Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum’dan ‘başörtüsü’ yorumu: Düzenlemeyi referanduma götüremez!
Başörtüsüne anayasa değişikliği teklifiyle ilgili birkaç hafta önce ‘Halkın oylamasına doğru bulmuyoruz’ diyen Erdoğan’ın dün 'Gerekirse bu işi referanduma götürebiliriz' açıklamasını Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum, Al Ain Türkçe’de yorumladı.
Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, bir süredir tartışma konusu olan Başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili "Gerekirse, ihtiyaç olursa dedik ki bu işi referanduma da götürebiliriz" ifadelerini kullanan Erdoğan şöyle konuştu:
(Anayasa değişikliği teklifi) Gerekirse, ihtiyaç olursa dedik ki bu işi referanduma da götürebiliriz. Bununla neyi demek istiyoruz? Millete gidelim. Millet nihai kararı verecek olan. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' demiyor muyuz? 'Milletindir' diyoruz. Eğer, bunlar parlamentoda bu işi çözmezlerse çözüm yeri neresi? Millet, gideriz millete. Çünkü bu ülkede artık başı açık başı örtülü böyle bir sorun olmaması lazım. Temennim odur ki parlamentoda beklenen sayıyı da almak suretiyle yola devam ederiz.
Başörtüsü referandumu ile ilgili yalnızca birkaç hafta önce ‘Halkın oylamasına doğru bulmuyoruz’ diyen Erdoğan’ın dün gerekirse bu işi referanduma da götürebiliriz açıklamasını ve bu konuyla ilgili atılan adımları Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum, Al Ain Türkçe’den Alev Olgay’a verdiği röportajda değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ihtiyaç olursa konuyu referanduma götürürüz dedi. Bu hukuken mümkün mü?
Bir kere çok net bu teklif anayasaya açıkça aykırı. Bir kere sayın Cumhurbaşkanı bunu bilmez hukukçu değil ama hukukçuları bunu net söylüyorum kesinlikle kendisini kandırmışlar. Neden anayasaya aykırı bu teklif bir kere şunu getiriyor diyor ki; Hiçbir kadın dini inançları nedeniyle başını örttüğü ya da giydiği kıyafet nedeniyle seçme seçilme, eğitim öğrenim faaliyetinden, çalışma, kamu hizmetlerine girme haklarından ve diğer temel hak ve özgürlüklerden mahrum bırakılamaz. Ve devam ediyor eğer diyor mesleğin gereği olarak bir kıyafet giymesi gerekiyorsa örneğin cübbe gibi onda da dini inancı nedeniyle giysisinin önüne geçebilecek şekilde devlet herhangi bir zorlama yapamaz diyor. Kim için getiriyor bu hakkı kadınlar için... Bu ülkenin anayasasında kadınlar erkekler arasında temel hak ve özgürlükleri açısından bir sınırlama var mı? Kadınlar her şeyde serbesttir, erkekler serbest değildir. Bir erkek varsayın dedi ki benim rahmani sakalım var, bıraktım. Ben sarık takıyorum. Benim dini inancım bu dedi. Ne diyeceğiz o zaman devlet 'olmaz sana yasak. Anayasa bu hakkı sırf kadınlara tanıyor.' mu diyecek? Şimdi bu eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Eğer kadınlar ve erkekler dini inançları nedeniyle her türlü haktan yoksun bırakılamazlar deseydi o zaman da hem anayasanın 2. Maddesindeki laik cumhuriyete hem de 24. Maddenin son fıkrasına aykırıydı. Neden çünkü şöyle diyor; dini kurallar nedeniyle kural koyulamaz veya var olan kural değiştirilemez.
Birincisi anayasaya aykırı olduğu için referandum olmaz. İkincisi temel hak ve özgürlükler referanduma sunulamaz. Türban takalım mı veya kadınlar temel hak ve özgürlüklerinden erkeklerden daha üstün olsun mu olmasın mı? Böyle bir düzenleme referanduma götürülemez ama bunu sayın Erdoğan gerçekten götürmek için söylemiyor. Çünkü şunu biliyor o da; örneğin yarın bir referanduma gittik. Türkiye’nin nüfusunun yüzde 55,8’ini de erkek varsayalım. Bir referanduma gittik ve kadınla seçme hakkına katılmasınlar, evlerinde otursunlar veya çalışma hakkını kadınlara tanımayalım işsizliği böylece önlemiş oluruz denilse ve halkın 55,8’i alkışlarla kabul etse bir hak ve özgürlük ortadan kaldırılabilir mi? Dolayısıyla temel hak ve özgürlükler referanduma sunulamaz ama sayın Erdoğan bunu bilmiyor mu biliyor fakat ‘gel gel’ yapıyor.
Referanduma götürme şartı nedir?
360 oyu bulması lazım referanduma götürmesi için. Nasıl götürecek ben götürdüm canım çekti mi diyecek? Bu yetkiyi nereden alıyor nasıl alıyor? Anayasanın hangi maddesinde Cumhurbaşkanı canı çekerse istediği her konuyu referanduma götürür diye yazıyor? Bunu referanduma götürebilme şansı zaten yok.
Anayasa her gün değiştirilecek bir şey değildir. Bir şey olsa da 300-400 milletvekilleri olsa alkışlarla bunu kabul etseler bu açıkça Türkiye’nin anayasasındaki 2. Ve 24. Maddeyi açıkça değişmez maddeyi ihlal eden bir düzenleme olurdu.
Anayasa 94. ve Meclis iç tüzüğü 64. Maddesi “Meclis Başkanı siyasi partinin faaliyetlerine katılamaz.” diyor. Tarafsız olması gereken Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Tekirdağ Milletvekili olarak anayasa teklifine imza atmış. Kanun teklifi faaliyete dahil değil mi?
Bakın ne kadar güzel. Alev hanım siz hukukçu musunuz değilsiniz. Şu yüzden sordum 94. Maddenin anlaşılması için iyi bir hukukçu olmaya da gerek yok. Sadece okumayı bilmek ve aklının çalışması ve iyi niyetli olması gerek. Şimdi başta Şentop ve Özlem Zengin; ‘Efendim partili olacak tabi ne yapalım yani partili’ diyorlardı. Hep aynı şeyi yapıyorlar. Bir gün Özlem Zengin gibi biri çıkar Mustafa Şentop gibi biri çıkar bir şeyler söylerler diye anayasa açık yazmış diyor ki; ‘Üyesi bulunduğu partinin’ yani Şentop’un partili olduğunu zaten anayasa biliyor. Biz partili olmayacak mıyız demesine gerek yok. Aynı sizin söylediğinizi gibi söylüyor; Meclis içindeki ve dışındaki faaliyetlerine katılamaz. Ayrıca sonra devam ediyor; Oy kullanamaz. Peki bir Meclis’in bir partinin en önemli faaliyetlerinden biri nedir kanun teklifi hazırlamak ve anayasa değişikliği metni hazırlamaktır. Bu faaliyet olmaz mı? Bu ne çocuk parkında mı yapıyorlar bunu? Hayır, bu bir AKP’nin anayasa değişiklik teklifidir. Bu bir faaliyettir. Şentop katılamaz. Şentop çok üzüntü verici çünkü hukukçu zannediyorum. Geçen gün şöyle diyorlar Meclis’in geleneği budur deniliyor verilen yanıt ‘Ben geleneğe uymam, gelenek bana uyar’ Yüz yıllarca gelişmiş hukukun temel unsurlarından biri olan hukuk gelenekleri, yürürlükteki hukuka aykırı olmamak kaydıyla uygulama ile oluşan şeyler. Ben başkanım ben geleneklere değil gelenekler bana uyar diyen bir başkan... Anayasayı zerre kadar bilmediği için değil, zerre kadar kaile almadığı için... Aksi takdirde anayasayı gerçekten anlamadığını, okuyamadığını düşünmek anlamına gelir. Ben de koskoca Meclis Başkanı’nın böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Anayasayı okumaktan aciz olacağını, sizin hukukçu olmayarak akıllı bir insan olarak söylediğiniz bir şeyi, hukukçunun ben hiç anlamadım bunu demesini kesinlikle makul ve mümkün görmüyorum. O zaman nedir benim için anayasa önemli değil demektir.