Akşener: Biz o masadan kalkmayacağız
Meral Akşener altılı masa ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaparak, "Biz o masadan kalkmayacağız. Biz birbirimize düşersek, inatlar uğruna yanlış olursa, o zaman hepimizin saçını başını seçmen yolar" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Biz o masadan kalkmayacağız. Biz birbirimize düşersek, inatlar uğruna yanlış olursa, o zaman hepimizin saçını başını seçmen yolar" dedi.
Meral Akşener Habertürk'te katıldığı programda kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
Akşener'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
‘’BİR AKADEMİSYEN, BİLİM İNSANI OLARAK KONUŞUYORUM’’
HDP’den CHP’ye oy gececiğini iddia ederek dile getiren Akşener, şu ifadelere yer verdi:
‘’CHP seçmeni şehirli, sorgulayıcı, seküler, orta sınıf seçmen. Çok sorgulayıp, takip eden seçmen. Kendi partisini aşırı eleştiren seçmen. Sabit ve sadık bir seçmen. Bu iktidarın mutlaka gitmesini isteyen bir seçmen. Her yeni kurulan partiyi çok alkışlayan bir seçmen. Çok iddialı bir şey söyleyeyim size. Bir akademisyen, bilim insanı olarak konuşuyorum, siyasetçi olarak söylüyorum. Hep denir ki, 'CHP seçmeni HDP baraj altı kalmasın diye HDP'ye oy veriyor'. 'Yeni kurulan partiye verebilirim' diyor. Ama iş sandığa gidildiği zaman kendi partisine oy veriyor. İddia ediyorum ben HDP'den CHP'ye oy geçer. Çünkü HDP'nin seçmeni SHP'nin seküler seçmeni. HDP'de geçmişte SHP'nin seçmeni olanlar var. ANAP ve DYP'nin muhafazakar seçmeni ister Türk ister Kürt AK Parti'de yer alıyordu. CHP'den batı illerinde, Akdeniz'de, Trakya'da ise ANAP ve DYP'nin seküler seçmeni CHP'ye gitti. Bu anlattıklarım tamamen bilimsel.’’
‘’HEPİMİZİN SAÇINI BAŞINI YOLAR’’
Akşener, altılı masa ile ilgili olarak dikkat çeken birlik mesajı verdi:
‘’Birisi bir söz söylüyor, bir bakıyorum genelleme haline gelmiş. Hikmet Sami Türk beyefendinin zamanında üst düzey Adalet Bakanlığı görevlisinden dinledim. Sayın bakana 17 bin kadar faili meçhul dosya var. İçinde bunların ekonomiye dair dosyalar var. 1 sene sonra herkes 17 bin 500 faili meçhul var diye konuşmaya başladı. Bir Allah'ın kulu bunu düzeltmedi. Ben İçişleri Bakanı olduğum zaman, terörle mücadelede harcanan bir miktar vardı. İktidar değişti, bir iktidar daha değişti, o dönemin Adalet Bakanı birden bilmem kaç milyar dolara gidene bir rakam ortaya çıktı. O da yanlış. Şimdi dönersek o masanın karar vereceği kişi herhangi bir siyasi partinin genel başkanı olursa o partinin oylarının uçacağına dair kanaat oluştu. Bu durup dururken. Buna dair bir araştırma görmedim. Benim işim gücüm çalışmak. 2,5 yıl esnaf gezdim. Hangi insan bu kadar sürekli yapabilir. Bütün projelerin tamamı oralardan alınan verilerin ışığında hazırlanmış projeler. O masanın seçmeni, eğer biz birbirimize düşersek, inatlar uğruna yanlış olursa, o zaman hepimizin saçını başını seçmen yolar!’’
