Adalet Bakanı Tunç'tan Demirtaş açıklaması "AİHM kararlarına uyan bir ülkeyiz"
Yılmaz Tunç, AİHM’nin Demirtaş kararının Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinde değerlendirildiğini, 11. Yargı Paketiyle çocuğu suçta kullanan örgüt yöneticilerine 30 yıla kadar ceza verilebileceğini söyledi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin Selahattin Demirtaş hakkındaki kararına ilişkin değerlendirmelerin mahkeme önünde olduğunu belirterek “Kararı bekleyeceğiz” dedi. Antalya’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tunç, “Daire kararı şu anda Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi tarafından değerlendirilecek” ifadelerini kullandı. AİHM 2. Dairesi tarafından özgürlük ve güvenlik hakkı yönünden, yani AİHS 5. madde kapsamındaki ihlal tespitine atıf yapan Tunç, daire kararının Büyük Daireye taşınmasına gerek olmadığına 5 kişilik panelce karar verildiğini ve bu nedenle daire kararının kesinleştiğini hatırlattı.
Bakan Tunç, Kobani Davası kapsamında Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16 Mayıs 2024’te verdiği hükmü anımsatarak, Demirtaş ve bazı sanıklar hakkında mahkûmiyet kararları ile birlikte süreli hapis cezaları ve beraat hükmü bulunan dosyanın şimdi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinde değerlendirme aşamasında olduğunu söyledi. Tunç, AİHM kararlarının Türkiye tarafından genel bir biçimde yerine getirilmediği yönündeki iddiaları reddederek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf ülkelerde kararlara uyum ortalamasının yüzde 79, Türkiye’nin uyum oranının ise yüzde 91 olduğunu vurguladı. Bazı dosyaların dışarıdan siyasallaştırıldığı eleştirisini dile getiren Tunç, “İlk dereceden hüküm verildi, bu hüküm istinafta hüküm özlü olarak devam ediyor. Değerlendirme şu anda mahkemenin önünde; mahkemenin kararını bekleyeceğiz” dedi.
Tunç, AİHM 2. Dairesinin tutuklamaya yönelik ihlaller nedeniyle verdiği ihlal kararına itiraz edilip edilmeyeceği yönündeki tartışmalara değinirken, Büyük Daire öncesindeki 5 kişilik panelin “görüşmeye gerek yok” kararı verdiğini ve böylece daire kararının kesinleştiğini ifade etti. Bu aşamadan sonra dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi tarafından değerlendirileceğini yineledi.
Çocuğu Suça Sürükleyene Ağır Yaptırım
11. Yargı Paketi kapsamında suça sürüklenen çocuklara ilişkin önemli düzenlemeler geleceğini belirten Yılmaz Tunç, çocukları suça sürükleyen ve çocuğu suçta araç olarak kullananlarla ilgili cezaların artırılacağını söyledi. Teklifle birlikte örgüt kurmak, yönetmek ve örgüte üye olmak suçlarında alt ve üst sınırların yükseltileceğine dikkat çeken Tunç, bu adımların suçla daha etkin mücadele ve toplumsal huzur ve sükûnun güçlendirilmesi amacı taşıdığını vurguladı. Mevcut durumda örgüt kurma ve yönetme suçunun 4 yıldan 8 yıla kadar olan cezasının 5 yıldan 10 yıla çıkarılacağını, örgüt üyeliği suçunun üst sınırının 5 yıl hapis olarak belirleneceğini aktardı.
Bakan Tunç, silahlı örgüt söz konusu olduğunda mevcut mevzuattaki dörtte birinden yarısına kadar olan artırımların, yeni teklifte yalnızca yarısı oranında uygulanacağını belirtti. Buna göre silahlı bir örgütü yöneten kişi için hâlihazırda 5 yıldan 12 yıla kadar olan ceza, teklifle 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar çıkabilecek. Örgüt faaliyeti çerçevesinde çocukların araç olarak kullanılması halinde ise örgüt yöneticilerine verilecek cezanın yarısından bir katına kadar artırılabileceğinin altını çizen Tunç, örnek hesaplamayı da paylaştı: 7 yıl 6 ay olan alt sınır 1/2 oranında artırılırsa 11 yıl 3 ay, 15 yıl olan üst sınır bir kat artırılırsa 30 yıl olabilecek. Böylece çocuğu araç olarak kullanan örgüt yöneticilerine yönelik caydırıcılığın güçlendirileceği mesajı verildi.
Özgür Özel’in Eleştirilerine Yanıt
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına da değinen Adalet Bakanı, “Özellikle kamuoyunu bu davalar bakımından etkilemeye çalışan bir siyaset izleniyor. Bu doğru değil” dedi. Tunç, siyasi tartışmalar üzerinden mahkeme süreçlerine etki edilmesinin yanlışlığına işaret etti.
“Terörsüz Türkiye” yaklaşımına dair soruları yanıtlayan Tunç, “Süreç içinde düzenleme olacak mı?” sorusuna, Komisyon raporu doğrultusunda Meclisin adım atacağını ifade ederek karşılık verdi. Böylece hem yargı reformu hem de güvenlik politikaları başlıklarında mevzuat çalışmalarının Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde ilerlemeye devam edeceği mesajı verildi.

