BAE Dışişleri Bakanı: "Türkiye ile ticari ilişkilerimizi artırmalıyız"
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan, Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu'nun davetlisi olarak bugün Türkiye'ye resmi ziyarette bulundu.
Ziyaret kapsamında yapılan görüşmede, BAE-Türkiye arasındaki ikili ilişkiler, ilişkilerin geliştirilmesi için atılacak adımlar ele alındı.Göruşmede ikili ilişkilerin yanı sıra, güncel, bölgesel ve uluslararası konular hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.
Yapılan görüşmelerin ardından iki bakan ortak basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan şöyle konuştu:
"Birlikte çalışmamız ve ilişkilerimizi daha da yükseğe taşımamız gerekiyor’’
"Türkiye ile ticari faaliyetlerimizi mutlakaartırmalıyız. Tabii aramızdaki güçlü iş birliği sayesinde bundan daha fazlasını yapabiliriz. Kalkınma alanında olsun ticari alanda olsun ekonomilerimizi daha ileriye taşımalılız. Mutlaka gayret göstermemiz gerekiyor. Bu açıdan Türk ve BAE’li firmaların önünü açmak çok önemli. Saygıdeğer bakanla birlikte özellikle odaklandığımız alan ise yenilenen enerji. Yenilenebilir enerji ile ilgili anlaşmalar, karbon salınımının azaltılması ile ilgili görüşmelerimiz ön planda. Üzerinde durmak istediğim diğer konu iki ülke arasındaki ticaret hacminin yükseltilmesi ve pekişmesi. Zira ticaret hacmi elli milyon dirheme ulaştı ve bu rakam son iki yılda yüzde 82 oranında arttı. Bu teşvik edici bir durum ve aynı zamanda ortaya koymuş olduğumuz iradenin de bir göstergesi. Türkiye’nin ve BAE ‘nin, karşılıklı olarak ortaya koydukları emekler çok önemli.
Ben sayın bakanla birlikte burada bulunmaktan çok mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Özellikle son 10 yılda ikili ilişkiler boyutunda geldiğimiz noktadan çok memnunum. Ekonomik, siyasi ama aynı zamanda da kültürel ilişkilerimiz söz konusu, EXPO Dubai 2020‘ye gördüğümüz kadarıyla Türkiye’nin çok büyük katkıları var, bu katkılarından ötürü sayın bakana teşekkürlerimi arz etmek istiyorum. Tabii ki ortada bölgesel ve ulusal çapta bazı meydan okumalar da söz konusu. Özellikle gıda güvenliğiyle ilgili konulara değindik. Bunun için BAE’nin ve Türkiye’nin neler yapabileceğine değindik. Aynı zamanda da gıda güvenliğimizi nasıl sağlama alabileceğimizi konuştuk. Sayın bakanla bir araya gelmekten çok memnun olduğumu beyan etmek istiyorum. Misafirperverliğiniz ve dostluğunuzdan gerçekten çok memnunun. İlerleyen zamanlarda halklarımızı mutlu etmek ve onlara hizmet etmek için mutlaka birlikte çalışmamız ve ilişkilerimizi daha da yükseğe taşımamız gerekiyor. Sayın bakan, tekrardan çok teşekkür ediyorum.”
Bakan Abdullah Bin Zayed Al Nahyan'dan sonra Çavuşoğlu da açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:
"Aramızdaki bölünmelerin bir faydasının olmadığını gördük"
“Aramızdaki bölünmelerin bir faydasının olmadığını gördük. Birlikte hareket etmek halklarımızın yararınadır. Yaşadığımız bu coğrafyada zaten çok sayıda çatışma mevcut. Ukrayna'daki savaş gösterdi ki, dayanışmaya ihtiyacımız var.
Körfezi Avrupa'ya bağlayacak çok önemli projeler üzerinde çalışıyoruz. İlgili kurumlarımız görüşmelerimizi devam ettiriyorlar.
Türk yatırımcılar Emirliklerde yatırımlarını artırmak için çaba sarf ediyor. Müteahhitlerimiz geçmişte BAE'de çok önemli projeleri hayata geçirdi.
Birçok teknoloji şirketinin Emirlikteki faaliyetlerini artırmasından memnuniyet duyuyoruz. Teknoloji şirketlerinin Türkiye'ye ilgisi artıyor”.
Bir gazetecinin, BAE Dışişleri Bakanına; Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ekonomik ilişkilerin geleceğini nasıl görüyorsunuz ve önümüzdeki dönemde BAE’den yatırımcıları ülkemizde daha sık görecek miyiz? sorusuna
Al-Nahyan:
"Sanırım bu soru çok önemli. Ama aynı zamanda da önemli bir konu. Bu konuyu ve özellikle aramızdaki ortaklıkları güçlendirmek için zaten çabalıyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri'nin özellikle enerji konusuna büyük bir eğilimi söz konusu. Bugün bu alanda birkaç konuyu masaya yatırdık. Özellikle yenilenen enerji ile ilgili, Güneş enerjisi ve elektrik enerjisini konuştuk.
Ülkemizin “Masdar” isimli şirketi bu alanda Türkiye'deki fırsatları yakından takip etmekte. Eğer bu imkânları yakalayacak olursak özellikle gerek kamu kuruluşlarıyla gerekse özel sektörle bu ortaklık sağlanabilir.
