Amerikalı yetkili Al-Ain News'e ABD'nin kimyasal silah stoklarından kurtulmanın sırrını açıkladı
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Silah Kontrolü ve Uluslararası Güvenlikten sorumlu Müsteşarı Bonnie Dennis, kimyasal silah stoklarından kurtulmanın sırrına ilişkin olarak, "Biri iç diğeri dış olmak üzere iki neden"i olduğunu söyledi.
Al-Ain News’e verdiği röportajda Dennis, ABD'nin kimyasal silahları tamamen yok etmesinin önemli bir adım olduğunu belirterek Mısır, İsrail, Kuzey Kore ve Güney Sudan’a ise Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ne katılma çağrısında bulundu.
ABD Silah Kontrolü ve Uluslararası Güvenlikten Sorumlu Devlet Müsteşarı, ABD'nin elindeki tüm kimyasal silah stoklarını imha etmesinin hikayenin sonu olmadığını vurgulayarak Washington'un Hollanda'daki Uluslararası Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü aracılığıyla dünyada kimyasal silahların yayılmasıyla mücadele etme çabalarını sürdürdüğünün altını çizdi.
Amerikalı yetkili, bu adımın yalnızca ABD'nin güvenlik ve barışını artırmakla sınırlı kalmayıp aynı zamanda uluslararası toplum ve uluslararası güvenlik açısından da bir dönüm noktası olduğunu, bu imha işleminin tüm dünya ülkelerinin güvenliğini artırmaya katkıda bulunacağını vurguladı.
Washington'un kimyasal silahlardan vazgeçme hamlesinin uluslararası barış ve güvenlik üzerindeki etkisi ve diğer ülkelerin böyle bir adıma başvurma olasılığı üzerine konuşan Dennis, “Bir kitle imha silahı sınıfının tamamen ortadan kaldırıldığına ilk kez tanık oluyoruz. Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, silah kontrolü ve silahsızlanmaya yönelik bu büyük adım, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'nin önemini ortaya koydu.” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Joe Biden, geçtiğimiz Cuma günü yayınladığı bir bildiriyle, ABD'nin kimyasal silah depolarının tamamıyla imha ettiğini duyurmuştu. ABD’nin kimyasal silahlardan arındırılmış bir dünya oluşturma ilkesine bağlı olduğuna dikkat çekmişti.
Bu bağlamda ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ayrı bir bildiri yayınlayarak, M55 füzesindeki sinir gazının da Cuma günü ABD Ordusunun Kentucky'deki "Blue Grass" sahasında imha edildiğini duyurdu.
Denise, ABD'nin, tüm ülkelerin kimyasal silah geliştirmemesini ve kullanmasını önlemek için Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü ve dünyadaki birçok ülke ile birlikte hareket ettiğini ifade etti.
Denise, kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ne yaklaşık 193 ülkenin katılıp onayladığını belirterek, İsrail gibi bazı ülkelerin de antlaşmayı imzaladığı halde onaylamaktan çekindiğine dikkat çekti.
Mısır, Güney Sudan ve Kuzey Kore gibi ülkelerin anlaşmaya katılmadığını ifade eden Denise, "Anlaşmanın evrensel olduğundan emin olmak istiyoruz. Anlaşmanın parçası olmayan ülkeleri katılmaya davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Amerika Birleşik Devletleri onlarca yıldır hardal gazı veya sarin ve VX gibi sinir gazları içeren topçu ve füze mühimmatlarını stoklarda tutmuştu.
Cumhuriyetçi Senatör Mitch McConnell daha önce yaptığı bir açıklamada, dört yıl süren imha işlemin ardından Blue Grass askeri sahasında yaklaşık 500 ton öldürücü kimyasalın yok edildiğini bildirmişti.
TELİKE DEVAM EDİYOR
ABD Silah Kontrolü ve Uluslararası Güvenlikten Sorumlu Devlet Müsteşarı, "Bu başarıyı kutlarken ister Rusya'da ister Suriye'de olsun, kimyasal silahların elde edilmesi, geliştirilmesi ve kullanılması tehdidinin hala devam ettiğini de kabul etmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Denise, ABD'nin Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nü desteklemeye devam edeceğini ve bu önemli uluslararası organı güçlendirmek için taraf devletlerle birlikte çalışacağını, Suriye ve Rusya da dahil olmak üzere Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ni ihlal eden taraf devletlerinin tam anlamıyla sözleşmeye tabi olmalarını talep etmeye devam edeceğini vurguladı.
Washington ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünün Ukrayna'da kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek için orada yaşanan tüm gelişmeleri yakından takip ettiklerine dikkat çekti.
Denise ayrıca, Skripal olayında Moskova'nın geçmişte kimyasal silah kullanmasına atıfta bulunarak İngiltere’nin, Moskova'yı eski bir Rus casusu olan Skripal ve kızını beş yıl önce Mart ayında İngiltere'nin Salisbury kentinde zehirli bir Novichok ile zehirleme girişiminde bulunmakla suçladığını bildirdi.
Washington ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünün Suriye'de kimyasal silah kullanımına ilişkin endişeleri nedeniyle orada da çalıştıklarını belirtti.
ÖNE ÇIKAN İKİ NEDEN
ABD'li yetkili, Washington'un son kimyasal silah stoklarını imha etmesinin birkaç nedeni olduğuna dikkat çekerek, “Öne çıkan nedenler arasında, Amerika Birleşik Devletleri, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ne taraf olmasıdır. Bu nedenle Washington, uluslararası hukuka göre tüm stokları imha etmekle yükümlüdür.” ifadelerini kullandı.
“İkinci önemli bir neden ise, Kongre'nin Birleşik Devletler Hükümeti'nin tüm kimyasal silahlarını güvenli bir şekilde tamamen imha etmesi gerektiğini belirtmişti. Daha önce hükümete bu silahlardan bu yılın Eylül ayına kadar kurtulması için belirli bir süre vermişti” ifadelerini kullandı.
"Dolayısıyla, uluslararası bir taahhüdümüzün olduğu gibi yerel bir taahhüdümüz de var. Kimyasal silahların bir kitle imha silahı olduğuna ve kullanılması gereken bir şey olmadığına inancımız var. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün bir parçası olan diğer tüm bu ülkelerle aynı fikirdeyiz." ifadeleriyle sözlerini bitirdi.