Adnan Oktar’ın evine düzenlenen operasyonda neler yaşandı, evden neler çıktı?
Adnan Oktar’ın lüks evine düzenlenen operasyonun yeni görüntüleri paylaşıldı. Evden yüklü miktarda paranın yanı sıra silah ve mermiler de çıktığı görüldü.
Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik 4 yıl önce yapılan operasyonun yeni görüntüleri paylaşıldı. Operasyon sırasında silahların ateşlendiği görülürken, evden silah ve mermiler ile yüklü miktarda para çıktığı belirtildi.
11 Temmuz 2018'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen kişilerin yakalanması için İstanbul polisi tarafından çok sayıda adrese operasyon düzenlendi.
Oktar'ın Kandilli'deki Dragos adı verilen örgüt merkezinde düzenlenen operasyon sırasında çekilen görüntüler, dava dosyasına girdi. Söz konusu görüntülerde, polisin evde bulduğu yüklü miktarda Türk Lirası ve dövizin yanı sıra silah ve mermiler de yer alıyor.
Ayrıca bu operasyonda sanık Mert Sucu'nun ateş ettiği polislerin vurulmasının ardından ekiplerin hızlıca o yöne yöneldiği ve sanığa "yat" dedikleri görüldü.
Polis ekiplerinin evdekilere "teslim ol" uyarılarının duyulduğu görüntülerde, gözaltına alınan bazı kişilerin kelepçeli şekilde yerde yattığı da görüldü. Operasyon sırasında ele geçirilen ve el yazısıyla yazılmış talimat olduğu değerlendirilen bazı notlar da kayda geçti.
Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik 11 Temmuz 2018'de başlatılan operasyonlarda, Oktar'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alınıp tutuklanmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca 8 Temmuz 2019'da hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianame, İstanbul 30. Ağır Mahkemesince kabul edilerek sanıkların yargılanmasına başlanmıştı.
Yargılama sonucunda verilen kararın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince usulden bozulmasının ardından yeniden görülen davada dün kararını açıklayan yerel mahkeme, sanık Adnan Oktar'ı "örgüt yöneticiliği", "cinsel istismar", "eğitim hakkının engellenmesi", "eziyet", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" ve "kişisel verilerin kaydedilmesi" suçlarından toplamda 891 yıl hapse çarptırmıştı.