Prof. Dr. Ahmet Saltık: Hayatta kalanlar için riskli bir dönem başlıyor! Al Ain Türkçe Özel
Depremin ilk aşamasının, arama kurtarma faaliyetlerinin son saatlerine doğru gelirken, hayatta kalanların bu sürecin ardından baş başa kalacağı sıkıntıları ve bunların çözüm yollarını Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık ile konuştuk.
Kahramanmaraş merkezli olmak üzere 10 kentte ve Suriye’de büyük yıkıma sebep olan depremlerin ardından arama kurtarma faaliyetleri devam ederken, bir yandan da hayatta kalanlar için farklı tehlikeler ortaya çıkıyor.
Depremin yarattığı yıkımdan sağ kurtulanlar için ortaya çıkan yeni riskler, tehlikeler de artık ülkenin gündemine girmek zorunda. Konuyla ilgili olarak Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık Al Ain Türkçe’den Çağlar Tekin’e açıklamalarda bulundu.
“HAYATINI KAYBEDENLERİN SAYISI 200 BİNE ULAŞABİLİR”
Saltık süreci, “Afetin akut dönemi bitti sayılır. Kış koşullarında, hava sıcaklıklarının 0’ın altına indiği durumlarda 72 satın sonunda enkaz altında sağ kalma oranı yüzde 1’e kadar düşüyor. Enkaz altında 200 bin kadar insanımızın olduğu düşünülüyor, bu durumda toplam kaybımızın 200 bine yakın olması bekleniliyor. Durum bu anlamıyla vahim.” ifadeleri ile ortaya koydu.
“HAYATTA KALANLAR İÇİN DE ZOR BİR DÖNEM BAŞLADI”
Saltık, hayatta kalanlar için zor bir dönemin başlayacağının altını çizdi, “Hayatta kalanlar için de kritik önemlerin alınması gerekiyor. Beslenme, atıkların bertarafı, halk sağlığı uzmanlarının kontrolünde bir yönetim sisteminin kurulması” gerektiğini belirtirken, “bunun da modern tuvalet ve banyo sistemi, atıkların uzaklaştırılması ve bertaraf edilmesine yönelik bir sistem” içermesinin hayati olduğunu söyledi. Saltık, bunlara ek olarak, “güvenli ve sağlıklı, mümkünse damacanalarla su dağıtımı önemli. Yerel yönetimlerin şu an bu şartlara sahip olmadığını düşünürsek atıkların yakılması ve 50-60 cm derinliğinde, kireçlenmiş kuyularda bertaraf edilmeleri gibi başlıklarla birlikte bunun için de özelleşmiş görevlendirmeliler yapılmalı” dedi.
ÇOCUKLARIN SAĞLIĞI BÜYÜK RİSK ALTINDA
Saltık, toplu yaşamayla ilişkili bir dizi sıkıntının kapıda olduğunu ve acilen önlem alınması gerektiğini işaret ederken, “Su, gıda, atıklar ve toplu, kapalı alanda yaşamaktan kaynaklanan temas ve hava yolu ile bulaşan hastalıklar. Bu bahiste özellikle çocuklarda kızamık, çocuk felci gibi hastalıklar da risk taşıyor. Gıdaların bozulması şu an için, hava sıcaklıklarının düşük olmasından ötürü henüz çok kritik seviyeye ulaşmış olmasa da önümüzdeki dönem için önemi artacak bir başlık.” dedi.
Saltık, deprem sebebi ile sağlık sisteminde ortaya çıkacak sıkıntıların öncelikle çocukları etkileyebileceğini, “Çocuklarda aşılamanın önemi hiç ihmal edilmemeli, bunan altını özellikle çiziyorum. Bölgede aşı durumlarına ilişkin bilgimizin zayıf olduğu 2 milyon kadar da Suriyeli’nin olduğunu düşünürsek bu başlıkta adımların ne kadar hızlı atılması gerektiğinin önemi de ortaya çıkıyor.” belirtti.
Saltık, öne çıkacak bir diğer riski de, “Ayrıca, enkaz altında kalan cesetlerin şimdilik hava sıcaklığının düşük olmasından ötürü büyük bir sorun yaratmadığını, ancak bunun kısa süre içerisinde değişeceğini ve büyük bir sorun haline geleceğini de düşünmek gerekiyor.” diyerek işaret etti.
“PSİKOLOJİK DESTEK SAĞLANMALI”
Saltık, hayati zorlukların atlatılmasının ardından daha uzun bir mücadelenin başlayacağını, bunun toplum sağlığı için hayati olduğunu da belirtti: Ayrıca, bu dönemin ardından atılacak adımların başında psikolojik danışmanlık sağlamak gerekecek. Travma sonrası stres bozukluğu, yaygın depresyon, kaygı, derin keder, yaşama sevincinin kaybolması, güvensizlik gibi sorunlarla başbaşayız kalınacak. İnsanlara umut verilmeli, yaşama sevinci kazandırılmalı. Etkinlikler, konserler, film gösterimleri düzenlenmeli.