BAE firmalarından Türkiye’ye büyük bir ilgi söz konusu. Türkiye, büyük ve potansiyeli yüksek olan bir ülke. Turizm çok aktif bir sektör ve bunu değerlendirecek olursak ileriki zamanlarda ilişkilerimizin bu yönde de pekişmesi için fırsatlar arayacağız. Aslında Covid-19 bizler için çok fazla işin yapılmasına yönelik önemli bir fırsattı. Özelikle sağlık turizmi ve ilaç üretimi ile ilgili ve ilerleyen zamanlarda Türkiye’deki yeni fırsatları kollayacağız. Ama biraz önce bahsettiğim gibi, sadece bizim ilgi alanımız Türkiye değil. Türkiye ile birlikte başka ülkelerle işbirliği yapmakta çok önemli. Mesela Afrika'da olabilir. Bakan Bey'in de bahsettiği Orta Asya'da ya da Güneydoğu Asya'da olabilir. Güney Batı Asya'da olabilir. Çok büyük fırsatlar söz konusu. Türkiye ve BAE büyük saygı gösterilen iki ülke. O bölgelere gidebilmek için ikili ilişkilerimizi geliştirmemiz lazım.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğluna da bir gazeteci: Sayın Bakanım, çok uzun temaslar gerçekleştiriyorsunuz. Son dönemde özellikle de Filistin ve İsrail ile ziyaretlerimiz oldu yakın zamanda. Önümüzdeki dönemde de İsrail de dahil olmak üzere Körfez bölgesinde normalleşme bağlamında ne gibi adımlar bekleyebiliriz? Sizin bu noktadaki temaslarının ne gibi sonuçlar veriyor şu an? sorusunu yöneltti. Çavuşoğlu:
"Çok teşekkür ediyorum. Bugün ikili görüşmemizde en son gerçekleştirdiğimiz Filistin ve İsrail ziyareti hakkında da kardeşim Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah'a bilgi verdim. Ayrıca diğer ülkelerle devam eden süreçler hakkında da bilgi verdim. Suudi Arabistan'la normalleşme, Mısır'la devam eden süreç hakkında. Aramızdaki ayrılıkların kimseye bir faydasının olmadığını da hep birlikte gördük. Yani bizim kendi aramızdaki bölünmelerin kimseye bir faydası yok. Dolayısıyla öncelikle kendi aramızdaki ilişkileri düzeltmemiz lazım ki başkalarına da katkımız olsun. Yaşadığımız şu coğrafya da zaten yeterince çatışmalar var. Ukrayna savaşı bir kere daha gösterdi ki dayanışmaya, birlik beraberliğe ve istikrara her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Gıda güvenliği olsun, enerji sıkıntıları olsun hep bunlar dayanışmayla aşılabilecek konular. O nedenle biz daha önce görüş ayrılığı içinde olduğumuz tüm ülkelerle ilişkilerimizi azami bir şekilde normalleştirmek için çaba sarf ediyoruz. Tabii bu çabalar karşılıklı. İsrail'e yaptığımız ziyaretin de bu anlamda faydalı olduğunu görüştük. Tüm müslümanlar olarak İsrail'le de görüş ayrılığı içinde olduğumuz konular belli Kudüs'ün ve Mescid i Aksa'nın statüsü hepimiz için kırmızı çizgidir. Sonuçta bu konuda görüş ayrılığımız var. Ama Ramazan ayında da gördük ki diyaloğun da faydası var. Bu diyaloğu sürdüreceğiz. Diğer taraftan farklı ülkelerle de görüş ayrılığı içinde olabiliriz. Görüş ayrılığı içinde olduğumuz her ülkeyle ilişkileri kesmek de doğru bir yaklaşım değil. Bu anlayış herkeste var, karşılıklı var. Filistin meselesi konusunda da aynı şekilde. Filistinli kardeşlerimizin mesajlarını da İsrail tarafına çok açık bir şekilde ilettik. Kendi aralarında diyalogun tesis edilmesinin önemini de vurguladık. Mısır'la da. Önümüzdeki süreçte inşallah daha ileri adımları da atarız ve bunları da değerlendirdik. Libya konusunda görüş ayrılıkları vardı. Şimdi hepimiz Libya'nın istikrarı için birlikte çaba sarf ediyoruz. Yemen'de ciddi sorunlar var. Terör saldırıları oldu. Biz dayanışmamızı hem Suudi Arabistan'la hem de Birleşik Arap Emirlikleri ile gösterdik. Teröre karşı da birlikte mücadele etmemiz lazım. Bizim Türkiye olarak bu konuda tutumumuz gayet açık, net. Bu doğrultuda birlikte çalışmaya, birlikte adım atmaya devam edeceğiz. Bu hepimizin yararına, kendi halklarımızın yararına, tüm Müslümanların da yararına. Müslüman ülkeler için söylüyoruz. Bölgenin istikrarı ve barışı bakımından birlikte adım atmak önemlidir." dedi.
Çavuşoğlunun konuşmasına birşeyler eklemek istediğini ifade eden Şeyh Abdullah bin Zayed ise şöyle konuştu:
"Her şeyden önce özellikle İsrail’e yapmış olduğunuz ziyaret ve Filistin'deki kardeşlerimizi ziyaretinizden dolayı sizi tebrik etmek istiyorum. Bu barış sürecine tekrar girilmesine yönelik İsrailliler ve Filistinliler arasında motive edici bir ziyaretti. Bizim bölgemiz üzüntülerle dolu, bizim halklarımız daha iyiyi hak ediyor ve gerçekten de sayın bakan yapmış olduğunuz ziyaretler Filistin ve İsrail halklarını barışa teşvik etmesi açısından çok önemli.
Türkiye’yi takdir ediyor ve saygıdeğer bakan beye şahsınızda çok teşekkür ediyorum. Diplomaside çok büyük emekler sarf ediyorsunuz. Rusya-Ukrayna arasında, İsrail- Filistin arasında ortaya koyduğunuz çaba ve oynadığınız rol takdire şayan".