Altılı Masa Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda anlaştı mı?
İYİ Parti lideri Akşener, Diyarbakır'da seçim mesajı verdi. Demirtaş’ın, “HDP Kılıçdaroğlu’nu destekleyebilir” açıklamasından sonra gelen bu ziyaret, “Altılı Masa Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda anlaştı mı?” sorusunu gündeme getirdi.
İktidar ve muhalefet bloklarının oyları aşağı yukarı eşitlenmiş durumdayken, dengeyi bozacak belirleyici faktörün HDP seçmeni olduğu değerlendiriliyor. Eğer HDP’liler sandığa gitmez veya iktidar blokuna yönelirse muhalefetin kazanma ihtimalinin zor olduğu belirtiliyor.
Ancak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı’na destek verirlerse bunun iktidar değişikliği ile sonuçlanacağı ve parlamento seçimlerinde de Millet İttifakı’ndan gelen sempati oylarıyla beklentilerinin üzerinde performans sergileyecekleri yönünde yorumlar yapılıyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Diyarbakır'a gidip seçim mesajı vermesi “Muhalefet HDP’siz kazanamaz mı? sorusunu gündeme getirdi.
Siyaset Bilimci ve Kamuoyu Araştırmacısı Nezih Onur Kuru, muhalefetin HDP’siz kazanamayacağına vurgu yaparak, “ Şu an oy dinamiklerine baktığımızda Cumhur İttifakı’nın son 7-8 ayda yaklaşık yüzde 39’dan yüzde 44’e geldiğini görüyoruz. Geriye kalan yüzde 56’nın içinde, Altılı Masa ve HDP haricindeki unsurları da düştüğünüzde Altılı Masa geriye yaklaşık yüzde 53’lük bir blok oluyor ve bunun içinde HDP yaklaşık yüzde 11. HDP yüzde 11 olduğu için 53’ten 11’i çıkarttığımızda aritmetik hesapla geriye kalan oy oranı Millet İttifak’nın yüzde 42 ve bu oy oranıyla Cumhur İttifakı’nın gerisinde kalıyor. Zaten ilk turda kazanamıyor, Meclis çoğunluğunu elde etmesi de kolay değil. Parlamenter sisteme geçiş için gerekli olan 360 milletvekili sağlamak için de HDP’ye ihtiyaç var. Cumhur İttifakı’nın oyu da arttığı için bu 360 hedefine ulaşmak çok mümkün gibi görünmüyor. Durum gösteriyor ki Millet İttifakı Meclis çoğunluğu için HDP’nin desteğine muhtaç. İlk turda veya seçim ikinci tura kalırsa eğer cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP’nin desteği şart diyebiliriz. Dolayısıyla muhalefetin HDP’siz kazanamayacağını söyleyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP’nin Kılıçdaroğlu’nun destekleyebileceğini belirtmişti.
Hem Demirtaş’ın açıklamaları hem de Akşener’in Diyarbakır ziyareti göz önünde bulundurulduğunda aydınlatılmayı bekleyen başlıklar arasında; “Kilit parti HDP mi olacak, adayı seçimi nasıl etkileyecek? 6’lı Masa Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda anlaştı mı? CHP Lideri İYİ Parti’yi ikna etti mi?” soruları yer alıyor.
Siyaset Bilimci Nezih Onur Kuru’ya bu soruları yönettiğimizde şöyle konuştu:
Benim anladığım HDP’nin adaylık konusunda rezerv koyduğu iki isim var biri Mansur Yavaş diğeri ise Meral Akşener. HDP diğer isimlere sıcak bakabileceğini ve kendi adayını da çıkarabileceğini söylüyor. Ancak HDP ile diyalog için öncelikle İYİ Parti’nin ‘baltaları gömmesi gerekiyor’. Çünkü Demirtaş’ın kahvaltı çağrısına Akşener kan davası gibi bir motifle karşılık vermişti. Daha sonrasında Meral Akşener tarafından olmasa da birçok İYİ Partili yönetici HDP’nin masada olmayacağının kalın tonlarla altını çizdiler. Bu da HDP’yi rahatsız etti ve rahatsızlıklarını dışa vurabilme, hatta kendi adayını çıkarabilme meşruiyet alanı sağladı. Burada İYİ Parti muhalefetin tıpkı 2019 Yerel Seçimlerinde olduğu gibi bir araya gelebilmesi için ‘baltalarını kuma gömüyor’.
İYİ Parti’nin Diyarbakır’da bugüne kadarki çizgisine nazaran çok daha barışçıl ve ılımlı mesaj vermediğini söyleyen Kuru, Akşener’in ziyaretini ve oradaki açıklamalarını şu sözlerle değerlendirdi: Seçim kampanyasına başlamadan öncesinde şahin dili bir kenara bırakıp ve daha yapıcı bir rol oynayacak bir stratejiye geçiş aşamasına adım gibi görüyorum.
