Atay: “2024 ABD için kaotik bir dönem olacak!” Al Ain Türkçe Özel
ABD eski Başkanı Trump, 2016’dan beri tartışmaların göbeğinde. Trump, hakkında çok sayıda soruşturma ve dava ile birlikte 2024 seçimlerinin de favori ismi. Trump’ın olası seçim galibiyetinin ardından olası mahkumiyet kararını da tartışıyor.
ABD eski Başkanı Donald Trump, hem başkanlığı dönemindeki ifadeleri, gafları, çıkışları ile, hem de başkanlığının ardından attığı adımlarla gündemdeki yerini hep korudu. Hakkında iddianame hazırlanan ilk ABD Başkanı olan Trump, “ABD müesses nizamı”nın da hep gündeminde oldu. Trump, şimdi bir yandan 2024 Başkanlık seçimleri için Cumhuriyetçilerin en gözde ismi iken, hakkındaki soruşturmalar ve yargılamalarla da gündemde “yerini koruyor”. Bir yandan ABD, bir yandan da dünya kamuoyu Trump’ın olası adaylığının, zaferinin ve/veya bir mahkumiyet kararının yeni bir kriz başlığı haline gelip gelmeyeceğini konuşuyor.
Trump, mahkumiyet alırsa aday olabilir mi, Başkanlık koltuğuna oturabilir mi?
Doç. Dr. Enis Atay, ABD sisteminin bu başlıkta yer alan karar mekanizmalarının, içtihatlarının oluşmadığını, yasal anlamda bu çerçevenin çizilmediğini, bu sebeple de ABD’de Başkanı’ın böyle bir denklemde kendini affetmekten, cezanın Başkanlık sonrasına ertelenmesine, Başkan Yardımcısı’nın Başkanlık koltuğuna oturmasına kadar geniş bir alanda olasılıklar bütünü kazanabileceğini belirtti. Atay, bu olasılıklar arasında hangisinin öne çıkacağının ABD’de ülke içinde gerilimi yükseltecek bir süreci başlatabileceğini belirtti.
“ABD’DE BAŞKAN’IN CEZAEVİNDEN YÖNETMESİNİ ENGELLEYECEK YASAL ALT YAPI YOK”
Atay, “ABD hukuk sisteminde, ABD Anayasal yaklaşımında Başkan’ın cezaevinde görevini devam ettiremeyeceğine ilişkin bir alt yapı yok.” dedi.
Atay, “ABD’de başkan olmanın ana şartları açık, doğuştan ABD vatandaşı olmak, 35 yaşın üzerinde olmak ve seçim öncesinde son 14 yılı ABD’de geçirmiş olmak” derken, bunun, “ABD Anayasası’nın zamana direnen yaklaşımı ile ilişkili” olduğunun da altını çizdi.
Atay, burada başka bir zorluğun ortaya çıkacağını da belirtirken, “Trump’ın gizli belgeler üzerinden devam eden davadan hüküm giymesi başka bir tartışma da yaratır. Ayrıca, ABD’nin gizli belgelerinin özel, korunaklı alanlarda bulunması gerekecek, bir cezaevi için bu mümkün olabilir mi? Ayrıca, Trump’ın gizli belgeler başlığında yargılanarak ceza alması, Başkan’ın yeniden gizli belgelerin sunulacağı en üst makamda yer alması da ayrı bir tartışma yaratacak.” ifadeleri ile yeni bir tartışma sürecinin başlayacağını da işaret etti.
“CEZA GÖREV SONRASINA ERTELENEBİLİR, AF SEÇENEĞİ PEK MÜMKÜN DEĞİL”
Atay, burada “en kolay” çözümün Trump’ın olası cezasının Başkanlık dönemi sonuna ertelenmesi olacağını belirtirken, bunun da önüne kimi engellerin çıkabileceğini belirtti. Atay, “Başkan kendisini affedebilir mi, federal sular için teorik anlamda mümkün, ama pratikte bu da büyük bir kaos demek” ifadelerini kullandı. Anayasal olarak ABD’de bu anlamda bir değişikliğin şu dönemde neredeyse imkansız olduğunu belirten Atay, “ABD Kongresi’nde süper çoğunluk sağlamak da, Senato’da bunu yakalamak da sadece teorik anlamda mümkün.” dedi.
Atay, ABD siyasetinde, seçmeninde büyük bir bölünmüşlük doğduğunu ve Trump’ın olası zaferinin bunu daha çekişmeli bir hale getirmesinin de olası olduğunu belirtti. ABD’de Cumhuriyetçi parti tabanının büyük oranda Trump’ı destekler bir pozisyona geldiğini, Demokratlar arasında Biden’ın benzer bir gücünü olmadığının da altını çizen Atay, “Seçimler için kritik olan kesim bağımsızlar. Bu kesim seçimlerde belirleyici nitelikte. Ve Trump’a yönelik bir destekleri yok. Ancak, Biden’ın olası adaylığı bunu değiştirebilir, çünkü Biden bu kesimleri kapsamaya muktedir değil, en azından anketlerde bu net biçimde ortada” ifadelerini kullandı.
Atay, Trump’ın olası zaferinin hem ABD içerisinde hem de Batı dünyasında pek çok tartışmayı alevlendireceğini, ABD siyasetinde kırılmalar yaratacağını, ancak tüm bunların ABD’de büyük bir kopuşa sebep olmasına da yol açmayacağını belirtti.