Akşener, elinde kurşunla konuştu: Bizi bu mu sindirecek?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklama yaparken İstanbul il başkanlığına gerçekleştirilen saldırı sebebiyle yere kurşun fırlattı. Akşener, “Bizi bu kurşun mu sindirecek?” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Partisinin İstanbul il başkanlığına yönelik gerçekleştirilen saldırıya gündeminde büyük yer veren Akşener, elinde kurşunla konuştu.
Akşener, "Bunca engeli aştıktan sonra şimdi bize bu kurşun mu dur diyecek? Söyleyin Sinan Ateş durdu mu? Bunca tehdide direndikten sonra şimdi bizi bu kurşun mu korkutacak. Söyleyin Ömer Halis Demir korktu mu? Bunca ahlaksızlığa göğüs gerdikten sonra, şimdi bizi bu kurşun mu sindirecek!" diyerek tepki gösterdi.
“RECEP BEY’İN YAPAMADIĞINI BİZ YAPACAĞIZ”
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine de değinen Akşener, “Başkentin göbeğindeki alçak bir cinayetin faillerini bulmaktan bile aciz bir iktidar. Uzun bir zamandır samimiyetten mahrumuz. Kalbini karartmış bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Uzun zamandır ciddiyetten mahrumuz. Çünkü görev bilincini kaybetmiş bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Sinan Ateş cinayetinde tutanak ortada yok. Böyle bir devlet olabilir. Ey gidi Erdoğan ey. Cesaretin sembolü diye geldin giderayak esaretin sembolü oldun. Geçmiş iktidarların hatalarından ders alırdın şimdi ise kendi hatasını göremeyecek kadar kör oldun. Nereden nereye değil mi Recep Bey. Sende Ayşe Ateş'e verdiğin sözü tutacak yüz yok. Hiç merak etmeyin Recep Bey'in yapamadığını biz yapacağız, onun tutamadığı sözü biz tutacağız. Ne olursa olsun Sinan Ateş'in kanını yerde bırakmayacağız. Nereye giderlerse gitsinler, isterlerse dünyanın öbür ucuna kaçsınlar o alçakları mutlaka bulacağız” diye konuştu.
Akşener şunları kaydetti:
Seçimlere 39 gün kala BTK yeni bir sosyal medya düzenlemesini yürürlüğe koydu. Sosyal medya platformları kişisel bilgileri adli makamlara iletmekle yükümlü olacak. Soruşturma bahanesi bulması yeterli olacak. İçişleri Bakanlığı bilgileri verin dediğinde verilecek. Tek adam rejiminin diktatörlüğe uzanan yoluna bir tuğla daha eklenecek. İşte siz Recep Bey ve arkadaşlarının Türkiye'ye layık gördüğü sistem. Sosyal medya platformlarının tüm kişisel verilerini Türkiye'de tutulması da mecbur kılınıyor. Bugün Recep Bey internete sınır çizmeye kalkıyor. Bu düzenleme Twitter'dan bir A Haber üretme çabasıdır. Ellerinde binlerce troll olmasına rağmen istedikleri algıyı veremediler. Bu hükümetin depremdeki acizliğini sosyal medya ortaya çıkardı. Kızılay'ın çadır sattığını sosyal medya duyurdu. Bu yüzden rezilliklerini ortaya çıkaran her şeye düşmanlar. Sosyal medyaya, gençlere, gençlerin kullandığı tüm teknolojiye düşmanlar. Gençler, çok kritik bir seçim yapacaksınız. Kim Jong'un izinden gidenlerle Atatürk'ün izinden gidenler arasında bir tercih yapacaksınız. Ben size inanıyorum, güç sizde. Gelecek sizin ellerinizde. 14 Mayıs'ta sandığa gideceksiniz ve kaderinizin dizginlerini ellerinize alacaksınız, sandığa gideceksiniz ve Atamızdan aldığımız emanetin hakkını vereceksiniz. Yepyeni bir tarih yazacaksınız.