Aday ve adaylıklarla ilgili süreç devam ederken Altılı Masa'nın temkinli adım atmaktan yana olduğunu görülüyor. Tüm bu gelişmelerin ardından Millet İttifakı Adayının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olacağı konuşuluyor. Siyasi kulislerde Kılıçdaroğlu’nun adının çok geçtiği dile getirilse de masanın adayının, Şubat veya Mart ayı başında açıklanması bekleniyor. “Altılı Masa’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu mu? Anketler ne söylüyor? “ soruları üzerine Nezih Onur Kuru şu şekilde konuştu:
“KEMAL KILIÇDAROĞLU EN İHTİMALİ YÜKSEK ADAY OLARAK KARŞIMIZDA DURUYOR”
Cumhurbaşkanlığı adaylığı çok önemli bir mevki ve yeni sistemde sonsuz yetisi var. Bunu Altılı Masa sınırlandırmak istiyor ancak ne şekilde sınırlandırılacağına dair de tartışmalar devam ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu ana muhalefet partisi lideri olması itibariyle en ihtimali yüksek aday olarak karşımızda duruyor. Kılıçdaroğlu anketlerde çok bariz bir farkla önde değil gibi gözükse de bu değişebilecek bir oy oranıdır. Altılı Masa, bu geçiş sürecini iyi bir şekilde yönetebilecek, bu geçişi başarıyla sağlayabilecek, ortak akılla hareket edebilecek bir lider tanımı yapmıştı. Kılıçdaroğlu da bu tanıma uyuyor. Kemal Kıçıldaroğlu’nun düşünülecek aday olduğunu söyleyebilirim ama anketler tek parametre değil. Belki başka adaylar gündeme gelecek, partiler kendi istikrarını düşünecekler veya bizim bilmeğimiz başka itirazlar gelecek. Öngörmesi zor bir durum tahmin yapmak da benim araştırmacı kimliğime çok uygun olmaz kehanet olur.
13. cumhurbaşkanı ve parlemantodaki milletvekillerini belirlemek için kısa bir süre kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile seçimler için 14 Mayıs tarihini işaret etti. Partiler çalışmalarını bu sözler sonrasında hareketlendirirken, gelinen nokta ve süreç değerlendirildiğinde ise son düzlüğe kim avantajlı girdiği merak ediliyor.
Siyaset Bilimci Nezih Onur Kuru, Cumhur İttifakı’nın seçim kampanyasına çok önceden başladığını belirterek, şöyle konuştu:
"ERDOĞAN MİTİNG PERFORMANSINA BAŞLADI"
Tayyip Erdoğan, sosyal konut projeleri, asgari ücrete birkaç kere yapılan zamlar, EYT müjdesi gibi açıklamalarla seçim kampanyasına start verdi. MHP zaten sahaya çıkmıştı artık Erdoğan da açılışlarda konuşuyor ve oralarda muhalefeti doğrudan hedef alıyor. Erdoğan miting performansına başladı.
"MUHALEFET DAHA DEZAVANTAJLI GÖRÜNÜYOR"
Muhalefetin karşısında zaten birliğini sağlamış bir ittifak var. Muhalefet tarafına baktığımız zaman ise çok yakın bir zamanda bir araya geldiklerini görüyoruz. Bir yıl altı partinin eş güdümlü hareket edebilmesi için çok kısa bir zaman. Altılı Masa’da tüm Türkiye’nin bir arada bulunduğu bir manzara var ve bu manzarada siyasetçilerin ortak hareket edebilmeleri ve hızlı davranabilmeleri çok kolay değil. Dolayısıyla muhalefet biraz geç kaldığı için daha dezavantajlı görünüyor.
"CUMHUR İTTİFAKI'NIN OYU ARTTI"
Anketlerde de Cumhur İttifakı’nın oyu arttı. TEAM Araştırmanın 2022 Mayıs ile 2023 Ocak arasındaki son bulgularına göre Cumhur İttifakı’nın oyu yüzde 39’dan yüzde 44’e yükseldi. 2022’nin başında da Kur Korumalı Mevduat hamlesiyle dövizin yatıştırılması ve asgari ücret zammı ile birlikte Cumhur İttifakı’nın oyu yine yükselmişti ama sonrasında bunu koruyamamıştı. Belki burada muhalefetin etkin bir kampanyaya başlayacak olma ihtimali, ekonomide yaşanabilecek zorluklar gibi iktidar adına yaşanabilecek birçok risk, tekrar oy oranında bir düşüşe neden olabilir. Ancak bu kez iktidarın da dersini almış olabileceğini göz önünde buldurmak gerekiyor. Ekonomide dövizi baskılayacak, işsizliği sabit tutacak ve enflasyonu düşürecek hamleler yapıp en azından oyları düşmekten koruyabilirler. Böyle bir rekabet hali içerisindeyiz bu yüzden çok kesin konuşmak mümkün değil ama iki tarafın da iddialı olduğunu söyleyebilirim.