Ali Babacan'dan itiraf: Bakanlar boş kağıda imza atıyordu
TELE1’in ‘Gündem Özel Lider Söyleşileri’ DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’la başladı. Babacan, Merdan Yanardağ'ın sorularını yanıtladı.
“2017’de acaba kendi kendime aldığım sessizlik kararımı bozsaydım belki de iyi olurdu diye düşünüyorum” diyen Babacan, “Biz ‘bu vaatlerin hiçbirisi olmayacak’ diyorduk. Soranlara söylüyorduk. Kamuoyu önünde, kürsü konuşmalarıyla duyursaydık belki de referandumun sonucu değişebilirdi” ifadesini kullandı.
Babacan, “Referandumda ‘hayır’ da çıksaydı Türkiye şu anda fiilen aynı yönetilecekti. Benim hükümetten ayrıldığım dönemde bakanlar kurulu kararları çıkarılıyordu. Boş kağıtları bakanlar imzalıyor, en son üstü dolduruluyordu” itirafında bulundu.
Merdan Yanardağ, AKP dönemindeki faaliyetleri nedeniyle Babacan’a pişman olup olmadığı sorusunu yöneltti. Babacan ise bu soruya, “Benim yaptığım işlerde, söylediğim konuştuğum ifadelerde hiçbir pişmanlığım yok. Ama söylemediğin yapmadığın şeyler derseniz oralarda keşke dediğim yerler var. Bütün söylediklerim basın kayıtlarında. Söylediğim her şeyi çıkarın bakın, tutarlılık göreceksiniz. Keşkeler, söylemediklerim ve yapmadıklarımla ilgili. Örneğin 2015’ten sonra apar topar yapılanlar. Referandumda ben konuşmama kararı almıştım. 2017 referandumunda ben o dönemde 2015 Ağustos’unda bakanlıktan ayrıldığımda konuşmama kararı almıştım. Hiçbir konuda açıklama yapmama kararı. 2015 Ağustos’tan Deva Partisi’nin kuruluşuna kadar açıklamamı görmezsiniz. Bir prensip kararı almıştım. 2017’de acaba kendi kendime aldığım sessizlik kararımı bozsaydım belki de iyi olurdu diye düşünüyorum” şeklinde yanıt verdi.
Babacan, Yanardağ’ın “Yanıltılmış olduğunuzu düşünüyor musunuz?” sorusuna işe şu yanıtı verdi:
“İçeride o niyet ne kadar oldu bilmiyorum, niyet ölçmek çok zor. Pratikte gücün otoriterleşmesini görünce, ahlaki zafiyeti olan insanlar kilit pozisyonlara getirilmeye başlandığında ayrılma sürecim başladı. Ahlaki zafiyetler nedir, bir şey size emanet edildiğinde buna sahip çıkmak. Bunu düzeltmek için bir mücadele verdik. Bozup yenisini yapmak yerine, bunları düzeltmeye çalışmak daha verimli olur diye düşündük.”