğru bir tespit yaptık diye suçlanmak gerçekten kabul edilebilir bir yaklaşım değildir."
"ÇOK NET YALAN"
Abdullah Öcalan'la görüşme yapıldığı" iddiaları hatırlatılarak, bu konuda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın da açıklama yaptığının belirtilmesi üzerine Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:
Çok net söylüyorum, Mansur Bey de yalan söylüyor, bunu dile getiren başkaları da yalan söylüyor. Buradan çağrıda bulunuyorum, ellerinde ne delil varsa koysunlar ortaya. Cezaevleri yönetimi Adalet Bakanlığında. Böyle bir görüşme yoktur. 'Görüşme vardır' diyenler milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Ayıptır, günahtır. Siyaseten kendileri istismar edecek konu bulamayınca 'orada görüşme yapıldı' diye konuşuyor. Yani böyle bir şey yok. Çok net, yalan, yalan, yalan."