BAE’nin Sudan’daki Barış Girişimlerine Küresel Destek Artıyor
Avrupa Parlamentosu’nun son kararı, BAE’nin Sudan’daki barış girişimlerine verilen uluslararası desteğin hızla arttığını ortaya koyuyor.
BAE’nin bölge ülkeleri ve ABD ile yürüttüğü ortak diplomatik çerçeve, krizin çözümünde en geniş mutabakat gören yol haritası olarak öne çıkıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri uzun yıllardır bölgesel krizlerde barış çağrısını öne çıkaran bir ülke oldu. Bu duruş, uluslararası toplumun geniş desteğini gören pozisyonlarla da perçinlendi. Sudan krizi, bu tutumun en güncel örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Son dönemde arka arkaya gelen uluslararası açıklamalar, Sudan’daki savaşın durdurulması için BAE’nin ve dörtlü grubun — BAE, Suudi Arabistan, Mısır ve ABD — ortaya koyduğu yol haritasını destekler nitelikte. Bu adımlardan biri de Avrupa Parlamentosu’nun perşembe günü yayımladığı, savaşın taraflarını sert ifadelerle kınayan ve dörtlü grubun girişimini olumlu karşılayan kararı oldu. Çarşamba günü kabul edilen karar, Avrupa’nın Sudan konusundaki tutumunu yeniden netleştirdi.
Bu yaklaşım, BAE’nin barış vizyonunun doğruluğunu teyit ederken, ülkenin yükselttiği barış çağrısının güçlü bir bölgesel ve uluslararası iradeyle örtüştüğünü de ortaya koyuyor. Sudan’ın birliğini, istikrarını ve halkının onurunu esas alan şeffaf bir geçiş sürecinin gerekliliği bir kez daha vurgulanmış oldu.
Avrupa’nın Tutumu
Avrupa Parlamentosu açıklamasında, Sudan’daki savaşın iki tarafı tarafından işlenen ağır ihlallerin “en güçlü ifadelerle” kınandığı belirtildi. Açıklamada, Afrika Birliği ve bölge ülkelerinin barış için yürüttüğü çabalara destek verildiği, tüm tarafların çatışmayı bitirmek için anlamlı bir diyaloga davet edildiği aktarıldı.
Parlamento üyeleri ayrıca dörtlü grubun 12 Eylül’de yayımladığı ortak açıklamayı olumlu karşıladı ve insani yardımların ülke geneline engelsiz bir şekilde ulaştırılması çağrısında bulundu.
BAE’den Avrupa’ya Memnuniyet
BAE Devlet Bakanı ve ülkenin AB nezdindeki özel temsilcisi Lana Nusseibeh, Avrupa Parlamentosu kararını “Sudan savaşını durdurmayı hedefleyen çabaları güçlendiren önemli bir adım” olarak değerlendirdi.
Nusseibeh, ülkesinin savaşın sona erdirilmesine yönelik tüm girişimleri desteklemeye devam edeceğini, bölgesel ve uluslararası ortaklarla Sudan halkına güvenlik, istikrar ve kalkınma zemini hazırlamak için çalışmayı sürdüreceğini vurguladı. Avrupa Parlamentosu’nun dörtlü grubu “arabuluculuk formatı” olarak desteklemesinin sürecin meşruiyetini güçlendirdiğini belirtti.
Nusseibeh, dörtlü grubun ortak açıklamasının çatışmayı sona erdirmek için “tarihi bir adım” niteliğinde olduğunu, sürecin insani bir ateşkesle başlayıp taraflardan bağımsız bir sivil yönetime geçişle devam edecek net bir yol haritası sunduğunu söyledi.
Açıklamasında, Hızlı Destek Kuvvetleri ile Port Sudan yönetimi tarafından işlenen ağır ihlalleri sert sözlerle kınadı. Sudan’ın geleceğini tehdit eden bu ihlallerin sona ermesi gerektiğini, savaşın ve şiddetin derhal durdurulmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
BAE’nin tutumunun açık olduğunu belirtti: derhal ateşkes, ülkenin her yerine engelsiz insani erişim ve Sudan halkına yönelik insani sorumlulukların sürdürülmesi.

Genişleyen Diplomasi Trafiği
Avrupa’daki bu yaklaşım, BAE’nin Sudan’da barış sağlanması için yürüttüğü yoğun diplomatik ve insani girişimlerin devam ettiği bir dönemde geldi. Ülkede 31 aydır süren savaş, uluslararası girişimlere rağmen ağır bir insani krize dönüşmüş durumda.
Avrupa açıklamasından kısa süre önce BAE, ABD’nin Sudan barış planına desteğini açıklamış, ancak Sudan ordusu komutanı Abdulfettah el-Burhan planı reddetmişti. Tüm bu girişimler, dörtlü grubun krizi sonlandırmayı ve diyaloğa uygun bir ortam oluşturmayı amaçlayan yol haritasıyla uyumlu.
Dörtlü grubun 12 Eylül’deki ortak açıklaması, krizi tüm yönleriyle teşhis eden ve çözüm için insani ateşkes ile başlayacak bir sivil yönetime geçiş süreci öngören net bir metin niteliğindeydi. Burhan’ın bu planı reddetmesinden bir gün sonra, Hızlı Destek Kuvvetleri üç ay sürecek tek taraflı bir ateşkes ilan etti. Uzmanlara göre bu adım, dörtlü grubun yürüttüğü uluslararası çabaları destekleyen bir gelişme.
Sudan’da tarafların tutumu farklılıklar gösterse de BAE, krizin çözümü için her zaman Sudan halkının yararını esas alan siyasi ve barışçıl girişimlerin yanında durdu.
İnsani Görüşmeler ve Avrupa Temasları
BAE’nin Avrupa Parlamentosu kararını memnuniyetle karşılamasının hemen öncesinde Devlet Bakanı Reem Al Hashimy, Cenevre’de BM İnsani İşler ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher ile görüştü.
Görüşmede, ABD’nin devam eden arabuluculuk girişimleri, dörtlü grubun ateşkes için yürüttüğü çabalar, Sudan’ın tamamına hızlı ve güvenli insani erişimin gerekliliği, sivillerin korunması ve uluslararası insancıl hukuka bağlılık ele alındı. Al Hashimy ayrıca artan insani ihtiyaçlar karşısında fonlamanın genişletilmesinin önemini vurguladı.