‘’ERDOĞAN HABİRE DAVET EDİYOR BİZİ’’
Erdoğan’nın kendilerini çağırdığını ifade eden Akşener düşüncelerini şu şekilde ifade etti:
‘’Bizim üzerimizde şöyle bir şey var. Sayın Erdoğan habire davet ediyor bizi. Muhalefetin insanı olduğunu iddia eden kanaat önderleri diyelim adına. Bize akıl fikir verenler, Allah razı olsun her birinden. Bu arkadaşlarımız her dakika benim hemen kalkıp, gideceğimizi düşünüyor. Seçmeni en sadık parti biziz. Çok sorgulayıcı şehirli, milliyetçiliği olan seçmen. Hem muhafazakar hem sekülerlerin bir arada bulunduğu bir seçmen kitlesi. Biz de muhafazakar değerler üzerinde hayat kurmuş seçmenler de var. İki tarafın da istediği bir şey var; makul. Makul bir dil, makul çözümler, makul duruş. Muhtemel olarak gidermişiz gibi hava estiriliyor. O seçmeni de hiç çalışmadıkları için sıfır bilgi olduğu için seçmene hakaret diyorum. Diyelim ki, Akşener gider, seçmen kalır, böyle bir durum yok. Kimine göre 16,5, kimine göre 18,5 isek, batı illerinde çok yüksek isek. Biz niçin davet ediliyoruz? Bu seçmen için davet ediliyoruz. O seçmenin yerinde kalacağını söylemek ahmaklık. İster yüzde 16 diyelim, ister 18.7'yi baz kabul edelim. Yüzde 9 puanlık oyun hakkında konuşmak yanlış. Bu seçmene saygısızlık.’’
‘’BİZ O MASADAN KALKMAYACAĞIZ’’
Akşener, Erdoğan’nın davetine hayır dediğini ifade ederek şu ifadelere yer verdi:
‘’Biz o masadan kalkmayacağız. Sayın Erdoğan'ın davetine 20 yıldır davet ediliyorum. 2001 yılında sayın Erdoğan beni davet etti. Bir yol gitmeye kalkıştık, baktım ki benim prensiplerimle uyuşmuyor, ayrıldık. Sonra yine davet edildik, hayır dedim. Partimizi kurduk, 2017'den beri zaman zaman davet ediliyoruz. Sayın Erdoğan'ın nice icabet etmiyorum? Bir sayın Erdoğan yandaş zengin ediyor, ben milletin zengin olmasını istiyorum, sayın Erdoğan tek adam sistemini istiyor ben halkın kamil olmasını istiyor. Sayın Erdoğan istibdattan yana ben hürriyetten yanayım. Ben sizlerin her kelimeyi düşünerek konuşmanızı istemiyorum. Ben demokrasinin var olduğunu, bizim gibilerin eleştirilebildiği, oradan kendini düzelttiği bir Türkiye istiyorum. Enes, Ecrin, Furkan'ların 3 yaşında, 4 yaşında kemiklerinin sayıldığı, kapağı kırık buzdolaplarının içinde hoşaf ya da mercimek çorbasından başkasının olmadığı evlerin olmadığı, tuhaf arabalı, tuhaf ayakkabılı o gençlerin olmasını istemiyorum. Ben devlette okuyan öğrencilerin, 15 .1 milyon öğrencinin yemeklerinin devlet tarafından ücretsiz verilmesini istiyorum.’’
‘’PAZARTESİ SEÇİM KARARI ALSINLAR SALI GÜNÜ ADAYIMIZI AÇIKLAYALIM’’
Seçim kararını alsınlar hemen açıklayalım diyen Akşener şu ifadelere yer verdi:
‘’Sayın Erdoğan ve arkadaşlarına sesleniyorum; pazartesi seçim kararını alsınlar salı günü adayımızı açıklayalım. Biz İYİ Parti olarak Macaristan seçimlerini de çalıştık. Biz öğrenen bir organizasyonuz. Bizim çalışmalarımız aday göstereceğimiz arkadaşımızın da elinde. O da imzasını atacak. Diyelim sizi aday gösterdik. Siz bizim sizden ne istediğimizi bilerek geleceksiniz. Bir sistem bozukluğu üzerinden bir araya geldik. Ortak olduğumuz noktalarda birleşebiliyoruz, farklılıklarımıza saygı duyuyoruz. Ekonomist arkadaşlarımız 9 madde ile başladı 72 konu başlığına dönüldü. Aday olacak arkadaşımızın seçim bildirisini, vaatlerini, programını, projelerini hazırlıyor. Aralık ayın sonunu bulur herhalde. Dediğim çalışmada, bizim de ve diğer partilerin ekonomi, eğitim, hukuka dair ortak görüşleri var. Herhangi partinin değil hepimizin.’’