BAE, sürdürülebilir havacılık yakıtı üretmek için anlaştı
Uluslararası 5 şirket, BAE'de sürdürülebilir havacılık ve uçak yakıtı üretme fırsatlarını araştırmak için ortak bir fizibilite çalışması üzerinde anlaştı.
Abu Dabi'de geleceğin enerji şirketleri Masdar, ADNOC, BP, Abu Dabi Atık Yönetim Merkezi Tadveer ve Etihad havayolları, 2023 Abu Dabi Sürdürülebilirlik Haftasında, BAE'de uçaklar için sürdürülebilir yakıt, temiz dizel, evsel katı atık ve yenilenebilir hidrojen kullanan nafta gibi farklı ürünleri üretme fırsatlarını araştırmak üzere ortak bir fizibilite çalışması hazırlama konusunda anlaştıkları duyuruldu.
Fizibilite çalışmasının, 5 şirketin teknik ve ticari fizibilitesini değerlendirme yeteneklerini artıracağı belirtildi. Proje olumlu sonuçlanırsa, ortaklar ilk üretimlerini Abu Dabi'de ticari düzeyde yapma ve geliştirmek için çalışacak.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'ne (IATA) göre, evsel katı atık ve yenilenebilir hidrojen gibi sürdürülebilir hammaddeler kullanılarak üretilen sürdürülebilir jet yakıtı, geleneksel jet yakıtına kıyasla tüm üretim döngüsü boyunca üretimin çeşitli aşamalarında karbon emisyonlarını ortalama %80'e kadar azaltma potansiyeline sahip olacak.
Bu iş birliği, BAE'nin düşük karbon emisyonlu enerji alanındaki öncü konumunu ve sektörler içinde gelişme sağlamak için teknoloji kullanımını pekiştirmeyi amaçlıyor. İş birliği ayrıca, BAE'nin, yeteneklerini geliştirerek, uçaklara yönelik sürdürülebilir yakıt üretme alanında dünyada öncü konum kazanmasına zemin hazırlayacak.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği tarafından yayınlanan ekonomik verilere göre havacılık, BAE'deki ana sektörlerden biri ve gayri safi yurtiçi hasılanın %13'ünden fazlasına katkı sağlıyor.
BAE'nin 2050 yılına kadar iklim nötrlüğünü sağlamaya yönelik stratejik girişimini destekleyen sürdürülebilir bir temelde olması koşuluyla, bu sektörün önümüzdeki yıllarda büyümeye devam etmesi bekleniyor.
Sürdürülebilir havacılık yakıtı, uluslararası pazarlara tedarik sağlama yeteneğinin yanı sıra, havacılık sektörü için karbon emisyonlarının azaltılmasına katkıda bulunabilecek en uygun çözümlerden biri olarak kabul ediliyor.