ERDOĞAN’IN ‘GABAR’ SÖZLERİNE YANIT
Son zamanlarda gergin ve aksi. Recep Bey gerginsin diyince bana kızmak, hakaret etmek, sandıktaki kaçınılmaz sonu değiştirmeyecek. İçinde bulunduğun bu acınası durumun tek sorumlusu sensin. 21 yıl oldu, sen hala asgari düzeyde bir devlet adamı olamadın. Bana utan utan diyorsun. Küfür bulaşmış dilinden, fitne saçan sözlerinden, attığın iftiralardan ben utanıyorum. Ama belli ki sen hiç ama hiç utanmıyorsun. Muhalefeti Cudi'ye Gabar'a gömmekten bahsedip şirazeni kaybettin. Cudi ve Gabar senin için vatan olmayabilir ama bize vatan toprağıdır. Biz şehit olup Gabar ve Cudi'ye gömülmeye hazırız.
Bir yandan yasımızı tutarken vatandaşımızı dinleyecek bir devlet anlayışını yeniden inşa edeceğiz. Toplumsal sözleşmemizin ikinci unsuru adalet sağlamak, adil olmak. Her şeyden önce her bir vatandaşına eşit yaklaşan, fırsat sağlayan bir devlet anlayışını tesis edeceğiz. Milletimizin kaliteli ve ücretsiz barınma imkanı sağlayacağız. Eğlenme, rahat nefes alma ez cümle mutlu bir yaşam hakkını inşa edeceğiz. 3'ün unsur saygılı olmak. Sadece bir kişinin iki dudağı arasından değil, milletimizn iki dudağı arasından çıkan sözlere bakacağız. Her bir vatandaşımızın nüfus cüzdanına saygılı bir Türkiye'yi inşa edeceğiz. 4'üncü unsur nitelilkli insan yetiştirmek. Dünyanın her yerinde çalışabilecek nitelilikli insanlar yetiştirmek için kaliteli bir eğitimi inşa edeceğiz. 5'inci ve son unsur güçlü Türkiye'yi inşa etmek. Dünyada sözü geçen, büyük bir ekonomik güç haline gelerek sağlayacağız. Avrupa'nın göçmen hendeği olmayan, ekonomik coğrafyasını değerlendirerek dünyaya hakim olan, güçlü zengin bir Türkiye'yi inşa edeceğiz. 15 Mayıs ile birlikte yeni bir yönetim hakim olacak.
Soruyorum sizlere bunca engeli aştıktan sonra şimdi bize bu kurşun mu dur diyecek? Söyleyin Sinan Ateş durdu mu? Bunca tehdide direndikten sonra şimdi bizi bu kurşun mu korkutacak! Söyleyin Ömer Halis Demir korktu mu? Bunca ahlaksızlığa göğüs gerdikten sonra şimdi bizi bu kurşun mu sindirecek! Söyleyin Özgecanlar, Şuleler, Cerenler, Emineler sindi mi? Bunca tuzağı bozduktan sonra şimdi bizi bu kurşun mu öldürecek? Söyleyin Gaffar Okkanlar, Uğur Mumcular öldü mü? Bunca hainliğin üstesinden geldikten sonra şimdi bizi milli misakımızdan bu kurşun mu vazgeçirecek. Söyleyin Eren Bülbüller, Yasin Börüler, Aybüke öğretmenler, Gonca Kurişler vazgeçti mi? Bunca nifakı, bunca fitneyi hakikatın ışığıyla yendikten sonra, şimdi bizi bu kurşuna adres verenler mi ayıracak! Söyleyin hilal ile yıldız hiç ayrıldı mı?
O zaman bugün burada sizlerden bir söz istiyorum, bu sözü törenize atanıza uyarak verin, bu sözü aklınızı ve kalbinizi duyarak verin. Kıvılcımdan ateş olacaksınız söz mü? Tüm mermilere göğüs gerip milletimize güneş olacaksınız söz mü? Çöken karanlığı çökertmek için 40'tan 40 bin olacaksınız söz mü? Bu millet 15 Mayıs sabahı kendine düşen gömleği yırtıp atacak. Bu millet 15 Mayıs sabah hep birlikte hürriyet diye bağıracak”