Arap Birliği Genel Sekreteri: ‘Arap-Çin Zirvesi tarihi bir olaydır’
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Riyad’ta düzenlenen Arap-Çin zirvesinin tarihi olduğunu ve ilişkilerin gelişmesinde büyük rol oynadığını belirtti.
Ebu Gayt, Arap-Çin İşbirliği ve Kalkınma Zirvesi'nin Çin ve Arap ülkelerinin ilişkilerini liderler seviyesine yükseltmeye yönelik siyasi iradesinin bir yansıması olduğuna dikkat çekti.
- Şi Cinping: ‘Arap dünyası ile ilişkilerimizi daha ileriye taşımak istiyoruz’
- Çin Devlet Başkanı, Suudi Arabistan'a ulaştı
Arap Birliği Genel Sekreteri, Suudi Arabistan Haber Ajansı'na (SPA) yaptığı açıklamalarda, ilişkilerin ivme kazanması için zirvelerin periyodik olarak devam etmesi yönünde temennilerini dile getirdi.
Ebu Gayt: “Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in, Kral Salman bin Abdülaziz'in davetlisi olarak Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaret çerçevesinde Arap-Çin Zirvesi'nin düzenlenmesi tarihi bir olaydır. Bu zirve, Arap bölgesinin uluslararası ekonomik sistemdeki ağırlığını yansıtmaktadır.” dedi.
Gayt, zirvenin art arda yaşanan küresel krizlerle başa çıkmak ve etkilerini azaltmak için etkili çözümler bulmak adına iletişim köprüleri ve ortak eylem kurmayı gerektiren mevcut anın gerektirdiği ortak bir anlayışı temsil ettiğini de sözlerine ekledi. Devamında Gayt, istenilen refahı elde etmek için her iki tarafın, sahip olduğu yetenekleri kullanmasının önemine dikkat çekti.
Ebu Gayt, "Zirve, 2020'deki bakanlar düzeyinde toplanan Arap-Çin İşbirliği Forumu çerçevesinde alınan karar doğrultusunda gerçekleşiyor. Bu zirve, Arap-Çin stratejik ortaklığını, her iki tarafın ortak çıkarlarına hizmet edecek şekilde daha geniş ufuklara taşımayı hedefliyor.” dedi.
Çin ve Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerde bir kuantum sıçraması yaşanacağına inandığını dile getiren Gayt: “Bölgede ve dünyada temsil ettiği önemli siyasi ve ekonomik ağırlık göz önüne alınarak, türünün ilk örneği olan bu zirveye Suudi Arabistan'ın ev sahipliği yapması büyük bir memnuniyetle karşılandı." açıklamasında bulundu.
Arap ülkeleri ile Çin arasındaki ilişkilerin çok eskilere dayandığına dikkat çeken Gayt: “İpek Yolu'nun Orta Çağ'da İslam dünyası ve Çin üzerinden medeniyetin doğudan batıya taşınmasındaki katkısını unutmamak gerekir. On beşinci yüzyıldan beri Avrupa Rönesansını oluşturan bilimsel, teknolojik ve bilişsel başarıların birçoğunun kökleri bu yola kadar uzanıyor. Bugün Çin, Kuşak-Yol Projesi aracılığıyla daha önce dünyayı değiştirmeye katkıda bulunan bu uygar yolun yeni bir tezahüründen bahsediyor.” ifadelerini kullandı.
Gayt: “Çin ile hemen hemen tüm Arap ülkelerini bir araya getiren ikili düzeyde seçkin ilişkiler var, ancak en önemli gelişme, Eylül 2004'te Kahire'de bir diyalog çerçevesinde Arap-Çin İşbirliği Forumu'nun kurulmasıydı.” diye konuştu.
Son olarak Gayt, Forumun kuruluşundan bu yana Arap-Çin iş birliğinde büyük bir sıçramaya tanık olunduğunu belirterek, çeşitli siyasi, ekonomik, kültürel, medya ve kalkınma alanlarında 20'den fazla iş birliği mekanizmasının olduğunu açıkladı.