AYM'nin Can Atalay kararı: Hangi gelişmeler yaşandı?
Anayasa Mahkemesi, Gezi Davası kapsamında hapis cezası verilen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın TBMM Genel Kurulu’nda Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararı okunarak milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğuna karar verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Davası’nda 18 yıl hapse mahkum edilen avukat ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi hükmünün iptali için yapılan başvuruyu karara bağladı.
22 Şubat’taki Genel Kurul toplantısında Atalay ve bazı milletvekillerinin "TBMM Genel Kurulunda Yargıtay 3. Ceza Dairesinin yazısının okunarak Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile işlemin iptali ve yürürlüğünün durdurulması" talebiyle AYM'ye yaptığı başvuruyu görüşen Yüksek Mahkeme, oy çokluğuyla Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesinin yok hükmünde olduğuna karar vermişti. Kararın gerekçesi Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Peki hangi gelişmeler yaşandı, kim ne dedi?
Kararda, Atalay'ın yaptığı bireysel başvurularda, "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı"nın ihlal edildiğine karar verildiği anımsatıldı.
AYM'nin 25 Ekim 2023'te verdiği hak ihlali kararı sonrasında Atalay'la ilgili kesinleşen bir hükmün varlığından söz etmenin hukuken mümkün olmadığı aktarılan kararda, "Anayasa Mahkemesince, Anayasa'yı ihlal ettiği tespit edilen bir yargısal kararı mahkemeler dahil hiçbir kamu otoritesi esas alamaz ve Anayasa'ya aykırılığı sabit olan bir karara hukuken geçerlilik tanınamaz. Anayasa Mahkemesinin ihlal kararları yol gösterici veya tavsiye mahiyetinde kararlar olmayıp, bağlayıcı ve gereğinin yapılması konusunda ilgili otoritelere takdir alanı bırakmayan kararlardır" ifadeleri kullanıldı.
"HUKUKİ DAYANAĞI BULUNMAYAN BİR KARAR"
Sadece mahkemelerin değil, ihlal sonucunun oluşmasına yol açan veya ihlalin giderilmesi sürecinde etkin konumda bulunan diğer kamu otoritelerinin de ihlal kararının gereğini yerine getirmek, ihlali gidermek ve ihlalin sürmesini önlemekle yükümlü olduğu belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Bu bakımdan yasama organının da Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 25 Ekim 2023'te tespit ettiği ihlalin giderim sürecinin bir parçası olduğu kuşkusuz olup söz konusu karar yasama organı yönünden de bağlayıcı niteliktedir. TBMM Genel Kurulunda okunan metinde yer alan dairenin 3 Ocak 2024 tarihli kararı da Anayasa Mahkemesinin anılan bireysel başvuru kararına uyulmasına yer olmadığına ilişkin Türk hukukunda verilmesi mümkün olmayan, Anayasa'nın tamamen dışında kalan ve hukuki dayanağı bulunmayan bir karardır. Dolayısıyla Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay ile ilgili kesin bir mahkumiyet içermediği açık olan kararlara yer verilen daire yazısının TBMM Genel Kurulunda okunmasıyla Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşmesine yönelik işlem tesis edilmiş ve böylece fiili (de facto) bir durum oluşturulmuştur.
TBMM Genel Kurulunda iptal talebine konu edilen daire yazısının okunması suretiyle oluşturulan bu fiili durumun Anayasa'nın 84. maddesinin ikinci fıkrasının kapsamına giren bir yasama işlemi olarak değerlendirilmesine imkan bulunmamaktadır. Sonuç olarak Anayasa Mahkemesinin verdiği karar sonrasında Atalay hakkında kesin hükmün varlığından söz edilmesi hukuken mümkün olmadığından, TBMM Genel Kurulunun 30 Ocak 2024 tarihli 54. Birleşiminde Yargıtay 3. Ceza Dairesinin yazısının Başkanlıkça okunmak suretiyle Genel Kurula bildirilmesi işlemi ile oluşan fiili durum hakkında Anayasa Mahkemesince karar verilmesi mümkün değildir”
"İŞLEMİN İNCELENMESİNE İMKAN BULUNMUYOR"
Kararda, "Hukuken var olmayan işlem ile ilgili söz konusu talebin incelenebilmesine imkan bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle TBMM Genel Kurulunun 30 Ocak 2024 tarihli 54. Birleşiminde Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 3 Ocak 2024 tarihli kararının ekte gönderildiğine dair anılan Daire Başkanlığı yazısının okunması suretiyle Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve Anayasa'nın 85. maddesi uyarınca iptal talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir" ifadeleri yer aldı.
ATALAY'IN AVUKATINDAN AÇIKLAMA
AYM’nin kararını Atalay’ın avukatı Deniz Özen değerlendirdi. Sözcü’ye konuşan Özel, "Karar açık. Farklı farklı bölümlerinde Meclis tarafından yapılmış olan Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmüş olmasının yok olduğu vurgulanıyor. Daha önemlisi Yargıtay’ın AYM’nin kararına uyulmamasına ilişkin kararının bir hukuki anlam atfedilememeği söyleniyor. Daha da önemlisi Can Atalay hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunduğundan bahsedilemeyeceği söyleniyor. Dolayısıyla kararın özeti şudur: Can Atalay hala milletvekilidir. Düşürülmesine ilişkin işlem yok hükmündedir, cezaevinde tutulmasının hiçbir yasal dayanağı yoktur" dedi.
BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI: KARARIN YOK HÜKMÜNDE OLDUĞU TESPİT EDİLDİ
Karara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ise "Anayasa Mahkemesi, kararlarının yasama organı bakımından da bağlayıcı olduğunu belirterek hukukun üstünlüğünün altını çizmiş ve Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin kararın yok hükmünde olduğunu tespit etmiştir” ifadelerini kullandı.
Erinç Sağkan