BAE, ‘Körfez İşbirliği’ni güçlendirme çabalarını sürdürüyor
Bugün, Körfez İşbirliği Konseyi, kuruluşunun 42. yıldönümünü kutluyor. BAE, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasında dayanışmayı teşvik etme çabalarını sürdürüyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Bahreyn, Umman Sultanlığı, Kuveyt ve Katar, 4 Şubat 1981 tarihinde Körfez İşbirliği Konseyi'nin kurulduğunu ilan etti.
Körfez İşbirliği Konseyi'nin ilk zirvesi 25 Mayıs 1981 tarihinde BAE’nin başkenti Abu Dabi’de düzenlendi.
Körfez İşbirliği Konseyi'nin kuruluş belgesinin bu yıl imzalanmasının yıldönümü, birden fazla nedenle özel bir önem taşıyor. En önemlisi, BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'ın, BAE'nin, Körfez ve Arap dayanışmasını güçlendirme çabalarının bir sonucu olarak, Körfez ülkeleri liderleri, Mısır ve Ürdün'ün katılımıyla kardeşçe bir istişare toplantısına ev sahipliği yapmasından yaklaşık iki hafta sonra gerçekleşiyor olması.
Toplantı, BAE yönetiminin etkili ve gerçekçi, ortak çıkarlara dayalı, ekonomik ve kalkınma iş birliğinden kaynaklanan yeni temeller üzerinde Arap entegrasyonunu teşvik etmek için çalışma arzusunu yansıttı.
Geçtiğimiz 18 Ocak'ta BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, Umman Sultanı Heysem bin Tarık, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halifa, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'nin katıldığı bir istişare kardeşlik toplantısına ev sahipliği yaptı.
Liderlerin "Bölgede Refah ve İstikrar" başlığı altında başkent Abu Dabi'de düzenlediği kardeşlik toplantısı, daha fazla ortak eylem, iş birliği ve bölgesel bütünleşme yoluyla bölgede kalkınma, refah ve istikrara hizmet eden her alanda kardeş ülkeler arasındaki iş birliğini pekiştirmek ve derinleştirmek amacıyla gerçekleşti.
Görüşmede liderler, ülkeleri arasındaki kardeşçe ilişkileri ve halklarının daha fazla gelişme, ilerleme ve refah yaşayacakları bir gelecek inşa etmeye yönelik tüm alanlarda ortak iş birliği ve koordinasyon yollarını ele aldılar.
Ayrıca liderler, bölgesel ve uluslararası meseleyi, ortak çıkarlara yönelik gelişmeleri ve bölgenin siyasi, güvenlik ve ekonomik olarak tanık olduğu zorlukları gözden geçirdiler.
Liderler, bölgedeki halklara yönelik daha istikrarlı ve müreffeh bir gelecek inşa etmek için zorlukların üstesinden gelmek, koordineli bir şekilde çalışmak ve ortak Arap eylemini güçlendirmenin önemine vurgu yaptılar.
Liderler, zorlu bir süreçten geçen dünyanın karşılaştığı sıkıntılar karşısında, Arap ülkeleri arasında iş birliği, ekonomik ve kalkınma ortaklıkları kurmanın, kalkınmayı sağlamak ve halklara yönelik daha iyi bir gelecek oluşturmanın önemine dikkat çektiler.