AK Parti'de kongre süreci başladı: Ömer Çelik'ten açıklama
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti’yi kongreye götürecek kararı imzalamasının ardından Parti Sözcüsü Ömer Çelik sürece ilişkin açıklama yaptı. Kongre için tarih veren Çelik, “Yeni modeller nasıl oluşturabiliriz, bunlar üzerinde hazırlıklarımız var” dedi.
AK Parti’de Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AK Parti Genel Merkezi’nde 14.20 sıralarında başladı. Bakanların da katıldığı MKYK toplantısında AK Parti için kongre süreci başlamış oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partiyi kongreye götürecek kararı imzaladı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu. Çelik gündemdeki pek çok başlığa değindi. Çelik, “Ekim-Ocak arasında belde ve ilçe kongrelerinin yapılması, Aralık-Mart arasında il kongrelerinin yapılması planlanıyor. Tüm takvimin mart sonuna kadar yetiştirilmesi, mart sonundan itibaren de büyük kongreyle ilgili olarak takvim netleştirilmiş olacak. Yeni trendlere uygun, yeni modeller nasıl oluşturabiliriz, bunlar üzerinde hazırlıklarımız var” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiği yönündeki haberleri yalanlayan Çelik, “Ekonomiyle ilgili gündemi yakından takip ediyoruz. Orda Vadeli Program, 5 Eylül’de açıklanacak. Güçlü bir şekilde programın ilerlediğini görüyoruz. Burada ekonomi yönetimimize dönük olarak bakan arkadaşlarımızın istifa ettiğine dair çıkan haberlerin yalan olduğunu ifade etmek isterim. Elde edilen pozitif sonuçlardan rahatsız olanların propaganda içerisinde olduğu görülüyor” ifadelerini kullandı.
ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARINA YANIT
Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sıkça dile getirdiği erken seçim çağrısına ilişkin de konuştu. Çelik, "Erken seçim herhangi bir şekilde söz konusu değil" dedi.
Çelik şunları kaydetti:
“MYK’da yeni dönemdeki siyasi faaliyetler kapsamlı şekilde ele alınacak. Eylül ayı içinde genel başkan yardımcılarımız, MYK üyelerimiz, MKYK üyelerimiz illerde vatandaşlarla buluşacaklar.
"RAKİBİZ, HUSUMETLİ DEĞİLİZ"
Bugün demokrasiden yanayım diyenlerin önünde somut bir sınav var. Diyarbakır Anneleri’nin eylemine destek vermiyorsanız, söylediğiniz demokratik söylemler, insan haklarıyla ilgili hassasiyetler havada kalmaya mahkumdur. Somut bir konu var. Anneler vicdani bir çağrıyla bu çağrıyı yapıyorlar.
Siyasi partiler olarak rakibiz, husumetli değiliz. Bugünün dünyasında, yukarımızda Rusya-Ukrayna savaşı, aşağımızda Gazze’deki soykırım söz konusuyken, Türkiye’nin iç bünyesini sağlam tutması son derece önemlidir. İç bünyemize dönük saldırıların başında nefret siyasetinin üretilmesi geliyor. Geçmişimizle bugünü kavga ettirmek isteyen, tarihteki sürekliliğimize bir yaralı bilinç getirmeye çalışanların 30 Ağustos ile Malazgirt'i birbirine zıt kutlamalar gibi konumlandırmaya çalıştıklarını gördük. Adlarımız, aidiyetlerimiz, isimlerimiz farklı olabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyetidir. Herkes Türkiye Cumhuriyeti’nde birinci sınıf vatandaştır”