Babacan: Antakya’da durum çok kötü… En az 100 binada da hiçbir faaliyet yok
Babacan, Hatay Antakya'da konuşarak, "Antakya’da durum çok çok kötü… bir binada kurtarma faaliyeti varsa bunun karşılığında en az 100 binada da hiçbir faaliyet yok. Antakya neredeyse haritadan silinecek duruma gelmiş" dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan bugün deprem bölgesi Hatay'ın Antakya ilçesinde geldi. Babacan yaptığı konuşmada, "Antakya’da durum çok çok kötü. Cep telefonu ve televizyon ekranlarından anlaşılması mümkün olmayan kötü bir tabloyla karşı karşıyayız. Ekranlarda genelde kurtarma faaliyetleri görünüyor... Ama bir binada kurtarma faaliyeti varsa bunun karşılığında en az 100 binada da hiçbir faaliyet yok. Antakya neredeyse haritadan silinecek duruma gelmiş" dedi.
Babacan, akşam saatlerinde bir enkazın önünde açıklamalarda bulundu. Babacan, açıklamasında şunları söyledi:
‘EKRANLARDA GENELDE KURTARMA FAALİYETLERİ GÖRÜNÜYOR’
“Antakya'da durum çok çok kötü. Cep telefonu ve televizyon ekranlarından anlaşılması mümkün olmayan kötü bir tabloyla karşı karşıyayız. Ekranlarda genelde kurtarma faaliyetleri görünüyor…Ama bir binada kurtarma faaliyeti varsa bunun karşılığında en az 100 binada da hiçbir faaliyet yok. Afetin büyüklüğü karşısında kamunun ya da sivil insiyatifin bu enkazı kaldırma kapasitesi çok çok zayıf. Kamunun bu büyük afet karşısındaki çözüm kapasitesi çok çok zayıf.’’
‘SOSYAL MEDYAYI KAPATTILAR AKIL ALIR GİBİ DEĞİL’
‘’Burada temel ihtiyaçlar söz konusu. Hava çok soğuk oluyor. Malatya'da gündüz -5. Antakya'da yine öyle. Isınma, barınma, su büyük ihtiyaç. Bizim Kahramanmaraş il başkanımız kar suyunu eritip içerek birkaç gün hayatını devam ettirebildi ekibiyle beraber.
Antakya'da telefon sistemi çok zor çalışıyor. 20 defada bir telefon görüşmesini zor yapıyorsunuz. Acilen mobil baz istasyonları gerekiyor. Yine çok önemli bir ihtiyaç iş makinaları. Acil ihtiyaç dışındaki Türkiye'de iş makinesi ne var ne yok tamamının deprem bölgesine sevk edilmesi gerekiyor. Bugüne kadar görülmüş bir afet değil bu. Bambaşka bir şey. Gelip, görüp yerinde gördüğünüz zaman anlıyorsunuz…
Sosyal medyayı kapattılar akıl alır gibi değil. Yardıma ihtiyacı olan sosyal medyadan çağrıda bulunuyor. Yardım imkanı olan sosyal medyadan ulaşabiliyor. Böylesine bir dönemde sosyal medyayı karartmanın hiçbir anlamı yok. Büyük bir yanlış olarak görüyoruz.’’
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarına da yanıt veren Babacan, “Sayın cumhurbaşkanının dün başlattığı ve bugün dozunu gittikçe artırdığı bu nefret ve öfke dilini bırakması gerekiyor. Milletçe birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gereken bir dönemdeyiz. Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Tehdit dilini sayın cumhurbaşkanının bırakması lazım” dedi.
