Solakoğlu: Ankara’nın üzerindeki Suriye’den çekilme baskısı artacak! Al Ain Türkçe Özel
Suriye lideri Esad’ın Arap Birliği Zirvesi’ne katılımı, hem bölgede hem de dünyada yankı uyandıran bir gelişme oldu. Bu adımın anlamını ve Ankara’nın Suriye siyasetine olası etkileri emekli diplomat Engin Solakoğlu Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın 2011’de başlayan Suriye savaşının ardından, 12 yıl sonra Arap Birliği Zirvesi’ne katılımı hem bölgede, hem de dünyada ilgi ile takip ediliyor. Esad’ın, Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde, Cidde’de düzenlenen zirveye katılımını ve bunun başta Türkiye ile olmak üzere bölge ilişkilerine olası yansımalarını
emekli diplomat Engin Solakoğlu Al Ayn Türkçe için değerlendirdi.
Solakoğlu, “Suriye lideri Esad’ın Arapa Birliği Zirvesi’ne katılması kuşkusuz Suriye bakımından önemli bir diplomatik başarı. Yine de Suriye meselesinin çözümüne yönelik somut bir aşama anlamına gelip gelmediğini söylemek için çok erken.” diyerek söz konusu zirvenin Suriye sorununun nihai çözümüne ilişkin rolünün henüz tartışmalı olduğunun altını çizdi. Solakoğlu, bunun gerekçesini de, “Öncelikle ABD ve AB’nin Esad yönetimine olumsuz bakışında elle tutulur bir değişiklik yok. Özellikle ABD ve kısmen de Fransa gibi bölgede askeri varlık bulunduran ülkeler görüş değiştirmeden Suriye‘nin topraklarında egemenliğini tam olarak tesis etmesi kolay olmayacak.” ifadeleri ile aktardı.
“’SURİYE’Yİ İSRAİL’E YEDİRMEYİZ’ DE DEDİLER!”
Emekli diplomat, Arap Birliği ülkelerinin Suriye hükümetine yönelik yaklaşımındaki değişiminin sebebi için de, “Arap Birliği’nde lider veya yönlendirici konumda bulunan ülkelerin tavırlarının değişmesinin üç sebebi olabilir. Birincisi Rusya ve İran’ın somut ve kapsamlı desteği sebebiyle arazide durumun Esad aleyhine değişme ihtimalinin çok zayıflamış olması. İkinci ise Arap Birliği ülkelerinin mevcut durumun daha da uzamasının bölgede İran ve İran etkisini kalıcı hale getirmesinden duydukları kaygı. Bir anlamda Esad’ı İran’a mahkum olmaktan kurtarma çabası diye yorumlayabiliriz bu adımı. Üçüncü sebep de İsrail’de Netanyahu yönetiminin kelimenin her anlamıyla “kudurmuş” olması. İsrail‘de Filistinlilere yönelik imha siyaseti devlet destekli bir toplumsal histeriye dönüştü. Bu gelişme Arap yönetimleri tarafından kaygıyla izleniyor. İbrahim anlaşmalarının bir kandırmacadan ibaret olduğu Arap kamuoyu tarafından anlaşıldı ve Arap halkındaki öfkenin yükselmesi Arap rejimleri tarafından arzu edilen bir şey değil. ‘Suriye’yi İsrail’e yedirtmeyiz’ mesajına ihtiyaç var halkı teskin etmek için.” dedi.
“ORTADOĞU’DA RUSYA VE ÇİN VARLIĞI”
“Orta-Doğu’da Rusya’nın arazide, Çin’in ise diplomatik alanda güçlendiği bir döneme girdik. Sanırım Arap Zirvesi’ni yorumlarken bunu da akılda tutmak gerekiyor.” diyen Solakoğlu, Ankara’nın duruma ilişkin tutumunu da değerlendirdi.
“Türkiye, daha doğrusu Erdoğan rejimi bu gelişmeyi sessizce ve kaygı ile izliyor şimdilik.” diyen Solakoğlu, “Seçim süreci sona ermediği için net bir tutum göremiyoruz. Aslında bu yaşananlar Akepe’nin Suriye politikasının iflası anlamına da geliyor. Önde gelen Körfez ülkeleriyle yakınlaşma çabalarına rağmen Arap ülkelerinin Suriye bağlamında üzerinde en kolay uzlaştıkları konu Türkiye’nin birliklerini derhal çekmesi oluyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Suriye’den çekilmesi başlığını da değerlendiren Solakoğlu, “Rusya’nın her iki tarafı da ittirmesiyle kurulan bir müzakere masası var ama bir ilerleme görmüyoruz. Seçimi kazanmış bir Erdoğan Suriye’den çekilebilir. Ancak bu çekilmenin çok yavaş ve aşamalı olacağını öngörebiliriz. Diplomatik anlamda Arap Birliği de arkasına almış görünen Suriye bu konuda ısrarcı olacak ve normalleşmeyi büyük ölçüde bu alanda atılacak adımlara bağlayacaktır.” dedi.