George Soros'un vakfından Gezi Parkı eylemlerini finanse ettikleri iddiasına yanıt
Amerikalı iş insanı George Soros’un kurucusu olduğu Open Society Foundations’ın 2013’teki Gezi Parkı eylemlerini desteklediği yönündeki iddiayı reddederek Türk yetkililerle temaslarının 2018’e kadar sürdüğünü açıkladı.
Türkiye’deki faaliyetlerini 2018 yılında durduran, Macar asıllı Amerikalı iş insanı George Soros’un kurucusu olduğu ve merkezi ABD’de bulunan Open Society Foundations’ın (Açık Toplum Vakıfları) sözcüsü, 2013 yılında başlayan Gezi Parkı eylemlerine finansal destek verdikleri ve müdahil oldukları yönündeki iddiaları yanıtladı.
BBC Türkçe’ye konuşan sözcü, 2000’lerin başında AK Parti ile ilişkilerinin iyi olduğunu belirterek bu ilişkinin bozulmasının kendileriyle ilgili olmadığını öne sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve George Soros’un görüştüklerini, 2018’e kadar kurum temsilcileri ile Türk yetkililerin temaslarının sürdüğünü belirtti.
KALIN İLE GÖRÜŞÜLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ
Sözcü, 2015’te Türkiye’ye gelen Soros’un Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile görüştüğünü de ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı söz konusu görüşmeye ilişkin yanıt vermezken Açık Toplum Vakıfları Sözcüsü, soruları şöyle yanıtladı:
Açık Toplum Vakıfları’nın 2001 yılında Türkiye’de faaliyetlerine başlamasının arkasında nasıl bir motivasyon vardı? Kuruluşun, Türkiye’de faaliyet gösterdiği 2001 ve 2018 yılları arasında temel amacı neydi? Ne tür faaliyetlerde bulundu?
Açık Toplum, Türkiye’de 2001’de faaliyet göstermeye başladı. 2008’de, merkezi İstanbul’da olan bir ulusal vakıf kurdu. Geniş bir çeşitlilikteki yerel ortaklarla çalışan vakıf, Türkiye’nin Avrupa emellerinin sesli bir destekçisiydi. Türkiye’nin uzun süredir devam eden ve şu anda durmuş olan Avrupa Birliği’ne giriş sürecini destekledi. Diğer öncelikleri ise eğitim standartlarını güçlendirmek, kadın haklarını korumak, ayrımcılıkla mücadele etmek ve Suriyeli mülteci krizi karşısında verilecek cevaba yardımcı olmayı içeriyordu.
“AÇIK TOPLUM VAKIFLARI’NA YÖNELİK SUÇLAMALAR SİYASİDİR”
Vakıf, Türkiye’deki çalışmalarında tamamen şeffaf mıydı? Kimlere fon verildiği şeffaf mıydı? Fon verdiğiniz tüm kurum, proje, etkinliklerin isimlerini kamuoyuyla paylaştınız mı?
Tüm faaliyetlerimiz şeffaftı, Avrupa Birliği reform sürecinin ruhu içindeydi ve Türk yasalarıyla tam uyumluydu. 2018 yılında vakfımız, işlerimizi yanlış şekilde tanıtan temelsiz bir hükümet kampanyası nedeniyle kapanmaya zorlanmadan önce, o yıl içinde, sivil toplum örgütlerine yaklaşık 2 milyon dolar hibede bulunmuştu…Türkiye’deki vakfımız verilen hibeleri internet sitesinde yayımladı ancak bu site 2018’de vakıf kapandığında kapatıldı.
Açık Toplum Vakıfları’na yönelik suçlamalar; temelsiz, gülünç ve siyasidir, komplo teorilerine dayanmaktadır.
Geçmişte çalıştığınız resmi kurum ve bakanlıklardan örnek verir misiniz?
Geçmişte Başbakanlık, Avrupa Birliği Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile çalıştık.
2000’lerin başında Açık Toplum ile AKP arasındaki ilişkiler nasıldı?
2000’lerin başlarında, Açık Toplum Vakıfları ve AKP arasındaki ilişkiler iyiydi.
Bu ilişki ne zaman ve neden bozulmaya başladı?