‘‘DOZER GÖNDERMEYİ ULAŞMAK SAYIYORSANIZ EVET’’
Babacan, hükümetin “Her yere ulaşıldı” açıklamalarına değinerek, “Ulaşmaktan ne kast ettiğinize bağlı. Herhangi bir yerleşim merkezine bir vinç, dozer göndermeyi ulaşmak sayıyorsanız evet bugün itibarıyla afetten etkilenen bütün yerleşim merkezlerine bir şekilde ulaşılmış olduğunu düşünüyorum. Ekranlarda genelde kurtarma faaliyetini görüyorsunuz. Her bir kurtarma faaliyetinin yanında en az yüz tane hiçbir şey yapılamayan bina yıkılmış vaziyette duruyor. İnsanların akrabaları o binaların etrafında çaresiz bir şekilde bekliyorlar. Ulaşmak o şehre girmekse belki o şehre ulaşmışlardır. Enkaz kaldırma anlamında ulaşılabilmenin yüzde 1'i bile bulduğunu düşünmüyorum en azından Antakya'da durum böyle. Malatya'da, Kahramanmaraş'ta durum farklı değil…’’ diye konuştu.
‘ANTAKYA NEREDEYSE HARİTADAN SİLİNECEK DURUMA GELMİŞ’
‘’Felaket çok büyük. Kamunun, devletin bu felaketin üstünden gelebilme kapasitesi çok kısıtlı.
Şu anda ulaşılan insan sayısı, ulaşılamayan insan sayısının yüzde 2'si 3'ü olabilir bilemiyorum. Olay çok büyük. Televizyon ekranlarına sığamayacak kadar büyük bir felaket. Bu başka hiçbir şeye benzemiyor. Antakya neredeyse haritadan silinecek duruma gelmiş.”
’VATANDAŞLARIMIZ BİRBİRİYLE GÖRÜŞEMİYOR’
“Büyük bir insanlık dramıyla, büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Adeta bir şehrin neredeyse haritadan silinmesine yakın bir tablo gördük. Şehrin bir noktasından bir başka noktasına ulaşmak, binaların cadde ve yollara doğru yıkılmasından dolayı çok zor. Vatandaşlarımız birbiriyle görüşemiyor. Telefon altyapısı, şebeke önemli ölçüde çökmüş durumda. Acilen mobil baz istasyonlarının sayısını hızla artırıp iletişimin önünü açmak gerekiyor. En önemli sorun ulaşım ve iletişim.”
‘ÜZÜLEREK SÖYLÜYORUM Kİ RAKAMLAR YÜKSELECEK’
“Sözle anlatılması zor, gözle görmeyince de anlaşılması zor olan bu felakette ben milletimize tekrar başsağlığı diliyorum. Ulaşılan cenazelerden eğer kimliği henüz teyit edilmediyse hayatını kaybedenlerin sayısına henüz yansıtılmıyor. Üzülerek söylüyorum ki rakamlar yükselecek, acı her gün büyüyecek.”
“Milletçe sabır ve metanetli olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Evet, gün milletçe birlik ve beraberlik günü ama ülkeyi yönetenlere doğrular konusundaki tavsiyelerimiz, yanlışlar konusundaki eleştirilerimiz de bizim en önemli hakkımız. Vatandaşlık hakkı. Ülkeyi yönetenlere eksiklerini göstermemiz, ihtiyaçları işaret etmemiz bizim hakkımız. Onların da arzu etmesi gereken bir şey.
“Olay yerindeyiz. Afetin olduğu her yerdeyiz. Teşkilatımız çok yoğun bir gayretle, ilk 2 gün içerisinde yaklaşık 100 tırlık bir yardım toplayıp ulaştırmaya çalışıyor. Sayı gittikçe artıyor. Mümkün olduğunca bunu kamu kuruluşlarıyla koordineli bir şekilde ama kamu kuruluşlarının henüz organize olamadığı yerlerde de kendi teşkilatımızın imkanıyla bu yardımları vatandaşlarımıza ulaştırmanın ayrı bir gayreti içindeyiz.”
“Gün hep beraber zorlukları aşma günü. Türkiye büyük bir ülke. Milletimiz çok güçlü ve metanetli. Nice zorlukları aşmışız, inşallah bu zorlukları da aşarız. Birbirimize kenetlenelim. Acıları ve zorlukları paylaşalım. El ele, omuz omuza vererek bu zor günleri aşalım.”