Akşener’den iktidara: Bir karar verin? Ben neyim?
İYİ Parti lideri, iktidarın Millet İttifakı ve kendisine yönelik ithamlarına karşılık, "Diyarbakır'a gittiğimde faili meçhulcu, İstanbul'da, Eskişehir'de, Kocaeli'nde de PKK'lı ilan ediliyorum. Şizofren misiniz nesiniz. Bir karar verin. Ben neyim?" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, depremin yıktığı 8 kentte Ramazan Bayramı’nın ilk günü Millet İttifakı tarafından kurulan Halil İbrahim Sofrası etkinliğinin Malatya ayağında depremzedelerle bayram kahvaltısı yaptı.
Akşener, Malatya’daki etkinlik sırasında FOX TV'de İlker Karagöz ile Çalar Saat programına konuk oldu.
Akşener, şöyle konuştu:
*Sayın Kılıçdaroğlu’nun ve Millet İttifakı’nın Halil İbrahim sofrasını, benim de 2017'den beri hayalim olan bayram sofrasını bugün hep kahvaltı sofrasını depremzedelerimizle birlikte kurduk.
*Bu hayal çok önemli bir hayal. Çünkü bu sofrada eşitlik var. Bu sofrada kayırma yok. Bu sofrada ‘Yakınlarım şurada olsun. Bana uzak olan, burada olsun. Ayısı olan dayısı olan daha önde olsun, daha iyisini yesin.
*Ama tanıdığı olmayan kenarda kalsın, aç kalsın' gibi bir durum yok. Herkesin eşit bir biçimde o yiyeceklerden faydalandığı bir sofra bu.
*Ve kimsenin kayrılmadığı, herkese eşit davranıldığı, sosyal adaletin, sosyal fırsatların elde edildiği bir sofra.
*Şimdi bugün bunun tecrübesini yaşıyoruz. 8 ilde, genel başkan ve belediye başkanlarımızla Halil İbrahim Sofrası kurduk.
“23 GÜN SONRA BU AYRIMCILIK BİTECEK”
1999 depremini de yaşadığını hatırlatan Akşener, şöyle konuştu:
*Bayram gelmiş neyime, kan dolar yüreğime diye de bir türkü var bilirsiniz. İnşallah bütün eksiklerin tamamlandığı ve bu şehirden başka şehirlere göçmüş kardeşlerimizin yavaş yavaş geri dönmeye başladığını biliyorum.
*Geri döndükleri ve şehirlerinde hem ikametlerinin en iyi şekilde oluştuğu, evlerinin yapıldığı ve haksızlığın ortadan kalktığı bir 23 gün sonra inşallah bu ayrımcılığın bittiği, herkesin bu sofrada eşit değer gördüğü bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz” dedi.
DOĞALGAZ YORUMU: GERÇEKSE ÇOK MUTLU OLURUZ
Akşener sorular üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın doğalgaz müjdeleri ile ilgili de şu ifadeleri kullandı:
*Eğer Karadeniz gazının Türkiye’ye gelip evlere verildiği konusu gerçekse çünkü habire aldatıldığımız için çok mutlu oluruz. Gerçekten çok mutlu oluruz.
*Türkiye’nin bir önemli meselesinin hallolduğunu düşünüp biz iktidara geldiğimizde de bunu devam ettiririz. Dolayısıyla mutlu oluruz ama inşallah Putin’in BOTAŞ’ın borçlarını ertelemesinden kaynaklanan gene bu Putin’den yapılan bir kıyak değildir.
*Çünkü birçok şey yalan çıktığı için hafif bir şüpheye doğru gidiyor insan; devamlı aldatılınca. Ama umuyorum, diliyorum Karadeniz gazıdır ve biz de onun devamını sağlayacağız daha geniş olarak” dedi.
“ŞİZOFREN MİSİNİZ? BİR KARAR VERİN”
Akşener'e seçim meydanlarında Millet İttifakı’na yönelik “Terörle kol kolalar, HDP'de masada ” ithamları ve Erdoğan'ın kendisini hedef alan cümleleri de soruldu. Akşener şunları söyledi:
*Sayın Erdoğan’ın sürekli olarak çarpıttığı hatta yalana varan pek çok cümlesini senelerdir izliyoruz, biliyoruz.
*Dün benimle ilgili ne söyledi takip etmediğim için bilmiyorum. Ama yıllardır söylediği bir durum var. Her birimizi PKK’lı yapıyor. Anlayamadığım konu şu.
