Arap Zirvesi: Filistin İçin Kapsamlı Bir Yol Haritası

Filistin meselesinde yeni bir döneme giriliyor. Sloganlardan uzak, somut çözümler sunan Arap Zirvesi, Gazze’nin yeniden inşasını siyasi çözümle bağdaştırarak sürdürülebilirliği sağlamayı hedefliyor.
Dün Kahire’de düzenlenen Gazze’nin Yeniden İnşası İçin Arap Zirvesi, hassas bir dönemde gerçekleşti ve Mısır’ın sunduğu plan, Arap ve uluslararası toplumdan geniş destek gördü.
İsrail, Arap Planına Karşı Çıkıyor
Zirvede onaylanan plan, Gazze’nin yeniden inşasını iki aşamalı olarak hayata geçirmeyi öngörüyor. Ayrıca iki devletli çözüm sürecini güçlendirmeyi ve Filistin yönetiminde reform yapılmasını amaçlıyor.
Uzmanlar, zirvenin yalnızca insani yardımla sınırlı kalmayarak net bir siyasi vizyon sunduğunu ve Filistinlilerin Gazze ve Batı Şeria’daki varlığını koruma kararlılığını vurguladığını belirtiyor.
Öte yandan İsrail, bu plana karşı çıkıyor ve Filistin topraklarında BM barış gücü konuşlandırılması talebine itiraz ediyor.
Arap ve Uluslararası Destekli Bir Girişim
Kudüs Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Ahmed Rafiq Awad, zirvede alınan kararların önemli ve doğru yönde atılmış bir adım olduğunu belirtti.
Planın Filistinlilerin zorla yerinden edilmesini önleyecek şekilde aşamalı bir yeniden inşa sürecini içerdiğini ifade eden Awad, Arap dünyasının ve Filistinli aktörlerin sürece doğrudan katılımının önemine vurgu yaptı.
Bunun artık yalnızca Mısır’ın bir girişimi olmaktan çıkıp, Avrupa Birliği, Afrika Birliği, BM, İslam İşbirliği Teşkilatı ve birçok Arap ülkesi tarafından desteklenen küresel bir inisiyatife dönüştüğünü belirtti.
Awad’a göre, bu girişim yalnızca Gazze’nin yeniden inşasını değil, aynı zamanda iki devletli çözümü de sağlam bir zemine oturtuyor. Ayrıca Gazze, Batı Şeria ve Kudüs arasındaki bağlantının güçlendirilmesi ve Filistin yönetiminin reforme edilerek daha etkin hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Filistin Meselesine Kapsamlı Bir Yaklaşım
Siyaset Bilimi Profesörü Dr. Ahmed Yusuf Ahmed, zirvenin 2002 Beyrut Zirvesi’nde kabul edilen Arap Barış Girişimi’ne dayanarak barış seçeneğini vurguladığını ifade etti.
"Zirve, Arap dünyasının siyasi duruşunu netleştirdi ve Arap girişimi temelinde ABD yönetimiyle iş birliğine açık olduğunu belirtti. Ancak bu iş birliği, Arap ilkelerine uygun şekilde gerçekleşmeli" dedi.
Öte yandan zirve, Filistin yönetiminde reform ihtiyacını da ön plana çıkardı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Başkan Yardımcısı ve Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı atanacağını duyurdu.
Sonuç bildirgesinde, Gazze’nin yönetimi için herhangi bir siyasi fraksiyona bağlı olmayan, Filistin hükümetine bağlı bir yönetim komitesi kurulması gerektiği de belirtildi. Ayrıca uygun şartlar sağlandığında başkanlık ve parlamento seçimlerinin yapılması çağrısı yapıldı. Ancak "uygun şartlar sağlandığında" ifadesi, sürecin ertelenebileceğine dair yorumlara yol açtı.
Uluslararası Barış Gücü Talebi ve Engeller
Zirve, Gazze’de ateşkesin sürdürülmesi ve Batı Şeria’daki İsrail saldırılarının sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı.
Öne çıkan bir diğer nokta ise ilk kez bir Arap zirvesinin BM Güvenlik Konseyi’ne Filistin topraklarına uluslararası barış gücü konuşlandırılması çağrısında bulunmasıydı. Ancak, İsrail’in sert muhalefeti ve ABD’nin olası vetosu nedeniyle bu talebin hayata geçirilmesi zor görünüyor.
Gerçekçi ve Uygulanabilir Bir Yol Haritası
Mısırlı siyaset bilimci Ahmed Yusuf, zirvenin sunduğu vizyonun doğru ve kapsamlı olduğunu ancak esas meselenin bu vizyonun nasıl uygulanacağı olduğunu belirtti.
"Başarı için güçlü bir diplomatik çaba ve siyasi irade gerekiyor" diyen Yusuf, uluslararası toplumun desteği olmadan planın hayata geçirilmesinin zor olacağını vurguladı.
Arap Zirvesi, Gazze’nin yeniden inşası ve Filistin meselesinin çözümüne yönelik insani yardımı siyasi çözümle birleştiren kapsamlı bir yol haritası sundu. Ancak bu sürecin gerçekleşmesi için yoğun diplomatik müzakereler ve güçlü uluslararası destek gerekecek.
