Bahçeli'den İmralı ve DEM Parti'ye 'irtibat' çağrısı
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıyı yineleyerek “İmralı ile DEM grubu arasında irtibatın gerçekleşmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalarda Abdullah Öcalan ve DEM Parti grubuna yaptığı çağrıyı yineleyerek “İmralı ile DEM grubu arasında irtibatın gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi.
Bahçeli, “Konuşarak uçurumların iki yakası kapatılır. Sahte davranışların çölünde zorlukla çiçek veren kaktüs arayışında değiliz. Türkiye'nin yeni bir Fetret Devri yaşamasına müsaade edemeyiz. Geleceğimizi tesadüflere havale edemeyiz” ifadelerini kullandı.
“MHP her sözünün arkasındadır” diyen Bahçeli, “Güvencemiz kardeşliğimizdir. Milletimizin arasına ayrımcılık tohumları ekmeyi kendine görev edinen ne kadar bölücü ve terörist varsa bunun bedelini misliyle ödemeye mahkumdur. Terörsüz bir Türkiye huzurlu müreffeh bir Türkiye demektir. Kürdü Türk'ten ayırmak insanlığı güneş sisteminden ayırmak kadar imkansız bir şeydir. MHP her sözünün arkasındadır. 22 Ekim'deki grup toplantımızda ne demişsek hala arkasındayız. İmralı ile DEM grubu arasında irtibatın gerçekleşmesini bekliyoruz. İmralı ile DEM'in görüşmesi gecikmemelidir” diye konuştu.
“TÜRKİYE HER TÜRLÜ SAVAŞ SENARYOSUNA HAZIR OLMALIDIR”
Bahçeli, uluslararası siyaset arenasında yaşanan gelişmelere de değinerek “3’üncü dünya savaşı gün ışığına taşındı” dedi. Bahçeli, “Türkiye'nin olağandışı gelişmelere karşı bütün senaryoları kurarak baraj kurması hazırlık yapması sadece bir güvenlik meselesi değil var oluş meselesi olmuştur. Etrafımız ateş çemberi durum çok ciddi ve kritiktir. Nükleer savaş sistemin çöküş alarmıdır.
Askeri ve siyasi basınçtaki yükseliş patlama noktasına kadar dayanmıştır. Nükleer füzeler rampalarda bekliyor. Ülkeler arası gerilim en üst düzeye tırmanmıştır. Küresel sistem mimarisi her yanından hasar almıştır. Genişleyen çatışma ve huzursuzluk sarmalı dünyayı kasıp kavuruyor. Küresel düzeyde çatışma alanları son yıllarda yüzde 65 oranında arttı. 27 ülkede risk düzeyi yüksektir. Türkiye her türlü savaş senaryosuna karşı hazırlıklı olmalıdır. Dünyanın tamamı korku tünelindedir. Savaşın kazananı olamaz. İnsanlığın yeni bir yıkımı kaldırması nükleer silah resti düşünüldüğünde mümkün değildir. Putin'in savaşın küresel boyun kazandığı söylemi 3.dünya savaşı söylemini gün ışığına taşımıştır” ifadelerini kaydetti.
NETANYAHU’YA TEPKİ
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkındaki tutuklama kararına da değinen Bahçeli, “Geçtiğimiz haftanın en umut verici gelişmesi Caniyahu hakkındaki tutuklama kararıdır. Caniyahu köşeye sıkışmıştır. İsrail yönetimi dökülen kanın hesabını verecektir. Çember daralmış vakit yaklaşmış ve akıbet netleşmiştir. Caniyahu ve savunma bakanı azılı suçludur. Bunları destekleyen ülkeler de o suça ortaktır. Soykırım suçlularından hesap sorulması sabır ve zaman meselesi haline gelmiştir. Netanyahu ve yönetimi işledikleri savaş suçundan dolayı Lahey Adalet Divanı'ndan yargılanmalıdır” diye konuştu.