Biz, AKP’nin yaklaşımındaki değişimi açıklayabilecek farklı hiçbir şey yapmadık. Onların ne düşündüğü üzerine spekülasyon yapamayız.
Açık Toplum temsilcileri ile Türk yetkililer arasında yıllar içinde çeşitli görüşmeler yapıldığı biliniyor. Bu görüşmeler ne zaman sona erdi? George Soros’un bu görüşmelerdeki dahliyle ilgili neler biliniyor?
2001 ile vakfımızın kapandığı 2018 yılları arasında, zaman zaman aralarında George Soros’un da bulunduğu Açık Toplum Vakıfları temsilcileri, Türk hükümet yetkilileriyle; ekonomi politikası, eğitim reformu, doğal kaynak yönetimi ve iklim değişimi gibi çok çeşitli konularda, düzenli olarak görüştü. Ayrıca vakfın çalışmaları, Türk yasalarına uygun olarak İçişleri Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından da düzenli olarak izlendi ve denetlendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile George Soros arasındaki görüşmelerle ilgili ne biliyoruz?
Soros ve Erdoğan, ağırlıklı olarak İsviçre’nin Davos kentindeki Dünya Ekonomi Forumu gibi uluslararası toplantılarda olmak üzere çeşitli zamanlarda görüştü. Açık Toplum Vakıfları temsilcileri için, faaliyet içinde bulunduğumuz ülkelerdeki hükümet yetkilileriyle görüşmek ya da Soros’un Vakıfların çalışmalarıyla ilgili konuları ulusal liderlerle görüşmesi için davet edilmesi alışılmadık bir şey değil.
“SOROS, 2015’TE ERDOĞAN İLE GÖRÜŞMEDİ”
Osman Kavala, George Soros’un 2015’te Türkiye’ye geldiğini ve Türk yetkililerle görüştüğünü bildiğini söyledi. Bu ziyarette Soros, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü mü?
Soros, 2015’te Erdoğan ile görüşmedi, Erdoğan’ın sözcüsü İbrahim Kalın ile görüştü. Görüşme, mülteciler, özellikle de o dönemde Türkiye’ye kaçan Suriyelilerle ilgili olarak Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye desteğiyle ilgiliydi.
Osman Kavala’nın karşı karşıya olduğu hukuki süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Osman Kavala, 2001 ile 2018 yılları arasında Açık Toplum’un Türkiye’deki vakfının yönetiminde çeşitli roller üstlendi. Bu gizli değil ve Türk yasalarıyla uyumlu bir durum. Türkiye’deki sivil toplum gruplarının gözünü korkutmanın aracı olarak Kavala’ya eziyet edildiğini görmekten dolayı üzgünüz.
“KAVALA GEORGE SOROS’UN TEMSİLCİSİ DEĞİL”
Kavala’nın Türkiye’de Açık Toplum Vakfı’nı ya da George Soros’u temsil yetkisinin olmadığı bilgisini teyit eder misiniz?
Osman Kavala, Açık Toplum’un Türkiye’deki vakfında çeşitli görevlerde bulundu. Yönetim Kurulunda, Türk toplumunun, Türkiye’nin reform sürecine kendini adamış başka öne çıkan ve saygın isimleri de bulunuyordu. Kurulda yer almak, Kavala’yı Açık Toplum Vakıfları’nın ya da George Soros’un temsilcisi yapmaz.
Gezi Parkı protestolarını finanse ettiğiniz iddiası hakkında ne demek istersiniz?
Bu iddia yanlış. Göstericilere hiç para göndermedik.
Açık Toplum’un Türkiye şubesini yeniden açmak gibi bir planınız var mı?
2021’in başından bu yana Açık Toplum, insan hakları ve demokratik özgürlükler için etkisini güçlendirmeyi amaçlayan kapsamlı bir dönüşüme girdi. Bunun içinde 20’den fazla yarı özerk ulusal vakfın gözden geçirilmesi de var. Bölgesel bazlı yeni bir yapılanmaya doğru yön değiştirdiğimiz için küresel çapta ulusal vakıf ofislerine sahip olmaktan uzaklaşıyoruz. Türkiye’nin canlı sivil toplumu ve insan hakları kuruluşlarıyla yeniden çalışma fırsatını hoş karşılarız ama şu anda Türkiye’de yeniden bir vakıf açma planımız yok.