Trump'ın Projesine Alternatif
Eski Ürdün Bakanı Dr. Amin Meşakbe, Arap zirvesinin Gazze’nin yeniden inşasına yönelik Mısır planını benimsediğini ve bu planın, yardım ulaştırma ve iyileştirme süreciyle başlayıp temel altyapının onarımı ve nihayetinde kapsamlı yeniden inşaya kadar birkaç aşamadan oluştuğunu belirtti.
Eski Ürdün bakanı Al-Ain News’e yaptığı açıklamada, "Arap dünyasının bu plana verdiği destek, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki Filistinlileri yerinden etmeye yönelik projesine açık bir alternatif olarak öne çıkıyor." dedi.
Ayrıca, "Bu tür projelere karşı Arap dünyasının kesin bir reddi var ve uluslararası toplum, Mısır planını en adil ve en gerçekçi yol olarak benimsemeye açıkça davet ediliyor." ifadelerini kullandı.
Net Bir Siyasi Süreç
Meşakbe, "Zirve, Filistin meselesinin çözümü için net bir siyasi sürecin olması gerektiğini ve bunun iki devletli çözüme dayanması gerektiğini vurguladı. Bu süreç, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını garanti altına almalıdır." dedi.
Ayrıca, zirvenin nihai bildirisinde Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde uluslararası barış güçlerinin konuşlandırılması çağrısının, bölgesel istikrarı artırmayı amaçladığını belirtti.
Mısır’ın Arap dünyasının ortak tutumunu güçlendirme ve bölgesel istikrarı sağlama konusundaki rolünü övdü. "Mısır, İsrail’in dayatmalarına bir son vererek Filistin meselesini tasfiye etmeye yönelik yerinden etme projelerine gerçek alternatifler sunmayı başardı." dedi.
Mısır’ın, iki devletli çözümün önemini vurgulayabilecek tek ülke olduğuna dikkat çeken Meşakbe, Mısır’ın Arap dünyasının "büyük ağabeyi" olarak bölgedeki diplomatik gücünü ve Filistin davasına verdiği desteği açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
Son Derece Hassas ve Kritik Bir Zamanlama
Benzer bir görüşü paylaşan eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Muhammed Hicazi, Kahire’de düzenlenen Arap zirvesinin Filistin meselesinin kaderini belirleyen bir dönemde ve Arap ulusal güvenliğini, özellikle de Mısır'ın güvenliğini tehdit eden koşullar altında gerçekleştiğini vurguladı.
Hicazi, Al-Ain News’e yaptığı açıklamada, "Mısır, Arap zirvesine sunduğu kapsamlı girişimiyle, bölgedeki mevcut duruma bir çıkış yolu sunan Arap ortak belgesini oluşturdu. Plan, 'yeniden inşa ve Filistinliler topraklarında kalmalı' sloganıyla öne çıktı." dedi.
Mısır’ın girişiminin ilk aşamada elektrik ve suyla donatılmış üç güvenli bölge oluşturmayı içerdiğini ve bu süreçle Gazze’de hayatı ilk altı ay içinde yeniden canlandırmayı amaçladığını belirtti.
Bunun yanı sıra, Birleşmiş Milletler’in himayesinde, uluslararası toplumun finansmanı güvence altına alması için bir yeniden inşa konferansı düzenlenmesi çağrısı yapıldığını aktardı. Riyad Zirvesi, bu sürecin ilk aşamasında 20 milyar dolara ihtiyaç duyulduğunu tahmin ederken, Birleşmiş Milletler, yeniden inşa sürecinin 3 ila 5 yıl süreceğini ve toplam maliyetinin 53 milyar dolara kadar çıkabileceğini öngörüyor. Bu durum, sürecin uluslararası ve kapsamlı bir çaba gerektirdiğini gösteriyor.
İki Devletli Çözüm Olmadan Kalıcı Barış Mümkün Değil
Mısır’ın önerdiği planın sadece insani yardım ve yeniden inşa sürecinden ibaret olmadığını belirten Hicazi, aynı zamanda iki devletli çözümü temel bir güvence olarak sunduğunu ve bunun Gazze’nin gelişimi ve bölgenin istikrarı için kritik olduğunu vurguladı. İsrail’in Gazze’de neden olduğu yıkımın çok büyük olduğunu, Gazze Havalimanı ve limanı gibi temel altyapının yok edildiğini ve uluslararası destekle inşa edilen projelerin defalarca bombalandığını hatırlattı.
Mısır’ın sunduğu çözümün yalnızca yeniden inşayı kapsamadığını, aynı zamanda haziran ayı sonuna kadar uluslararası bir barış konferansı düzenlenmesini de öngördüğünü belirtti. Bu konferans, Orta Doğu'da güvenlik ve istikrarı sağlayacak iki devletli çözüme dair kapsamlı bir vizyon oluşturmayı amaçlıyor.
Hicazi, bu Arap-Mısır vizyonunun Filistinlilerin zorla yerinden edilmesi planlarına karşı olduğunu ve bölgedeki güvenlik ve istikrarı artırmayı hedeflediğini belirtti. Ayrıca, bu girişimin, bölgesel güçleri içeren büyük bir kalkınma hamlesine zemin hazırlayacağını ve bölgesel güvenlik sistemini işbirliği ve istikrara dayalı bir çerçevede şekillendireceğini ifade etti.