AK Partili Elitaş Erdoğan-Özel görüşmesinin detaylarını paylaştı
AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel görüşmesinin detaylarını paylaştı. Elitaş, “Not tuttuk. Alışkın olmadığımız bir şeydi” dedi. Elitaş normalleşme süreciyle ilgili de konuştu.
AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, gündeme ilişkin merak edilen soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gerçekleştirdiği görüşmeden siyasette normalleşme sürecine kadar pek çok başlığa değinen Elitaş, görüşmenin detaylarını paylaştı.
Ekonomi’ye konuşan Elitaş, “AK Partili seçmenlerin büyük bir kısmı CHP ile AK Parti’nin görüşmesini çok olumlu buluyor” dedi. Elitaş, ekonomik programla ilgili değerlendirmelerde bulunarak “Ekonomik program çok iyi gidiyor, sabırla götürmemiz lazım” diyerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın programa desteğinin tam olduğunu da özenle vurguladı.
Vergi paketine de değinen Elitaş, “Bizim milletvekili arkadaşlarımız, bana Genel Başkanvekili olarak, bakanımıza, Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımıza, Genel Başkan Vekilimiz Efkan Bey’e, grup başkanımıza, komisyon başkanımıza görüşlerini iletiyorlar. Diyorlar ki; “Bunun şöyle yan etkisi olabilir, şunu da ilave etsek olur”. Süreçle ilgili katkı veren var, “zamanlaması yanlış” diyenler var. Bunların hepsi bir süzgeçten geçiriliyor, iş âlemiyle tartışılıyor, konuşuluyor. Kamuoyunda dolaşan 104 sayfalık bir taslağı inanın görmedim. Biz bir siyasİ partiyiz, siyasi partiler vasıtasıyla ülke idare ediliyorsa siyasi partilerin temsilleri Parlamento da yer alıyorsa sonra da siyasi parti grubumuzla istişare ederiz. Bu taslak nereden verildi, nasıl verildi bilmiyorum ama iyi bir şey oldu. Vatandaş bize bir şey söyler, her kesim görüşleri dile getirir. Biz de bunları süzgecimizden geçiririz. Yetkili arkadaşlarımızla, ilgili arkadaşlarımızla değerlendiririz. Ve sonuca ulaştırırız” dedi.
Elitaş’a yöneltilen sorular ve yanıtlarından bazıları şu şekilde:
Uygulanan ekonomik programı gelinen nokta itibariyle değerlendirir misiniz?
Program çok iyi gidiyor. Bunu neye dayanarak söylüyorum CDS’lere bakarak. Biliyorsunuz CDS’ler yüzde 9’lara (900 puan) yaklaşmıştı. CDS nedir? Sigorta primi veya risk primi. Bugün ülke dış dünyadan borçlanırken 900’lerden 260 puanlara düşen bir risk primimiz söz konusu. Daha da güzel sonuçlar çıkıyor. Son bir yılda hemen hemen 100 milyara yakın bir para girdi. Kur korumalı mevduat döviz cinsinden yarı yarıya düştü. Kur korumalı mevduattan eğer biz bu tedirginliği alırsak güven tesis etmeye gerek yok. Beklenti yönetimini, ekonomi programımızı götürmekteki kararlı davrandığımız, bunu iyi değerlendirdiğimiz takdirde kur korumalı mevduattan da çözülmeye başlayacak.
Yerel seçimlerin ardından siyasette başlayan, 'normalleşme' sürecini ve gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Parlamentoda gerginlik olduğunda, Meclis Başkanvekili, grup başkanvekillerini arka odaya çağırır, "Arkadaşlar ortamı yumuşatalım" der, "Normalleştirelim" denmez. Normal, zaten işin akışıdır, kurallara uymaktır. Siyasetin normal akışı; biri bir fikir beyan edecek, karşı taraf da o fikrin eksiklerini, tamamlayıcı yönlerini ortaya koyacak veya tamamen yanlış olduğunu ifade edecek. Siyasetin normali bu. Ama siyaset son zamanlarda aşırı gergin bir ortamda yapılıyor. Özellikle seçim zamanlarında...
"SEÇMENİMİZİN BÜYÜK KISMI CHP İLE AK PARTİ'NİN GÖRÜŞMESİNİ OLUMLU BULUYOR"
Demek ki yumuşama denilen şey, siyasetin kendi kuralları içine girmesidir. Milletin özlem duyduğu budur. AK Partili seçmenlerin büyük bir kısmı, CHP'yle AK Parti'nin görüşmesini çok olumlu buluyor. Geçtiğimiz günlerde bir araştırma şirketi getirdi; Sayın Bahçeli'yle Sayın Özgür Özel'in görüşmelerini MHP'liler de çok olumlu buluyor. İşin enteresan tarafı CHP'liler daha az olumlu buluyor. Niye öyle olduğunu da tam bilemiyorum, onu kendileri değerlendirirler. Biz ülkeyi idare eden bir siyasi parti olmamız hasebiyle kim olursa olsun, iktidarların en büyük görevi uhuletle ve suhuletle bu işi götürebilmektir.
