8. Yargı Paketi Resmi Gazete'de Yayınlandı! Mahkumlara Af Çıktı mı?

Adalet sisteminin daha etkin, hızlı ve erişilebilir hale getirilmesini amaçlayan 8. Yargı Paketi yürürlüğe girdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu yeni düzenlemelerin adaletin yüzünü değiştireceğini belirtti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son dönemde Türkiye gündemini meşgul eden 8. Yargı Paketi'nin yürürlüğe girmesinin ardından bir açıklama yaptı. Resmi Gazete'de yayımlanan ve Türk yargı sistemine önemli düzenlemeler getiren bu paket, adaletin daha etkin, hızlı ve erişilebilir olmasını amaçlıyor. Milyonlarca mahkum yakını 8. yargı pakeketi kapsamında af çıktı mı? sorusuna cevap arıyordu. İşte 8. yargı paketinin detayları Resmi Gazete'de yayımlanarak netleşti.
Yargıda Devrim Gibi Değişiklikler
Yargı Paketi'nin, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda ve bazı diğer kanunlarda yapılan değişikliklerle hukuk sistemimizde yeni bir dönem başlatması bekleniyor. Adalet Bakanı Tunç, paketin yürürlüğe girmesiyle birlikte, yargı hizmetlerinin daha verimli olacağını, hak arama özgürlüğünün genişletileceğini ve suçla mücadelede daha etkin adımlar atılacağını ifade etti.
Adli Para Cezalarında Önemli Artış
Yargı paketi ile birlikte adli para cezalarında da önemli bir artışa gidildi. Bir günlük adli para cezasının minimum tutarı 20 TL'den 100 TL'ye yükseltildi. Bu değişiklik, adaletin caydırıcılığını artırma hedefini taşıyor.
Temyiz ve İtiraz Süreçlerinde Düzenlendi
Paket, itiraz, istinaf ve temyiz başvuru sürelerini de eşitlerken, bu süreler iki hafta olarak belirlendi. Bu düzenleme ile yargı süreçlerinde yaşanan zaman kayıplarının önüne geçilmesi ve daha hızlı bir yargılama sürecinin sağlanması amaçlanıyor.
Örgüt Adına Suç İşleme Suçu Netleşiyor
Özellikle dikkat çeken düzenlemelerden biri, "örgüt adına suç işleme" fiiline yönelik oldu. Anayasa Mahkemesi'nin belirsiz bulduğu bu kavram, yeni düzenlemeyle daha net bir tanımlamaya kavuştu ve müstakil bir suç olarak ele alındı.
1 Haziran'da Devreye Girecek Düzenlemeler
Kanun kapsamında yer alan bazı düzenlemeler ise 1 Haziran itibarıyla yürürlüğe girecek. Bu değişiklikler arasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, adli para cezalarında artış, ve istinaf istemi gibi maddeler yer alıyor.
TBMM Genel Kurulu'nda 2 Mart'ta kabul edilerek yasalaşan 42 maddelik kanunla getirilen düzenlemelerin bazıları şöyle:
HAGB’YE İSTİNAF YOLU AÇILDI
Ceza Muhakemesi Kanunu'nda, hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kapsamında, sanığa yüklenen suçtan dolayı yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklı kalacak.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacak. Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyecek. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesi gibi başka yükümlülükler yerine getirmesine karar verilebilecek. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı duracak.
Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kalkacak ve davanın düşmesine karar verilecek.
Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkeme hükmü açıklayacak. Mahkeme, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verebilecek. Açıklanan veya yeni kurulan hükme itiraz edilebilecek.
HAGB kararına karşı istinaf yoluna başvurulabilecek. Karar, ilk derece mahkemesi sıfatıyla bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmesi halinde temyiz yoluna gidilebilecek. Karar ve hükümler, istinaf ve temyizde usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılıklar yönünden incelenecek.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nda, hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kapsamında, sanığa yüklenen suçtan dolayı yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklı kalacak.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacak. Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyecek. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesi gibi başka yükümlülükler yerine getirmesine karar verilebilecek. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı duracak.
Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kalkacak ve davanın düşmesine karar verilecek.
• AİHM VE AYM BAŞVURULARI
Teklifle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'un adı "Tazminat Komisyonunun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun" şeklinde değiştiriliyor.
Adalet Bakanlığı bünyesinde geçici bir süreliğine kurulan Tazminat Komisyonu, kalıcı hale gelecek. Komisyon, söz konusu tazminat talepleri dışında, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı durumlarda AYM’ye yapılan bireysel başvurularda Anayasa Mahkemesi’nin başvuru yollarının tüketilmediği gerekçesiyle “kabul edilemezlik” kararı verilenler ile incelemenin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmediği gerekçesiyle “düşme kararı” verilenlerin belirlenen süre içinde müracaat etmesiyle bu dosyaları da inceleyecek.