*Bu Çözüm Süreci'ni kendisi ilan etti. Ve bu çözüm sürecinde karşı çıkan herkesi, anaları ağlatmak isteyen radikal faşist insanlar olarak tarif etti.
*Diğer taraftan daha enteresan bir şey. Aradan zaman geçti. Çözüm Sürecini rafa kaldırdın. Ne oldu, ne bitti, onu da anlamadık.
*Kaldırdı rafa. O andan itibaren Türkiye’de yaşayan her bir Kürt eşittir PKK’lı haline getirdi. Yani AK Parti’ye oy veren Türk’ü, Kürt’ü makbul vatandaş.
*AK Parti dışında başka partilere oy veren, Türk’ü, Kürt’ü herkes herhangi bir terör örgütünün üyesi ama Türk’ü Kürt’ü biz hepimiz beraber PKK’lı oluyoruz.
*Ama benle ilgili şöyle de bir ayrı komiklik var. Ben aynı arkadaşlar tarafından Diyarbakır’a gidildiğinde faili meçhulcü ilan ediliyorum. İstanbul’da, Eskişehir’de, Muğla’da da Kocaeli’nde de PKK’lı ilan ediliyorum. Kardeşim şizofren misiniz? Nesiniz? Yani bir karar verin. Ben neyim? Bir karar verin. Bir taraftan diyorsunuz ki ben kafirmişim. E bir taraftan da diyorsunuz FETÖ’cü. Yahu arkadaş ben neyim?
*Ben ne olduğumu şaşırmış durumdayım. Dolayısıyla bunların tamamı yalan. Tarzan zorda. 14 Mayıs akşamı attaya gidiyorlar.
*Çünkü bütün bunlar problemi çarptırmak üzere problemin aslından ayrılmak üzere onu kapatmak üzere yapılan dümenler.
*Ama gördüğüm bir şey var. Gerçeklik burası işte. Gerçeklik burada bulunan kadınlar. Bu gerçeklikte benim kim olduğum, ne olduğuma dair bu kadınların kafasından bir şey geçmiyor.
*Ve bakın karşımda başörtülü bir hanımefendi var. Ben de 5 vakit namazlı birisiyim. Amma velakin benim namazımın sana bir faydası var mı yok mu? Yok. Ama benim namazımın iyi insan olmak adına harama el uzatmamak adına, kul hakkına girmemek adına eğer o namazım beni sarmalıyorsa, namaz kılmak bana bunu sağlıyorsa işte namazımın faydası var.
*Onun için ben Sayın Erdoğan’a Hazreti Adem kıssasını hatırlatmak isterim. Biliyorsunuz harama el uzatıldığında Hazreti Adem kıssasında edep yerleriniz açılır.
*Edep yerleriniz açıldığı andan itibaren utanma duygunuz, hicap duygunuz, edep duygunuz, adap duygunuz kaybolur ve sizin için her şey mübah olur.
*Şimdi Türkiye’de görülüyor ki; haramın dibine gidilmiş, harama el uzatılmış, kul hakkına el uzatılmış. Onun için şimdi kimimizi şu'cu, kimimizi bu'cu diye ilan ederek devam ediyorlar.
*Amma velakin kendisine aynı zamanda son söz olarak Aşık Veysel’in bir şiirinden bir kıta okuyup bitireyim: ‘Yezit nedir, ne Kızılbaş. Değil miyiz hep bir kardaş. Bizi yakar, bizim ataş. Söndürmektir tek çaresi.' Biz bu ülkedeki bütün ateşleri söndüreceğiz.
“MAYAMIZDA KARDEŞLİK VAR”
Malatya’da depremzedelerle bir araya gelen İYİ Parti lideri Akşener, açıklamalarda bulundu.
Salonu dolduran depremzedene “Elbette ki acının asıl sahibi sizlersiniz” diye seslenen Akşener “Binlerce ailemizin can kayıpları var. Kaybedilen evler, iş yerleri, birikimler var. Hatıralar, anılar var. Kaybolan çok şey var. Ancak tüm bunlara rağmen millet olarak bizim mayamızda kardeşlik var, dayanışma var, zor günlerde kenetlenme var. Toplu vuran, sinmeyen ve asla yılmayan yüreklerimiz var. Bizleri bugün bu mübarek bayram sofrasında buluşturan bir güç var. Allah tüm depremzedelerimize direnme gücü versin” diye konuştu.
