AKP’ye karşı Boğaziçi Üniversitesinin öğrencileri, protestolarını sürdürüyor
Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan AK Partili rektörü protesto eden öğrencilerin eylemi 'salgın' gerekçe gösterilerek yasaklandı.
Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan AK Partili rektörü protesto eden öğrencilerin eylemi 'salgın' gerekçe gösterilerek yasaklandı. İstanbul Valiliği, üniversitenin bulunduğu Beşiktaş ve Sarıyer ilçelerinde gösteri yasağı kararı alındığını açıkladı. Polis barikatından geçerek kampüse giren öğrencilerin rektörlük binası önündeki gösterileri gün boyu sürdü. Öğrenciler daha sonra eylemlerini Kadıköy Meydanı'na taşıdı. Burada bir araya gelen binlerce öğrenci, atamayı protesto etti.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, yasak kararını sosyal medyada duyurdu:
"Bazı sivil toplum kuruluşları ve topluluklar tarafından basın ve sosyal medya yoluyla Boğaziçi Üniversitesi kampüsü önünde bugün toplanma çağrıları yapılmaktadır. Beşiktaş ve Sarıyer ilçelerimizin Hıfzıssıhha Kurulu kararları ile yapılması planlanan toplanmanın toplumun salgından korunması ve salgının yayılımının engellenmesi çalışmalarına olumsuz tesir edebileceği değerlendirilerek, bu ilçelerimizde her türlü toplantı, gösteri ve yürüyüş yasaklanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve kanunlar önünde herkes eşittir. Bütün vatandaşlarımızdan beklentimiz; konusu suç teşkil edecek her türlü tutum ve davranışlardan kaçınılması ve aklıselim davranılmasıdır. Güvenlik güçlerimiz, hepimizin huzur ve güvenliği için daima görev başındadır. Gücünü milletimizin engin sevgisi ve yasalarımızdan alan polisimiz; her olayda olduğu gibi, bundan sonra da kanunların verdiği görev, yetki ve sorumluluklarını kararlılıkla yerine getirecektir."
Gazeteduvar’ın aktardığına göre, Öğrenciler yasak kararının ardından kampüse kimlik kontrolünden geçtikten sonra girebildi. Rektörlük binası önünde toplanan çok sayıda öğrenci Melih Bulu'yu protesto etti. O sırada gazeteci Cüneyt Özdemir'in Youtube yayınına katılan Melih Bulu, öğrencilere canlı yayında el salladı. Öğrenciler Melih Bulu'yu alkışlarla protesto etti.
BEBEK'TEN BEŞİKTAŞ'A YÜRÜDÜLER
Boğaziçili öğrenciler daha sonra üniversitenin bulunduğu Bebek'ten Beşiktaş'a yürüdü. Yol boyunca birçok kişi alkışlarla öğrencilere destek verdi. Slogan atıp pankartlar taşıyan öğrenciler, Beşiktaş'ta vapur iskelesine geldi.Öğrenciler daha sonra birlikte Kadıköy'e geçti.
Burada yeniden toplanan öğrenciler, rektör Bulu'yu istifaya çağırarak sık sık, "Yaşasın öğrenci dayanışması", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraberiz ya hiç birimiz", "Melih Bulu rektörümüz olamaz" sloganları attı.
TÜM KAYYUMLAR İSTİFA EDENE KADAR...'
"Herkese sesleniyoruz: Yaşasın öğrenci dayanışması" diyen öğrenciler burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Gözaltına alınan arkadaşlarımız yanımızda değil. Öğrencilerden, emekçilere, mezunlara, demokratik kitle örgütlerine kadar hep birlikte buradayız. Söyleyeceklerimiz var. Boğaziçi yalnızca Boğaziçi'nden ibaret değildir, İstanbul Sözleşmesi'ni uygulayın diyen kadınların, Bimeks işçilerinin sesiyiz. Kayyumlar gidene kadar gözaltındaki arkadaşlarımız bırakılana kadar mücadele edeceğiz. Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Tüm kayyumlar derhal istifa etsin. Kayyumları kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz. Biliyoruz ki kurtuluş yok tek başına ya hep beraberiz ya hiç birimiz."
Açıklamanın tam metni şöyle:
"Bugün 6 Ocak Çarşamba. Çevremiz polislerle dolu ve gözaltına alınan arkadaşlarımız yanımızda değil. Şimdi yeniden, üniversitemize atanan kayyumu kabul etmediğimizi dillendirmek için öğrencilerden, emekçilere, mezunlardan, akademisyenlere ve demokratik kitle örgütlerine kadar hep beraber buradayız ve söyleyeceklerimiz var!
Kayyum rektör Melih Bulu’nun canlı yayındaki iddialarının aksine, biz burada Boğaziçi Üniversitesi’nin azınlığını değil ta kendisini temsil ediyoruz! Biz Boğaziçi Üniversitesi’nin bileşenleri olarak kayyum rektör atamasına karşıyız. Kayyum politikalarının bizi hep kötüye götüreceğini biliyoruz, alışmayacağız, kabullenmeyeceğiz!
Bilinsin ki; yalnızca Boğaziçi’nden ibaret değiliz, tüm öğrencilerin ve ülkenin bütünün yani İstanbul Sözleşmesi uygulansın diyen Kadınların ve LGBTİ artıların; Boğaziçi Üniversitesi’nin önünde direnen Bimeks İşçilerinin ve bilumum emekçi ve ezilenlerinin demokratik taleplerini dile getirmek için buradayız. Boğaziçi gerçekliğinin ülke gerçeğinden kopuk olmadığının bilincindeyiz. Çünkü biliyoruz ki yalnızca üniversiteler değil, hem STK’lar hem belediyeler bu politik dayatmanın kurbanı olmakta ve halk iradesi hiçe sayılmaktadır. Demokratik taleplerimizi dile getirdiğimiz en temel alanlardan biri olan üniversitelerimizde ise kayyum atamaları üniversitelerimizin özerkliğini yok etmekte dolayısıyla ülkemizin geleceğini büyük bir tehdit altında bırakmaktadır. Bugün Devlet Bahçeli’nin söylediğinin aksine bizim için konu kapanmamıştır. Kayyumlara gidene kadar ve gözaltındaki arkadaşlarımız bırakılana kadar da konu kapanmayacaktır.
Bu noktada, demokratik alanları genişletmek için, birliğimizin ve direnişimizin verdiği güvenle sesleniyoruz:
1- Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın.
2- Kayyum olarak atanan Melih Bulu ve tüm rektörler acilen istifa etsin.
3- Tüm üniversitelerde rektörlük için üniversite bileşenlerinin rızası gözetilerek demokratik seçimler düzenlensin.
Kayyumları kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz.
Biliyoruz ki; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!"
Öğrenciler rektör Bulu istifa edene kadar mücadelelerine devam edeceklerini söyledi.
Burada birçok üniversiteden öğrenciler tek tek açıklama yaptı.