AK Parti Sözcüsü Çelik: Gazzeli kadın ve çocukların "yaşama hakkı"ndan bahsedilmiyor
AK Parti Sözcüsü Çelik, İsrail-Filistin çatışmalarına dair açıklamalarda bulunduğu sosyal medya hesabından, bazı ülkelerin Gazze’de yaşananlar için sessiz kaldıklarını belirtti.
İsrail-Filistin çatışmalarında gelinen noktada, İsrail’in kara harekatı düzenleme yönündeki tutumunu değerlendiren AK Parti Sözcüsü Çelik, İsrail'in Gazze'ye kara harekatının binlerce masum çocuk ve kadının ölümüyle sonuçlanacak bir facia ve insanlık utancı üreteceğini ifade etti.
Çelik, "İnsanlık ve hukuk adına buna karşı çıkılması gerekirken, birileri bölgedeki güç denkleminin bu yolla nasıl şekilleneceğinin peşinde koşuyorlar" açıklamasını yaptı.
‘BAZI ÜLKELER GAZZELİLERİN KATLEDİLMESİNE SESSİZ KALIYOR’
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, sürekli "İsrail'in kendini savunma hakkı"ndan bahseden ülkelerin, Gazzeli kadın ve çocukların "yaşama hakkı"ndan bahsetmediğine dikkati çekti.
Çelik, Gazzelilerin katledilmesine sessiz kaldığını belirttiği ülkeler hakkında "Herhangi bir ülkenin kendini savunma hakkı bir halkın ve masum insanların topyekun hedef alınması anlamına gelemez. Bir halkı topluca hedef alma insanlık suçudur." ifadelerine yer verdi.
Çelik, Gazzelileri toplu cezalandırma anlayışının suç olduğunun altını çizdi.
Sözcü Çelik şunları kaydetti:
"Gazze'ye kara harekatı binlerce masum çocuk ve kadının ölümüyle sonuçlanacak bir facia ve insanlık utancı üretecektir. İnsanlık ve hukuk adına buna karşı çıkılması gerekirken, birileri bölgedeki güç denkleminin bu yolla nasıl şekilleneceğinin peşinde koşuyorlar. Bunlar, masum kadın ve çocukların canlarını kendi kirli güçlerinin kurbanı yapanlardır."
"ADİL BİR BARIŞ VE ÇÖZÜM İÇİN HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALIDIR"
Çelik, güç ve vekalet savaşlarının kaybedenlerinin hep masumlar olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bugün doğru yerde durmanın ölçüsü, adil bir barışı ve adil bir çözümü savunmaktan geçer. Önce Gazzelilere dönük bu insanlık dışı bombalamalar ve kuşatma sona ermelidir. Sonra adil bir barış ve çözüm için herkes elini taşın altına koymalıdır. Bölgeye uçak gemileri ile savaş gemileri göndermek ve her gün tehdit dolu açıklamalar yapmak, barış için sorumluluk üstlenmek değildir, yeni çatışmaları kışkırtmaktır."