Acar: Atık yönetimi bir kalkınma hedefi olmalı / Al Ain Türkçe Özel
Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı New York’ta imzaya açıldı. Bu konuda Türkiye öncü rol oynuyor. TÜÇEM Başkanı Aynur Acar konuyu Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde yürütülen Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı'na ilk imzayı ABD'de attı. Erdoğan, beyanın küresel bireysel katılımı artırmak amacıyla internet sitesi üzerinden imzaya açıldığını ve bu adımla sıfır atık hareketine katkı sağlamayı hedeflediğini belirtti. Konuyu Tüm Çevre Eğitimi ve Atık Yönetimi Derneği TÜÇEM Başkanı Aynur Acar’la konuştuk.
Türkiye'nin 2053 yılında Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşmak için stratejik yol haritası ve bu kapsamda devreye alınacak politik, ekonomik ve teknolojik mekanizmalar nelerdir?
Aslında burada net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yaşam tarzımızı şekillendirmemiz gerekiyor. Hepimizin kendi yaşam biçimimizi gözden geçirmesini içeriyor. Burada çok fazla başlık var.
Öncelikle ürettiğimiz sera gazlarını azaltmamız gerekiyor. Mesela kullandığımız arabaya dikkat etmemiz gerekiyor. Ürettiğimiz çöpü azaltmamız gerekiyor. Diğer taraftan ormansızlaşmaya bakmamız lazım. Ormanlarımızın korunması ve orman alanlarının artırılması gerekiyor. Bunların her biri birbiriyle bağlantılı. Çevrede tüm halkalar birbirine bağlı. Zararlı gazları azaltmanın yolu hayatımızı buna göre yönlendirmemizden geçiyor. Ürettiğimiz sera gazlarıyla, bunu azaltmak için yaptığımız çalışmaları dengelememiz gerekiyor.
Kentlerdeki atık yönetimini iyileştirmemiz gerekiyor. Fosil yakıtları azaltmamız gerekiyor. Termik santrallerin modernize edilmesi gerekiyor. Yenilenebilir ve alternatif enerjiye ağırlık vermemiz gerekiyor. Güneş ve rüzgar öncelikli olmalı. Dalga enerjisinden de yararlanmalıyız. Biyogaz üretebiliriz. Köylerimizdeki hayvan dışkıları ve tarla bağ bahçe atıklarından biyogaz üretebiliriz. En büyük sıkıntılarımızdan biri bu. Aslında bir kaynak var ama bu kaynağı kullanamıyoruz.
Çok yönlü bakmamız lazım ve adımlarımızı çok iyi planlarla kurgulayarak, senaryoları oluşturarak ilerlememiz gerekiyor.
Metan gazı salımı kentlerdeki atıklardan kaynaklanıyor. En yüksek emisyon metandan, dolayısıyla kentlerde üretilen çöplerden kaynaklanıyor. Eğer biz o çöpü kaynağında, yani yaşam alanlarında disipline edemiyorsak azaltmıyorsak emisyonu düşürmek çok zor olur.
Hedefe ulaşacak politikaları çok iyi belirlememiz gerekiyor. Bu politikaların uygulamasını da aynı ciddiyetle yapmamız gerekiyor. Teknoloji istihdam ve tesisler anlamında dikkat etmemiz gerekiyor. Çöplerin vahşi dökümünün artık kaldırılması gerekiyor. Çöpü elektriğe, atık türevli yakıta dönüştürebiliriz. Türkiye’deki çöpe attığımız atıkları sanayiye hammadde olarak kazandırmamız lazım. Türkiye buna son derece önem vermeli. Bunları yapabilirsek emisyon hedeflerimize doğru ilerleyebiliriz. Bunu yaparsak hem emisyonları azaltırız hem de yurt dışından getirilen atıklardan kurtulabliriz.
Paris iklim anlaşmasının içeriği, eylem planlarıyla tüm sektörleri, tüm paydaşları, toplumu, şehirleri belediyeleri kapsayacak şekilde disipline etmemiz lazım. Gerekli teknolojinin kullanımını sağlamamız lazım. Bu konuda eğitimli insanların kullanılması da önemli. Bu eğitimli insanların uzun süre görevlerini sürdürmesi lazım ki mevcut projeleri sürdürebilsinler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"na ilk imza atmış olması ve bu beyanın küresel bireysel katılımı artırmayı amaçladığı göz önüne alındığında, beyan kapsamında bireyleri harekete geçirmek için neler yapılması gerekmektedir?
Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı aslında uzun süredir devam eden bir çalışmanın ürünü. Şu anda Türkiye ile birlikte tüm ülkeler paralel olarak uygulamalarını hızlandırır ve hedeflerini koyarsa çok daha faydalı ve etkin bir adım atılmış olur.
Bu iyi niyet beyanını hayata geçirmek için hepimize görevler düşüyor. Tüm emisyonları azaltmanın yolu atık yönetiminden geçiyor. Elektronik, yağ, plastik, lastik, evsel aletler gibi birçok başlık var. Bu başlıkların hepsini paralel ve eşdeğer yürütmeliyiz. Mutfak çöplerini gübreye dönüştürmemiz lazım. Elektronik atıklarımızı ilgili yerlere vermemiz lazım. Camları, petleri geri dönüşüm kutularına atmamız lazım. Atık yağları toplayanlara vermemiz lazım. Pilleri yine toplayan yerlere göndermemiz lazım. Tüm bunları yaparsak evimizden çıkan çöp çok az olacaktır.
Bütün insanlar aynı paralelde hareket etmeli. ‘Kapının önüne çıkarınca benim sorumluluğum bitti’ demememiz lazım. Çünkü esas mesele orada başlıyor. O şekilde bıraktığınızda çevreye zarar veriyor. İklim değişikliğini bile tetikliyor.
Kaynağında ayrıştırma konusunda bireysel katkı bir başka deyişle bireysel katılım çok önemli. Çünkü bunu herkes yapmadıktan sonra bir şey ifade etmiyor. Burada yerel yönetimlerin altyapılarını buna göre oluşturması gerekiyor. Bu işe bütçe ayırmaları gerekiyor. Bu işin altyapılarını kurmaları gerekiyor. Sonrasında da insanların bu konuda bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi gerekiyor.
Çocuklardan yaşlılara kadar çevre ve atık yönetimi konusunda bu bilince ulaştırılmalı. Bu aslında bir kalkınma hedefi olmalı. Çünkü doğrudan ilişkili... Geri dönüşüm ve çevre de kalkınmaya önemli bir katkı sağlayacak potansiyele sahip. Atıkların yerinde ayrıştırılması emisyonun önüne geçecek çok önemli bir faktör.
2024 ocak başı itibariyle depozito sistemi devreye girecek. Buradan da ciddi bir emisyon azaltılması sağlayabilir. Sadece ambalaj atıklarının toplanması bile hedeflerimize ulaşmada önemli bir katkı sunacaktır.
Türkiye Çevre Ajansi'nin sorumluluğunda uygulanan Depozito İade Sistemi en büyük kaynak olacak ülkemiz için.
"SIFIR ATIK VE DEPOZİTO İADE SİSTEMİ İLE KAYNAKLAR KAYNAK KALIR"