Bahçeli: Cumhur İttifakı Türkiye'nin huzurlu, güvenli yönetimi için vardır
MHP lideri Bahçeli, "Cumhur İttifakı, Türkiye'nin huzurlu, güvenli yönetimi için vardır. Cumhur İttifakı, istiklalin koruyucusu, istikbalin mimarıdır" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Eskişehir Odunpazarı Meydanı'nda partisinin düzenlediği "14 Mayıs'ta Aziz Milletim Sıra Sende" temalı açık hava toplantısında, 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin ülkenin dirliğine, milletin birliğine, insanların huzur ve refahına en üst düzeyde katkı sağlamasını temenni etti.
Eskişehir'in Yunus Emre'nin memleketi olduğunu hatırlatan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Diyor ki Yunus 'Kırma dostun kalbini onaracak ustası yok. Soldurma gönül çiçeğini sulamaya ibrik yok.' Biz de bu asırlar evvelki çağrıya uyarak kalpleri kazanmak için buradayız.
Ümitleri canlandırmak için elimizi uzatıyoruz. Hep birlikte Türkiye iradesini güçlendirmek için Eskişehirlileri mücadelemize davet ediyoruz. Davetim genç kardeşlerimedir. Davetim mazlum gönülleredir. Davetim milli yürekleredir. Davetim huzur arayan, güvenlik isteyen, sükunet özleyen herkesedir. Haydi Türk ve Türkiye Yüzyılı'na birlikte imza atalım. Haydi zilleti silelim, zaferde buluşalım. Haydi kötülüğe perde çekelim, cumhurun şafağında doğalım. El ele verip lider ülke Türkiye'ye ulaşalım. Gelin canlar bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeşliğimizi pekiştirelim. Ayrılıkta hayır yoktur. Bölünmede huzur yoktur. Kavgada gelecek yoktur. Şehit Battal Gazi'nin emanetlerine sahip çıkmak zorundayız.
Eskişehir'in umutlarını kırmaya çalışanlara karşı birlikte olalım. Eskişehir'in talihini kapatmaya çalışanlara karşı birlikte duralım."
"HEP BİRLİKTE TÜRKİYE'YİZ"
Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hep birlikte Eskişehir'iz. Hep birlikte Türkiye'yiz. Hep birlikte Türk milletiyiz. İstiklalimizi ve istikrarımızı koruyarak istikbalimizi hazırlıyoruz. Bu ülkeye sevdalı olmanın kolay olmadığını da iyi biliyoruz. Bizim yerimiz sipariş anketler değil, kalemi satılmış gazetecilerin küf tutmuş köşeleri değil. Eskişehir'in şaşmaz ve tartışılmaz hükmü, şahsiyetindedir ancak hamiyet sahipleri bu hakikatin idrakine varacaktır. 14 Mayıs 2023 tarihinde hem 13. cumhurbaşkanını seçeceğiz hem de 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'ni yapacağız. Vakit yaklaştıkça 'zillet ittifakı'nın ve bu ittifakın yanında yöresinde konuşlanan çıkarcıların korkuya kapıldığını, uykularının kaçtığını görüyoruz. Şimdi sizlere soruyorum: Cevabınızın muhteşem bir irade seslenişine vesile olmasını arzu ediyorum. 14 Mayıs seçimlerine hazır mısınız? Sandığa gidecek misiniz? Eskişehir'in onurunu,cumhurun haysiyetini, Cumhuriyet'in kutlu emanetlerini koruyacak mısınız? Türkiye düşmanlarının eline düşen zillet partilerine hesap soracak mısınız? Milliyetçi Hareket Partisine tam destek, hep destek, sonuna kadar destek olacak mısınız? Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı sahiplenecek misiniz? 'Yola devam diyecek miyiz?' Negüzelsin Eskişehir. Ne kadar cesursun Eskişehir. Hepinizden Allah razı olsun. Doğru zaman, doğru adam, 14 Mayıs'ta Recep Tayyip Erdoğan."
