Alkin: 2024’ün gündemi verimlilik ve üretkenlik
Sabah yazarı Kerem Alkin, 2024 yılının verimlilik ve üretkenliğin öne çıkacağı bir yıl olacağını belirtti.
Sabah Gazetesi yazarı Kerem Alkin, 2024 yılından küresel beklentileri yazdı. Verimlilik ve üretkenliğin en önemli gündem maddeleri olacağını vurguladı. Küresel rekabette sürdürülebilir ihracatın öne çıkacağını belirtti.
Kerem Alkin’in yazısı şöyle:
2024’ün gündemi verimlilik ve üretkenlik
Bu yazıdan itibaren yaklaşmakta olan 2024 yılı için küresel cephede beklentileri paylaşmaya başlıyoruz. İlerleyen yazılarda daha detaylandırmak koşulu ile, 2024'ün dünya ekonomisi açısından maliyet enflasyonu- talep enflasyonu sarmalında bir yıl olacağı olasılığının ekonomi çevrelerinin öncelikli gündemi olduğunu gözlemliyoruz. Bilhassa, jeopolitik yönü itibariyle önemli bir gerginlik konusu olmayı sürdürecek olan enerji arz güvenliği meselesi, küresel enerji fiyatlarında yukarı yöndeki baskının sürmesi anlamına gelecek. Bu nedenle, bir tarafta KOBİ'ler ve şirketler açısından, diğer tarafta hane halkı açısından elektrik ve doğalgaz maliyetlerinin yönetiminin önceliklendirilmeye devam edeceği bir yıl bizi bekliyor. Bu nedenle, enerji verimliliğine yönelik bireysel ve kurumsal tedbirler her zamankinden daha fazla öne çıkacak.
Öyle bir kısır döngü söz konusu ki, küresel ve bölgesel jeopolitik gerginlikler, belirsizlikler nedeniyle dünya ekonomisinin büyümesinde performans kaybı bekleniyor ve bu beklenti nedeniyle enerji talebinin de azalacağı öngörülüyor. Enerji talebi azaldıkça enerji türevlerinin fiyatları da gerilemesin diye, enerji üreten ve ihraç eden ülkeler 2024'de de 'miktar kısıtlaması'nı sürdürmekte kararlılar. Daha da zorlayıcı olan taraf ise, Avrupa Birliği (AB) tarafında, bilhassa KOBİ'leri ve hane halkını zorlayacak enerji yüküne rağmen, AB üyesi ülkelerin tümünde senkronize bir şekilde enerji fatura desteklerinin azaltılmasına dair adım atılması yönündeki çağrılar. Oysa, bu çağrı AB üyesi ülkelerin adeta temel önceliği olan 'sosyal devletçilik' ilkesi ile tümüyle ters düşüyor.
Oysa, bilhassa AB cephesinde, pek çok önde gelen AB ülkesinde, büyümeyi olumsuz yönde etkileyen jeopolitik ve jeoekonomik gelişmelere bağlı olarak yaşanan 'şok ve felç' sendromu, tersine, toplumsal huzur ve KOBİ'lerin ayakta tutulması adına, daha kararlı boyutta kamu desteklerini elzem kılmakta. Bu nedenle, 'mali disiplin' adı altında kamu desteklerinin azaltılmasına yönelik baskının artması, 2024'de küresel ölçekte gözlenecek 'seçim yılı' rüzgarından nasibini alacak Avrupa'da siyasi dengeleri etkileyebilir. Nitekim, hali hazırda gözlenen sosyoekonomik huzursuzluk ve keyifisizliğin sandığa yansıyan boyutları tartışılmaya başlandı bile. Önümüzdeki yıl Avrupa'daki firmaların yarısı istihdamını korumayı, ne yazık ki yüzde 40'ı ise maliyet yönetimi için istihdamını azaltabileceğini düşündüğünü belirtiyor.
Tüm bu tablo, şu sonucu beraberinde getiriyor; 2024 ülkeler ve işletmeler açısından verimliliğe ve üretkenliğe daha da yoğunlaşmaları gereken, maliyet yönetimi için önemli adımlar atmaları gereken bir yıl olacak. Firmalar tüm mali zorluklara rağmen, üretim süreçlerini iyileştirecek yatırımları sürdürerek, verimliliği ve üretkenliği arttırıp, küresel rekabette 'sürdürülebilir ihracat' mücadelesine devam edecekler.