10 Ekim 2023 tarihinden itibaren doğrudan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yapılan başvuruların, “iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması” gerekçesine dayanan kabul edilemezlik kararları da tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde müracaat üzerine Komisyon tarafından incelenecek.
Ağır ceza mahkemesinin görevi kapsamında olmasına rağmen Komisyona yapılan istemler, ağır ceza mahkemesine gönderilecek. Komisyonun görev alanına giren ve girmeyen istemler birlikte yapılmış ise Komisyon, görev alanına girmeyen istemleri ayırarak ağır ceza mahkemesine gönderecek. Bu hallerde Komisyona yapılan istem tarihi esas alınacak. Komisyon ile ağır ceza mahkemesi arasında görev konusunda anlaşmazlık çıkması halinde Komisyonun görevine giren işlerin tespiti amacıyla ağır ceza mahkemesi veya Komisyon, kesin olarak karar verilmek üzere Ankara Bölge Adliye Mahkemesine başvuracak.
• KONUTU TERK ETMEME CEZA SAYILACAK
Düzenlemeyle, konutu terk etmemek gibi “özgürlüğü kısıtlayıcı” cezalar, verilen cezadan “tutukluluk” gibi mahsup edilecek. Konutu terk etmeme cezası alan kişi, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilirse ya da açılan dava sonunda beraat ederse tazminat talep edebilecek.
Suçtan kaynaklanan, “mal varlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt, terörizmin finansmanı” gibi suçlamaların bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde kayyım atanmasına karar verildiğinde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kayyım olarak atanabilecek.
• İSTİNAF İSTEMİ VE SÜRELERİNDE DEĞİŞİKLİK
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılan değişiklikle de istinaf istemi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde yapılabilecek.
Ağır ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, yargı çevresi içerisindeki asliye mahkemelerinin hükümlerine karşı, kararın o yer Cumhuriyet başsavcılığına geliş tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurabilecek.
Düzenlemeyle kanun yollarına başvuru süreleri tek tipleştirilecek ve bu sürelerin tebliğden itibaren başlamasına dair değişiklikler de yapılacak. İstinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru süreleri “iki hafta” veya “ay” olarak belirlenecek ve bu sürelerin kararın tebliğiyle başlayacağı kabul edilecek. Bu değişiklik de 1 Haziran 2024 tarihinde ve sonrasında verilen kararlar bakımından geçerli olacağı kabul ediliyor.
• TEMYİZ İSTEMİ VE SÜRESİ
Teklife göre temyiz istemi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde yapılacak. Temyiz eden, hükmün neden bozulmasını istediğini başvurusunda göstermek zorunda olacak. Cumhuriyet savcısı da temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtecek.
Değişiklikler, 1 Haziran 2024 tarihinde ve sonrasında verilen kararlar hakkında uygulanacak. Bu tarihten önce verilen kararlar hakkında da değişiklikten önceki hükümlerin uygulanması sürdürülecek.
• KİŞİLİĞİN VEYA MAL VARLIĞININ KORUNMASI
Buna göre, kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan kişi, isteği üzerine kısıtlanacak veya kendisine kayyım atanacak. Toplam 5 yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan kişi, isteği bulunmasa dahi kişiliğinin veya mal varlığının korunması bakımından gerekli görülmesi halinde kısıtlanabilecek.
Anayasa Mahkemesi kararı gereğince Türk Medeni Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya karar verilebilmesi için aranan resmi sağlık kurulu raporunun temini amacıyla, yasanın "usul" başlıklı madde hükümlerine başvurulabilecek.
• VESAYETİN SONA ERDİRİLMESİ
Anayasa Mahkemesi kararı bağlamında Türk Medeni Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, resmi sağlık kurulu raporunun alınabilmesini temin amacıyla kişinin vücudundan kan veya benzeri biyolojik örneklerle kıl, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilecek.
Kişiye gerekli tıbbi müdahaleler yapılabilecek ve gerektiğinde kişi, hekim ön raporu üzerine en fazla 20 gün süreyle sağlık kuruluşuna yerleştirilebilecek.
Buna göre, kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin hukuka uygun bir şekilde sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacak.
• İCRA VE İFLAS KANUNU
Hak arama hürriyetinin daha etkin kullanılması amacıyla İcra ve İflas Kanunu'nun kanun yollarına başvuru bakımından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uyumunun sağlanması için düzenlemeye gidilecek. Tasdik veya ret kararına karşı borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yoluna, istinaf incelemesi üzerine verilen karara karşı da tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yoluna başvurabilecek.
İcra ve İflas Kanunu'na göre, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulmasına yönelik sürede düzenleme yapılacak. Bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilecek, temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılacak.