Ali Koç: Hadi verin beni mahkemeye
Süper Lig ekiplerinden Fenerbahçe’nin başkanı Ali Koç, gündemi sarsan açıklamalarda bulundu.
Kalamış'taki Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen Yüksek Divan Kurulu toplantısında konuşan Koç, değişim ateşini fitillemek istediklerini belirterek, açıklamaların Türk futbolu için milat olmasını temenni etti.
Ali Koç, "Dünkü maç aslında buranın havasını biraz bozdu. Ben Trabzonspor'u tebrik ediyorum. Bizim için iyi bir gece değildi. Sezon başında '11 haftada 30 puanınız olacak' deselerdi, herkes kabul ederdi. Futbolun içinde bunlar var. Yaralı ve sıkıntılı takımlar büyük maçlarda kükrer. 1-0 iken endişemiz yoktu, çeviririz dedik ama 45-47 arasında arka arkaya iki gol yiyince çevirmek zor oldu. Şanssız bir kulübüz. Sakatlıkların aynı mevkide olmaları bu işi zorlaştırıyor. Geçen sene de iyi gidiyorduk. Bir milli maç arası, bir Trabzonspor maçı sonrası işler kötüye gitti ama bunu aklınıza getirmeyin." ifadelerini kullandı.
Hakem kararlarına ilişkin Türk futbolunun bu şekilde devam edemeyeceğini vurgulayan Koç, "İsmail Kartal hocamızın PFDK'ye sevki bizim için bardağı taşıran son damladır. Bunun arkasında o kadar çok olaylar var ki, artık yeter dedik, biz değiştirebilmek için görev süremizin kalan bölümünde her şeyi yapacağımızı, şampiyonluk kadar bu iş için de mücadele edeceğimizi ifade ettik. Çünkü bu artık çığırından çıktı. Devlete çağrı yapıyoruz, oraya, buraya çağrı yapıyoruz kimse kılını kıpırdatmıyor. Kazanırız, kaybederiz, bizim başımıza bir şey gelir ama bir bakmışsınız çarklar dönmeye başlar. Anlamsız olaylar o kadar uzun süre birikir ki bu işi yapanlar hep yapabileceklerini sanar. Sonra bir olay olur ve bütün çatı çöker. Bu çatıyı hep beraber çökerteceğiz." diye konuştu.
Geçen hafta enteresan olaylar oldu diyen Koç, "Selahattin Baki'nin açıklama yapacağı konular, 10. haftadaki maçlarla alakalıydı. Yaşadığımız talihsiz sakatlıklar nedeniyle açıklamamızı beklettik. İyi ki de bekletmişiz. Çok fazla şey gelişti. 10. hafta oynanan maçlar vardı, Çaykur Rizespor 0-Galatasaray 1, Pendikspor 0-Fenerbahçe 5. Zaten sıkıntılarımız vardı, ilk 7 haftadaki hakem hataları bir sezona bedel demiştik. Pendikspor maçında da Ferdi'ye yapılan hareket var. Sonrasında İsmail Kartal hocamız, maç sonrasında yaptığı açıklama nedeniyle PFDK'ye sevk edildi. Son derece iyi niyetli, saygısızlık barındırmayan bir açıklamaydı. Bu durum bardağı taşıran damla oldu. 31 Ekim Salı günü bir televizyon kanalında Murat Ağırel isimli bir program sunucusu, futbol ve kara para açıklamalarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Temiz futbol hepimizi ilgilendirir. Bu iddiaların TFF tarafından ele alınış biçimi bizi ilgilendirir. Bizim birçok başvurumuz var. Aslında oradaki tutumları da buradaki tutumlarıyla paralel. TFF bu programla ilgili 'Bizi bağlamaz' açıklaması yaptı. Sonra İzmir'de 'Hakem çetesi' diye bir haber yapıldı. Bir boşanma haberiydi ama detayı çok fazla. 3 Kasım Cuma günü 27 yıllık yardımcı hakem Kemal Yılmaz, meslekten istifa ettiğini açıkladı. İstifa gerekçeleri, bizim hep işaret ettiğimiz konuları doğrular nitelikteydi. Fenerbahçe'ye karşı kurulan düzenin deşifresiydi. Sadece bu mektup bile, hakemlik müessesini dibinden değiştirecek niteliktedir. Verilen cezalar, atamalar ile hakemlerin özgür, adil karar vermesi engelleniyor diyor" dedi.
Lale Orta'nın kendisine VAR kayıtlarını gönderdiğine dair iddialara ilişkin TFF'nin soruşturma açtığını aktaran Koç, "Bu belge dün gelmiş, 'Adana Demirspor-Fenerbahçe arasında oynanan maçın bir pozisyonunun VAR görüntüsü dönemin MHK Başkanı tarafından size gönderildi mi? Yukarıdaki soru dışında söylemek istediğiniz bir şey var mı?' yazıyor. Cumartesi günü yollayıp 3 gün içinde cevap istiyorlar. Göndermezsen de dosya içindeki mevcut delillerle ilerleriz diyor. Ya bırak bana bunu göndermeyi, senin beni çağırıp ifademi alman lazım. Bunu söyleyen kişi gerçekleri o kadar saptırabiliyor ki, böyle yazıyla, 2 soruyla soruşturulacak konular değil bunlar. Ama hiç olmazsa soruşturmalar başlatılıyormuş. Bu etik kurulunun soruşturacağı konu sadece bununla kalacaksa, vay sizin halinize. Ben de 'Tarık Ongun, 2020-2021 sezonunun VAR kayıtlarını vermiş.' diyorum. Bunu da soruşturun." değerlendirmesinde bulundu.
Hakan Ceylan-Leyla Ceylan konusunun özel bir konu olduğunu ancak boşanma davasında Türk futbolunu ilgilendiren birçok durumun bulunduğunu hatırlatan Koç, şunları kaydetti:
"Herhalde buna da 'Boşanma davası, beni ilgilendirmez' diyecekler. Bu boşanma davasının içinde, hanımefendi ve avukatının iddiaları sonuna kadar soruşturulmalı. Ciddi bilgi sahibi olduğum konularla ilgili neredeyse birebir bilgi vermesi de göz ardı edemeyeceğimiz bir unsur. Bu konu çok ciddi bir konudur, doğrudur, bu isimler derhal futboldan men edilmelidir. Biz bunu UEFA'ya, IFAB'a şikayet edeceğiz. Bu Ege bölgesindeki arkadaşlar, UEFA'da maç alıyorlar, 'Sağlık raporunu yollamadık, geciktik' diyerek geriye dönük rapor alıyorlar. Mağdur olmamak için içlerinden bir tanesi, eş olan, 'Ben hallederim' diyerek eski tarihli rapor alıyor. Bu haber çıkmadan çok önce öğrendim ben bunu. Sadece şunu soruyorum, bu 3 hakem sahte rapor aldı mı, almadı mı? Yine mi üstünü örteceksiniz. Futbolun marka değeri sorunları çözerek artırılır. Sahte rapor almaya tenezzül eden adamdan nasıl adil yönetim beklersiniz? Her şeyi bir kenara koydum, dişini fırçalarken aynaya baktığında utanmıyor musun sen? Sayın Büyükekşi, şeffaflık, adil futbol, ne yapacaksınız? Televizyon ve YouTube'da birileri ciddi ithamda bulunuyor, ifadeye çağırılıyor. Siz böyle bu insanları kırdıracak mısınız? Yoksa bunu bir fırsat olarak mı değerlendireceksiniz, göreceğiz. Bu haberde bir sürü şey var. VAR'daki görüntüler var, şaibeli maçlar var, kendi gazetecileri var. Rakibimiz de bu sistemle çalışıyor. Kariyeri biten hakemlerin bir tercih yapması gerekiyordu. Ya hakemlikte devam edecektin ya medyayı tercih edecektin. Artık bu kural yok."
Eski MHK başkanlarından Oğuz Sarvan'ın akademide çalışmasını eleştiren Koç, şu ifadeleri kullandı:
"Hakemlerin bu öz güvenini daha iyi anlıyorum. Biz dürüstlüğümüzden güç alıyoruz, siz nereden güç alıyorsunuz? Onun için bu konuların üstüne daha iyi gidiyoruz. Ama bu iş böyle gitmez. Ulusoylarla, Ceylanlarla, Gençerlerle, Tokatlarla bu iş gitmez. Hadi verin beni mahkemeye. Benim geldiğimden beri garipsediğim, Burçin Keskin adlı birisi var. Bu kişi ne yapmıyor? 2 kez kovuldu. Bir kulübe yakın olduğu için devamlı itiliyor. Bu kişi hakem akademisine atandı ama açıklanmadı henüz. Alkollü şekilde TFF'nin arabasını pert edip kovuluyor. Başkalarının haberi olmadan kafasına göre iş çeviriyor, atılıyor, bir daha geri geliyor. Kimdir bu arkadaş, önemi nedir? 2 kere kovduğunuz, medyaya haber sızdırıyor diye uyarılan bir adamı, rahat ele geçirilebilir, zayıf karakterde olan birisi. Bu kişi akademide kalmamalı. 2 kez kovulan kişinin ne işi var akademide. Bu adamlar nasıl yeni hakem yetiştirecek?"