Altınsoy: İki ülke de çok yoruldu ve barış için istekli / Al Ain Türkçe Özel

Dünyanın gözü hafta sonu Suudi Arabistan’da yapılacak Rusya-Ukrayna barış toplantısında. Toplantıyı ve olası sonuçlarını Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Deniz Zeynep Altınsoy Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaşın sonlandırılmasına ilişkin Suudi Arabistan'da hafta sonu üst düzey bir toplantı düzenlenecek. Toplantıya aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 30 ülkeden temsilciler katılacak. Zirveye Rusya ve Ukrayna’nın bakışı, olası sonuçlar ve Türkiye ile Suudi Arabistan’ın yaklaşımını Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Deniz Zeynep Altınsoy’la konuştuk.
Yapılacak zirvenin, Suudi Arabistan'ın planladığı "küresel barış zirvesi"ne doğru bir adım olması bekleniyor. Zirvede görüşülecek olan Rusya'nın barış planı ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'nin sunduğu "barış formülü", iki ülke arasındaki çatışmanın çözümünde nasıl bir role sahip olabilir? Bu planlar, savaşın sona ermesi ve gelecekteki barış süreci için nasıl bir zemin hazırlar?
Suudi Arabistan’da bir barış görüşmesi gerçekleşecek. Bu görüşmeden ne çıkacak, sonuçlar taraflar üzerinde hangi etkiyi yapacak, bunları tüm dünya merakla bekliyor. Barışın sağlanması için ortaya ciddi bir anlaşma çıkması gerekiyor.
Bu konuya iki ülke açısından ayrı ayrı bakalım. Ukrayna bu yüzyılda yaşadığı çatışma nedeniyle, uluslararası topluma gerçekten tam bir örnek teşkil etti. Adeta en acı tecrübe yaşandı. Ukrayna şimdi diğer ülkelerin de kendisi gibi bu acı tecrübeyi yaşamasını istemiyor. Bu nedenle barışın sağlanmasında etkin rol oynamak istiyor. Tüm dünyaya barışı isteyen taraf olduğunu göstermek istiyor. Ortaya çıkacak barışın daha sonra tüm dünya için örnek teşkil etmesini umuyor.
Rusya da daha önce çeşitli defalar barış için diyaloğun sürdürülmesinden yana olduğunu dile getirmişti. St. Petersburg’da yapılan Rusya-Afrika zirvesi sonrası da bu dile getirildi. Rusya da savaşın artık sona ermesi gerektiğini düşünüyor. Kremlin, Suudi Arabistan’daki toplantıyı takip edeceğini duyurdu. Dolayısıyla Rusya da barışçıl çözümlere uzak değil. Rusya her ne kadar hem Avrupa’ya hem Ukrayna’ya kendince bir üstünlük sağlasa da savaştan yorulmuş durumda... Bu toplantıyı takip ederek kendi çıkarları doğrultusunda hareket edilmesi yönünde bazı tavsiyelerde bulunacaktır. Barışçıl bir anlaşma çıkacaksa destekleyeceği ve kendisi için de önemli adımları atabileceğini göz ardı etmemek lazım.
Barış için çabalar sürse de savaş bir şekilde ilerliyor. Son dönemde sivil alanlara daha çok kaymaya başladı. Önemli oranda savaş suçları ortaya çıkmaya başladı. Rusya her ne kadar fütursuz hareket ediyor gibi görünse de her adımını bir gerekçeye dayandırıyor. Ama savaş suçlarından kaçışının zor olduğunu biliyor. Savaş suçlarından da ilerleyen dönemlerde kendi askerlerinin yargılanmasını istemiyor.
Son olarak Rusya askeri kanadından ‘Bizim Ukrayna’yla barış adına görüşeceğimiz bir şey kalmadı’ açıklaması gelmişti. Ama bu açıklamanın çatışma alanından geldiğini unutmayalım. Rusya’nın en az Ukrayna kadar savaştan yorulduğunu bir kez daha hatırlatalım.
Özetleyecek olursak hem Ukrayna hem Rusya yoruldu ve barış için istekli... Suudi Arabistan’da yapılacak toplantıyı bunun için bir umut olarak görüyor. Ancak iki taraf da ülkesinin imajını koruyarak bunu yapmak istiyor. Bu tavırla hareket ediyor, atacakları her adımı bu imajı koruyarak atacaklar.
Türkiye'nin bu zirvedeki konumu ve katkıları, Türkiye'nin genel dış politika hedefleri ve bölgesel güvenlik çıkarları açısından ne ifade ediyor? Türkiye'nin barışa katkı rolü ve etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye, hem Suudi Arabistan, hem Ukrayna hem Rusya ile iyi ilişkiler içinde. Özellikle sivil alana savaşın yansımasından ciddi rahatsızlık duyuyor. Çocukları korumak için daha önce Suudi Arabistan’la çalışma yapmıştı.
Türkiye ve Suudi Arabistan gibi bölgenin bütün ülkeleri, bu soruna batı menşeli bir çözüm üretilmesinden yana değil. ABD ve Avrupa’nın barış için etkin bir rol oynamadığını hatta savaşın uzaması ve sürmesi için bütün gayreti gösterdiğinin farkındalar...
Bu anlamda yeni dünya düzeninde bölgesel sorunlara bölgenin kendi ülkeleri tarafından çözüm bulunması isteniyor. Silahlı çatışma gibi sorunlar için çözüm üretme kapasiteleri ve stabilizasyon kapasiteleri artırılıyor. Dolayısıyla Türkiye ve Suudi Arabistan’ın silahlı çatışmaya birlikte çözüm üretebilmeleri çok kritik olacak... Bu motivasyon bölge ülkeleri arasındaki ilişkinin daha da güçlenmesini sağlayacaktır. Sonu bölgesel güvenlik konseptinin geliştirilmesine kadar gidecek bir ilerlemeye kapı aralayacaktır.
Türkiye özelinde bakacak olursak ekonomi açısından Rusya ve Ukrayna Türkiye’nin önemli partnerleri. Barışın sağlaması Türkiye’yi gıda ve enerji başta olmak üzere rahatlatacaktır. Gelecek döneme ilişkin projelerini daha rahat bir şekilde hayata geçirmesini sağlayacaktır. Türkiye bu nedenle Suudi Arabistan’la birlikte barış için elinden geleni yapacaktır.