“BİR HAYALİM VAR”
“Benim Meral Akşener olarak Türkiye’ye dair bir hayalim var” diyen Akşener şöyle devam etti:
*21 yıldır bitmeyen bir kısır döngü içerisinde insanlarımızı birbirinin karşısına dikerek koltuklarını koruma korumaya çalışanlara karşı bir hayalim var. Manevi değerlerimizi tartışmaya açarak siyaset yaptığını zannedenlere karşı bir hayalim var. O'culuk, bu'culuk üzerinden bizi birbirimize düşman etmeye çalışanlara karşı, onları sağduyuya, vicdana, merhamete, insanlığa davet etmek adına bir hayalim var.
*Ülkemizi kutuplaşmadan çıkaracak ve bu düzeni bitirecek bir hayalim var. O hayalim de işte bugün birlikte buluştuğumuz bu sofradır. Şimdi gözlerinizi kapatın. Bir ev düşünün.
*Derdin, kederin, hüznün uğramadığı bir ev düşünün. Kimi Rize’den, kimi Trabzon’dan, kimi Diyarbakır’dan, kimi Adıyaman’dan, kimi Rumeli’den, kimi Kafkasya’dan. Kiminin saçı mor boyalı. Kimi başörtülü. Kimi erkek çocuklarımızın kulağında küpe var. Birinin kafasında namaz takkesi. Böyle bir ev hayal edin.
* Ve kavganın, gerilimin, tartışmanın olmadığı bir ev. Derin bir sessizliğin değil, neşe dolu, kahkahaların yankılandığı bir ev. Mutfağında bolluk, sofrasında bereket olan bir ev. Yemeği eşit paylaşan suyunu eşit bölüşen bir ev. İşte 14 Mayıs ile birlikte Türkiye hepimiz için böyle bir ev olacak.
*Ülkemizin üzerindeki tüm kara bulutlar artık kaybolacak. Yıllardır mahkum olduğumuz huzursuzluk hissi son bulacak. İçimizi ferahlatan yepyeni bir güneş doğacak. Ve bütün Türkiye bahara kavuşacak. Çünkü 15 Mayıs’ın şafağında doğan güneşle birlikte beton blokların ardına saklanan ahlaksızlık tarih olacak. İmar aflarının arkasına sığınan iş bilmezlik tarih olacak. Kader planı olarak pazarlanan sorumsuzluk tarih olacak. Ve Türkiye tarih yazacak.
“TEK ADAM SİSTEMİ TARİH OLACAK”
*Çünkü 15 Mayıs’ın şafağında doğan güneş ile birlikte çocuklarımızı açlığa mahkum eden adaletsizlik tarihi olacak. Gençlerimizi susturmaya çalışan korkaklık tarih olacak. Kadınları ölüme terk eden vicdansızlık tarih olacak. Ve Türkiye tarih yazacak.
*Çünkü 15 Mayıs’ın şafağında doğan güneş ile birlikte ülkemizin içine hapsedildiği tek adam sistemi tarih olacak. Küfre, tehdide, baskıya dayanan yönetim anlayışı tarih olacak. Ve Türkiye tarih yazacak.
*Şunu asla unutmayın ki bu seçim, kişiler arasındaki bir rekabetin seçimi olmayacak. Türkiye’nin kaderini değiştiren tarihi bir seçim olacak. Çünkü bugün bir tarafta seçim kazanmak uğruna kadınlara şiddeti, ölümü, tacizi, tecavüzü reva görenler var. Diğer tarafta ise kadınların, çocukların, gençlerin hakkını, hukukunu koruyup iyileştirmek isteyenler var.
“SİNAN ATEŞ'İN KATİLLERİNDEN HESAP SORULACAK”
. Bugün bir tarafta başkentin göbeğinde yaşanan alçak bir cinayete, Sinan Ateş’in katillerine göz yumanlar var. Diğer tarafta ise Sinan Ateş'i unutmayacak, unutturmayacak ve katillerinden teker teker hesap soracak olanlar var.
*Milletimiz kendi kendine yetebilen güçlü bir Türkiye için en doğru kararı verecek. Milletimiz İYİ Parti’yi birinci, sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu da cumhurbaşkanı yapacak.
*Biz de bugün Millet İttifakı olarak 8 ilde kurduğumuz bu sofraları inşallah seneye tüm Türkiye’de kuracağız. Önümüzdeki sene büyük bir bayram sofrasında bütün Türkiye’de bir araya geleceğiz. Beraber buluşacağız, birlikte kazanacak ve birlikte tarih yazacağız. Hiç merak etmeyin. Hiç merak etmeyin; Türk milleti tarih yazacak.