"ZİLLET İTTİFAKININ CUMHURBAŞKANI ADAYININ DÜRÜSTLÜĞÜ YOKTUR"
Eskişehirlilere ezberleri bozmaları çağrısında bulunan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"Eskişehir'in makus talihini hep birlikte değiştirelim. CHP'ye oy veren kardeşlerim, gelin bu defa 'Milliyetçi Hareket Partisi' diyelim. İYİ Parti'ye oy veren kardeşlerim, sıcacık kucaklaşmamızla buzları eritip 'üç hilal'in etrafında buluşalım. Çünkü zilletin sonu yoktur. 'Zillet ittifakı'nın cumhurbaşkanı adayının dürüstlüğü yoktur. Maalesef Kılıçdaroğlu etnik ve mezhep tahrikçiliğine sapmıştır. Demiş ki 'Milyonlarca Kürt'e terörist muamelesi yapılıyor.' Peki terörist Demirtaş'a ne demişti? 'Kürtler potansiyel terörist muamelesi görüyor.' HDP'li Pervin Buldan neyi söylemişti? 'Halkı terörist görüyorlar.' Terörizmin Kürt kökenli kardeşlerimle ilişkilendirilmesi ağır bir bühtan ve hıyanettir. Şu hususun önemle ve özellikle bilinmesini isterim ki Kürt kökenli kardeşlerimle bölücü terör örgütü PKK'nın en küçük bağ ve bağlantısı yoktur.
"KÜRT KÖKENLİ KARDEŞLERİM TÜRK MİLLETİNİN ŞEREFLİ MENSUPLARIDIR"
Kürt kökenli kardeşlerim Türk milletinin şerefli mensuplarıdır. 'Zillet ittifakı' paydasında buluşan partilerin hepsinin ağzı PKK ağzıdır. Terörist Demirtaş ne diyorsa Kılıçdaroğlu aynısını tekrarlamaktadır. HDP'li Buldan neyi söylüyorsa İYİ Parti Başkanı onu iddia etmektedir. Bunlar menfur emel birliği içindedir. Bunlar küresel emperyalizmin dayatmalarına boyun eğmişlerdir. Alçak hedef sahipleri aklını başına alsın. Türk ile Kürt kardeştir, bölücü ve şifreli mesajlarla ayırmak isteyenler ise kalleştir."
"NİFAK SAÇAN ZİLLET PARTİLERİNE HOŞGÖRÜYLE BAKAMAYIZ"
Bin yıllık kardeşlik hukuku üzerinde hesap yapanlara müsamaha gösteremeyeceklerini anlatan Bahçeli, "Nifak saçan zillet partilerine hoşgörüyle bakamayız, bakmayız. Kandil'e yuvalanmış, PKK terör örgütünün elebaşları Kılıçdaroğlu'na aleni destek açıklaması yapıyor. Biri susuyor, diğeri konuşuyor. Biri duruyor, diğeri başlıyor. Türkiye'den ve Türk milletinden intikam almak için fırsat kollayan ne kadar Türk düşmanı varsa aynı kuyrukta sıraya giriyor. Milli birlik ve kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara Eskişehir izin vermez. Etnik ve mezhep uçurumuna Türkiye'yi çekmek için provokasyon yapanlara Eskişehir müsaade etmez. Türk milletini aldatamazlar" dedi.
Bahçeli, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, şunları söyledi:
"Kılıçdaroğlu, 25 Nisan 2023 tarihinde burada demiş ki 'Mustafa Kemal'in ideallerine inanan herkesin demokrasiden, insan haklarından yana oy kullanmasını istiyorum.' Bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile hiçbir ilgisi ve ilişkisi kalmamıştır. O halde 'Mustafa Kemal' diyenlerin adresi Milliyetçi Hareket'tir. Soruyorum sizlere. Türkiye düşmanlarına karşı bir miyiz? Terör örgütlerine, emperyalizme, oyunlarına karşı beraber miyiz? Milli birliğimizi ebedi kardeşliğimizi birlikte savunacak mıyız? MHP'ye evet mi? Cumhur İttifakı'na evet mi? Recep Tayyip Erdoğan'a evet mi? Eskişehirlinin gözü pek, özü temiz, gönlü geniştir. Yeri geldi mi taşı gediğine koyar, sözünü de hiç kimseden esirgemez."
"GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE İLK KEZ ALEVİ OLDUĞUNU İTİRAF ETTİ"
Kılıçdaroğlu'na, "Sonu uçurum olan bu yoldan derhal dönmelidir" çağrısında bulunan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Geçtiğimiz günlerde ilk kez Alevi olduğunu itiraf etti. Elbette saygı duyarız. Alevi olduğunu söylemesini de haklı görürüz. Ancak bugüne kadar niye konuşmadığını, 14 Mayıs'a yaklaşırken neden bu açıklamaya gerek duyduğunu da kararlılıkla sorarız. Eskişehir'de hayat ve varlık mücadelesi veren Alevi İslam inancına mensup kardeşlerime kucak dolusu selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Onları çok sevdiğimizi beyan ediyorum. Herkesin etnik kökeni, mezhebi, yöresi, anasının dili, muteber ve muhteremdir. Biz Hüseyini ahlakla bezenmiş kutlu bir hareketiz. Yezid ile kazanmaktansa Hüseyin ile şehadete de talip oluruz. Fakat mezhepçiliği, etnikçiliği, milletimiz ve ülkemiz için korkunç bir tehdit olarak görürüz. Etnik ve mezhep istismarı yapanların iyi niyetli olmadığını gayet iyi biliriz. Kılıçdaroğlu'nun Aleviliği samimi değildir. Bu kapsamda hiçbir uzlaşmaya bugüne kadar yanaşmamıştır. Toplumsal yaraların sarıldığı, kronik meselelerin köklü çözümlerle buluşturulduğu, milli ve manevi değerlerle kenetlenmiş bir Türkiye'ye ulaşmak hepimizin müşterek gayesidir."
"CAMİ NE KADAR BİZİMSE CEMEVİ DE O KADAR BİZİMDİR"
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimiz bizim canımız, can beraberimizdir. Ne ayrımız vardır ne de gayrımız vardır. Cami ne kadar bizimse cemevi de o kadar bizimdir. Saz bizim, söz bizimdir. Cem bizim, semah bizimdir. Hamdolsun hepimiz Müslüman'ız. Allah'ımız, Peygamber'imiz, kıblemiz, kitabımız, imanımız, acımız, sevincimiz birdir. Mezhepçilik fitnesini yayanlar, bu çerçevede yıllarca husumet aşısı yapanlar, bizden olmayan, bizim gibi hissetmeyen, bizim gibi inanmayan bozgunculardır. Alevi kardeşlerimizin hayatında tartışılmaz bir yer etmiş olan cemevi gerçeği siyasi kaygılardan uzak, cami-cemevi karşıtlığına dönüştürülmeden kabul edilmelidir. Cemevi inanç ve kültür hayatımızın vazgeçilmez bir gerçeğidir. Bu gerçeği tahrip ederek asıl manasından ve müktesebatından koparmak vahim bir tehlikedir. Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimiz cemevinin ibadethane olarak kabulünü arzulamaktadır. Aleviliğin hem inanç boyutu hem de kültürel bir yapısı vardır.
Şayet Alevi kardeşlerimiz cemevini ibadethane görüyorlarsa ki öyledir, bize düşen sadece buna saygı duymak ve peşin hükümlerin ambargosundan kurtularak yapıcı ve destekleyici bir tavır almaktır. Bundan çekinecek, tereddüt edecek, endişeye kapılacak hiçbir şey yoktur. Kimin nerede ve nasıl ibadet edeceğinin yazılı bir kuralı, bağlayıcı bir hükmü, genel çerçeve bir ilkesi de yoktur. Bizim samimi görüş ve değerlendirmelerimiz bunlardır. Kılıçdaroğlu bir kez olsun kamuoyunun karşısına çıkıp mertçe, teklif ve temennilerini paylaştı mı? Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimizi siyaset malzemesi yapmaktan başka neyi amaçladı? Sayın Kılıçdaroğlu, Eskişehir bu kez sana inanmayacak. Milletimiz sana asla itibar etmeyecek. 14 Mayıs'tan sonra kalan ömrünü geçirmek için gideceğin tek yer evin olacak."
Devlet Bahçeli, sıranın aziz millette olduğunu belirterek, "O halde aziz milletim sıra sende zillete 'dur', Cumhur'a 'devam' etmek için Eskişehirli kardeşlerim sıra alayınızda"dedi.
Bahçeli, şunları kaydetti:
"Cumhur İttifakı, Türkiye'nin huzurlu, güvenli yönetimi için vardır. Cumhur İttifakı, istiklalin koruyucusu, istikbalin mimarıdır. Meclis'te güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı dünyada güçlü bir Türkiye demektir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı güçlü ise vatandaşımızın karnı tok, başı dik, alnı açıktır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı güçlü ise demokrasi güvence altındadır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı güçlü ise lider ülke Türkiye hedefi Türk ve Türkiye Yüzyılı, vizyonu Allah'ın izniyle gerçekleşecektir. Milletimize hangi sözü vermişsek 27'nci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yerine getirdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin geride kalan yaklaşık 5 uygulama döneminde Cumhur İttifakı olarak kronik sorunlara neşter vurduk. Çözümsüz gibi duran tüm sorunları çözmeyi başardık. Cumhur İttifakı'nın umut olduğunu gösterdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin muktedir ve müstesna kazanımlarıyla ülkemizin önünün açılmasına gururla şahit olduk."