CHP VE ÖZGÜR ÖZEL'İ HEDEF ALDI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i eleştiren Bahçeli, şunları kaydetti:
“CHP Genel Başkanı’nın DEM Partili ortaklarıyla katıldığı Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı 13.Olağan Genel Kurulu’nda mezhep ayrımcılığını kışkırtması, Alevi-Sünni kutuplaşmasına hizmet etmesi aymazlıktır, art niyetliliktir, nimet bilmezliktir.
Üstelik utanmadan sıkılmadan, yüzü kızarmadan, şuur kepeklerini indirmiş halde rejimi değiştirmekten bahsetmiştir. Özgür Bey, rejimi, yani Cumhuriyet’i değiştirmeyi nasıl başaracaksın? Darbeyle mi yol alacaksın? İsyan mı çıkaracaksın? Dış güçlerden yardım mı dileneceksin? Söyle bize, Türkiye Cumhuriyeti’nin 101 yıllık rejimini nasıl ve hangi yürekle tasfiye edeceksin? CHP’nin DEM’lenmesi başını döndürmüş, siyasi iradesini hurdaya çıkarmıştır. 22 yıllık bir iktidarı sürekli eleştirip, bu 22 yıl içinde niye iktidar olamadığını analiz edemeyen, millet iradesini kazanamayan, üç-beş belediye başkanının hukuken haklı gerekçelerle görevlerinden geçici olarak uzaklaştırılmasını yanlış yorumlayan, mahalli yönetimlerle merkezi yönetimi birbirine karıştıran CHP iflah olmaz derecede çarpık ve hastalıklıdır. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanı’nın önüne geçip anti demokratik ve faşizan müdahalelerle girişini engellemeye kalkışan çakar almaz CHP’nin güdümlü milletvekilleridir. Kılıç çekip korsan yemin eden bazı teğmenler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’ni siyasi tartışmaların içine çekmeye yeltenen, Aziz Atatürk’ü sloganda hatırlayıp eser ve emanetlerini çiğneyen bugünkü CHP’dir. Alenen disiplinsizlik yapan teğmenleri savundukları kadar terörle mücadeleyi savunmayan, tezkerelere hayır diyen bugünkü garabet CHP’dir. Camiyi bilmeyen, Cemevini bilmeyen, Alevi ile Sünni arasında hendek ve husumet kazısını yapmak için çırpınan, etnik ve mezhep provokasyonu cinayetine teşne olan bugünkü işbirlikçi CHP’dir. Kıbrıs’ta Rum görüşlerine binaen federasyon tezini savunup mavi vatana masal diyen köksüzlerin ve kimliksizlerin çatı örgütü bugünkü gayri milli CHP’dir. Terör örgütü yandaşlarını partiye doldurup, Esenyurt ve Ovacık’ta görüldüğü üzere, sonra da görevdeki bazı belediye başkanlarının geçici olarak görevden uzaklaştırılmasını halkın cezalandırılması olarak açıklayan DEM’lenerek ayağa düşmüş bugünkü CHP’dir. Hep dedim, yine diyorum; bu CHP’den bir halt olmaz, bu CHP’yle ulaşılacak parlak bir gelecekten bahsetmek de akıl ve vicdan ölçüleriyle bağdaşmaz, bağdaşamaz. Mahkemeye giderler, kendilerini müdafaa yerine iftiralara bel bağlayıp kameralar eşliğinde şov yaparlar. İstanbul sular altında kalmışken Belediye Başkanı tam da malum bir mahkeme günü soluğu Almanya’da alır. Saraçhane rövanşının Ankara’da icrası amacıyla Almanya’ya kaçan ve Türkiye’yi yabancılara şikayet edenlerin Aziz Atatürk’ün mirasına sadakat gösterdiğini söylemek için şahide gerek yoktur, çünkü her şey ortadadır, siyaset işportacılarının maskesi düşmüş, israf ve ihanet deşifre olmuştur”