Özgür Özel, "Siyasetin konuşmadığı, el sıkışmadığı yerde, başka odaklar el ovuşturmaya başlıyor" dedi. Bu ifadeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğru, o söyleme ben de katılıyorum. Ben onu hep tarif ediyorum. Arkadaşlara da sık sık söylerim. Ne zaman ki; Türkiye iyi bir yolda, iyi bir adım attı, kötü niyetliler ortaya çıkıyor. Bu kötü niyetliler dışarıdaki sahiplerinin taşeronluğunu yapma yolunda hareket ederlerse, önce parlamentoyu itibarsızlaştırırlar. Parlamentoyu itibarsızlaştırırken de bunu siyasetçiler vasıtasıyla yaparlar. El sıkışmayarak, yumruklarını birbirine göstererek, kaba kuvvetle ya da sadece kaba kuvvet, darp değil, dille de aşırı bir kaba kuvvet olabilir hareket edilirse sıkıntı olur. Biliyorsunuz, dil yarasının ağırlığı çok farklıdır. Öbür yara geçebilir ama dil yarası kolay kolay geçmez. Tedavisi zor olan, ilacı bulunmamış bir unsurdur. Bu buradan başlar ve halka da yansımaya başlar. "Zaten bu parlamentodan bir şey olmaz, bunlar şöyle böyle adamlarmış" derler. Önce siyasetçilerin davranış şekillerini sorgularlar. Sonra aldıkları maaşlarını vesairesini sorgularlar. Sonra başka meselelere girmeye başlarlar. Halbuki demokrasinin olmazsa olmazı milletin temsilcileridir, milletin iradesidir.
Sayın Bahçeli'nin 'yumuşama' ile ilgili açıklamaları ne anlama geliyor?
Sayın Bahçeli, Türkiye'deki yumuşamanın çok doğru olduğunu, çok uygun olduğunu söylüyor. Şu bir gerçek ki; Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Bahçeli'nin 15 Temmuz 2016'den beri yaptıkları ittifak, ittifaktan da öte bir dostluk. Saygı çerçevesinde, nezaket çerçevesinde, olağanüstü bir şekilde devam ediyor. 8 sene dolmak üzere.
ERDOĞAN-ÖZEL GÖRÜŞMESİNİN DETAYLARI
"ONLAR NOT TUTTU DİYE, BİZ DE TUTTUK"
CHP ile güzel görüşmeler oldu. O görüşmelerimizde not tutuldu. Niye not tutuldu? Onu bilmiyorum. Onlar tutuyor diye biz de not tuttuk. Satır satır da yazdık. Alışkın olmadığımız bir şeydi. Diplomatik işlerde not olur. Ben pek çok kez siyasi görüşmelere katıldım ama hiç not tutulmadı. Bu tür görüşmeler, bir uzlaşma varsa ya metne dökülür veya söylenen şeyler varsa orada bilgi paylaşılır; "Şöyle olsun biz böyle düşünüyoruz, öyle yapıyoruz" diye. Ama söylenen sözleri farklı noktaya doğru götürüp, farklı algılarla yapılması kurallara uygun bir iş değil.
KÜLLİYE Mİ? GENEL MERKEZ Mİ?
İki siyasi partinin genel başkanı görüşüyor. Ama aynı zamanda ülkenin Cumhurbaşkanının görüşmesi. Nitekim Sayın Cumhur- başkanımız Külliye'de randevu verebilirdi. Sayın Cumhurbaşkanımız, bize ilettik biz de onlara sorduk; "Külliye'yi mi istersiniz, Çankaya Köşkü'nü mü, Genel Merkez mi istersiniz? Tercihi sizin" dedik. Sayın Özgür Özel de çok teşekkür etti. Genel Merkezi tercih etti.
"GÜZEL KARŞILADILAR"
Koltukla ilgili durum şu: Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Devlet Bahçeli ile görüştüğünde, nasıl bir koltuk daha varsa, Sayın Özgür Özel'le yapılan görüşmede de aynı koltuk var. Yani Sayın Cumhurbaşkanı'nın birini, AK Parti'de kabul etmesiyle, Çankaya Köşkü'nde, Külliye'de ya da herhangi bir mekânda kabul etmesi arasında bir fark yok. Bu onun Cumhurbaşkanlığı makamını kaldırmaz. CHP ev sahipliği yaptığında, koltukları yan yana koymuş, ona da diyecek bir şeyimiz yok. Çünkü ev sahibi öyle demiş. Sayın Cumhurbaşkanı'nı da nezaketli karşıladılar. Biz de teşekkür ediyoruz bu nezaketleri için. Çok güzel hazırlanmışlar. Güzel karşılama oldu”