BAE–Finlandiya Ortak Açıklaması
Bu görüşmeden bir gün önce Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb’un BAE ziyareti sırasında iki ülke ortak bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, savaşın tüm taraflarının sivillere yönelik saldırıları kınandı; insani yardım çalışanlarının korunması gerektiği belirtildi. Tarafların uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin hesap verebilirliğe tabi olması gerektiği ifade edildi.
Açıklama, Sudan’ın birliği ve toprak bütünlüğüne bağlılığı da yeniden teyit etti. Dörtlü grubun çabaları memnuniyetle karşılandı ve ülke geneline engelsiz insani erişim, derhal ateşkes ve bağımsız sivil yönetime giden şeffaf bir geçiş sürecinin gerekliliği vurgulandı.
Finlandiya ve BAE, Sudan’da kalıcı barışın askeri yöntemlerle sağlanamayacağını ve Müslüman Kardeşler bağlantılı aşırılık yanlısı grupların ülkenin geleceğini belirlemesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.

ABD ile Temaslar
Pazartesi günü BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed, ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika ve Arap İşleri Danışmanı Massad Bolous ile Abu Dabi’de bir araya geldi. Görüşmede iç savaştaki trajik gelişmeler, sivillerin korunması ve insani erişimin sağlanması için bölgesel ve uluslararası çabaların nasıl güçlendirileceği ele alındı.
BAE bu görüşmede ABD yönetiminin Sudan’da kalıcı istikrarı sağlama girişimlerine desteğini yineledi.
Bundan iki gün önce Şeyh Abdullah bin Zayed, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile telefonda Sudan krizini görüşmüştü.

Bir Haftada Art Arda Üç Çağrı
BAE son bir hafta içinde üç farklı yetkili ağzından Sudan’da derhal ve koşulsuz ateşkes çağrısı yaptı.
En son çağrı, Reem Al Hashimy tarafından pazartesi günü dile getirildi. İki gün önce Cumhurbaşkanı Danışmanı Dr. Enver Gargaş benzer bir çağrıyı sosyal medya üzerinden paylaşmıştı.
14 Kasım’da ise BAE, BM İnsan Hakları Konseyi’nde bir kez daha taraflara ağır ihlalleri durdurma çağrısı yapmıştı.
Al Hashimy, açıklamasında Burhan’ın barış girişimlerini defalarca reddettiğini hatırlatarak bu tutumun “barış çabalarını engellediğini, en büyük bedeli ise Sudan halkının ödediğini” söyledi.
Dr. Gargaş da Sudan’ın meşru sivil hükümetin devrilmesiyle uçurumun kenarına sürüklendiğini, bu durumun krizi derinleştirdiğini ve aşırılık yanlısı yapıların geri dönmesine izin verilmemesi gerektiğini vurguladı. Sudan’ın birliğinin korunmasının bölgesel güvenlik için temel önemde olduğunu ifade etti.
Afrika Turunda Sudan Gündemi
Yaklaşık on gün önce BAE Devlet Bakanı Şeyh Şakhbut bin Nahyan’ın Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Angola’ya yaptığı ziyaretlerde Sudan krizi masanın üst sıralarında yer aldı.
Kongo Devlet Başkanı Félix Tshisekedi ile yapılan görüşmelerde, savaşın sonlandırılmasına yönelik sorumluluğun Port Sudan yönetimi ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nde olduğu belirtildi. Gıda ve insani yardımların sivillere karşı baskı aracı olarak kullanılmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi.
Angola Devlet Başkanı João Lourenço ile yapılan görüşmede ise sivillere ve insani çalışanlara yönelik tüm ihlallerin kınandığı, acil ateşkesin gerekliliği ve suçların hesap verebilirliğinin öneminin altı çizildi.

Diplomasi ve İnsani Yardımın Birlikte İlerlemesi
Nisan 2023’ten bu yana devam eden Sudan krizinde BAE, uluslararası çabaların her aşamasında aktif rol aldı. “Sudan’da Yaşamı Kurtarmak ve Barışı Desteklemek İçin Müttefikler” platformundan dörtlü mekanizmaya kadar pek çok girişimde yer aldı.
BAE, farklı ülkelerin ve uluslararası kurumların sunduğu tüm barış girişimlerine destek verdi ve yaklaşimini dörtlü grubun yol haritasıyla uyumlu şekilde sürdürdü: Sudan’daki çatışmanın çözümü ancak kapsayıcı ve sivil bir siyasi geçiş süreciyle mümkün olabilir.
Bu diplomatik sürecin yanında BAE’nin insani yardımları da kesintisiz devam ediyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) verilerine göre BAE, savaşın başlangıcından bu yana Sudan’a 784 milyon dolar tutarında insani yardım sağlayarak ABD’nin ardından en büyük ikinci bağışçı oldu. 2025 yılı için ise en büyük destekçi konumunda.