6-8 Ekim olayları (Kobani olayları) nedir?
Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile 18’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani davasında karar açıklanmasının ardından davanın başlamasına neden olan 6-8 Ekim olayları merak konusu oldu.
Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş sonrası IŞİD’in Kürtlerin ağırlıkta olduğu yerleşim birimlerine saldırmaya başlaması ve 350 köyü ele geçirmesinin ardından 150 bin Kobanilinin Türkiye’ye sığınmasıyla birlikte eski Halkların Demokratik Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 27 Eylül 2014’te Kobani’nin IŞİD’in eline geçeceği konusunda uyarıda bulundu.
Kürtlerin ağırlıkta olduğu Kobani’nin IŞİD’in ağır saldırılarına maruz kalmasıyla HDP, bölgedeki durumu sıkça dile getirerek Türkiye’nin konuya el atması gerektiğini kaydetti. Dönemin HDP Genel Merkezi, Kobani’de saldırıların şiddetinin artmasının ardından 6 Ekim 2014’te sosyal medya hesapları üzerinden mesaj paylaştı. Paylaşımlarda halk, saldırıları protesto etmek için sokaklara davet edildi. Çağrıların ardından önemli bir bölümü Doğu ve Güneydoğu kentlerinde olmak üzere Türkiye çapında kitlesel sokak eylemleri başladı.
HDP NE İÇİN ÇAĞRI YAPTI?
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine komşu olan Kobani’ye IŞİD tarafından saldırıldığı süre içerisinde ‘çözüm süreci’ olarak bilinen süreç devam ediyordu. HDP’lilerin talepleri ise Suriye'nin kuzeyindeki diğer bölgeler ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) üzerinden gelecek askeri yardımın ulaşması için Türkiye toprakları üzerinden Kobani'ye bir koridor açılmasıydı.
Öte yandan 7 Ekim 2014 günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gaziantep’te yaptığı açıklamalarda "Yerde, kara harekâtı ifa edenlerle işbirliği kurulmadıkça hava harekâtıyla bu iş bitmez. İşte aylar geçti, herhangi bir netice yok. Şu anda Ayn-el Arab da, diğer adıyla Kobani de, buyrun, düştü düşüyor" ifadelerini kullanması tepki topladı.
Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ
Bu açıklamanın ardından 6 Ekim’de başlayan protestolar şiddetini arttırdı. Olaylarda hem güvenlik güçleriyle göstericiler hem de bazı yerlerde göstericilerle onlara karşı çıkanlar arasında çatışmalar yaşandı. Olaylar 9 Ekim 2014 tarihinde sona erdi ancak resmi açıklamalara göre 35 il ve 96 ilçede yaşanan olaylarda 37 kişi yaşamını yitirdi, 326'sı güvenlik görevlisi 761 kişi de yaralandı.
Olayların ardından HDP ile iktidar partisi AK Parti arasında çözüm süreci sürse de gerilim başlamış oldu. Türkiye, 20 Ekim 2014'te IKBY'ye bağlı Peşmerge güçlerinin destek amacıyla Türkiye üzerinden Kobani'ye geçmesine izin verdi.
Ayrıca IŞİD ile savaşan YPG militanları, 20 Ocak'ta Kobani'deki büyük hastaneyi ve kentin güneybatısında kalan Memit köyünü, 23 Ocak'ta ise Kobani'nin güneyinde yer alan Termik Bijan köyünü ele geçirdi. Yine 26 Ocak itibarıyla IŞİD, geri çekildi ve çekildiğini 2 Şubat'ta doğruladı.
SİYASETÇİLER TUTUKLANMAYA BAŞLADI
28 Şubat 2015'te HDP heyeti ile hükümet yetkilileri, İstanbul Dolmabahçe'deki Başbakanlık ofisinde yaptıkları görüşmenin ardından kamuoyuyla 10 maddelik bir deklarasyon paylaştı.
Kobani olaylarıyla ilgili ilk soruşturma 2014 yılında başlatıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, olaylarla ilgili soruşturması kapsamında 2 Ekim'de 17 HDP'li siyasetçi tutuklandı. Tutuklananlar arasında, o dönem gözaltına alındıktan sonra görevinden istifa eden eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen de vardı.
Savcılığın hazırladığı iddianame, 7 Ocak 2021'de Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Dava kapsamında bugüne kadar 30’u aşkın duruşma yapıldı. Duruşmalar, Ankara’daki Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde gerçekleştirildi.
20 Mayıs 2016'da Türkiye Büyük Millet Meclisi, aralarında Selahattin Demirtaş'ın da bulunduğu, hakkında fezleke hazırlanan milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırdı.
Selahattin Demirtaş hakkında, çeşitli tarihlerdeki farklı konuşmalarıyla ilgili 122 adet fezleke hazırlandı, bunlardan 31'i bir ana dava dosyasında toplandı ve Demirtaş bu dosya kapsamında, 4 Kasım 2016 tarihinde tutuklandı.
HANGİ SİYASETÇİ NE KADAR CEZA ALDI?
Öte yandan Kobani Davası’nda dün karar duruşması görüldü ve karar açıklandı. Duruşmada açıklanan cezalardan bazıları şöyle:
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'e "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl hapis cezası verildi.
Gültan Kışanak hakkında “Devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak” iddiası yönünden beraat kararı verildi. “Örgüt üyeliği” iddiası gerekçesiyle 8 yıl ceza verildi. Ceza yarı oranında arttırılarak 12 yıla çıkarıldı. Tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak hakkında tahliye kararı verildi.
Sebahat Tuncel "örgüt üyeliği"nden 12 yıl hapis cezası verildi. Tuncel’in tutuklulukta geçirdiği süre göz önünde bulundurularak adli kontrol şartı ile tahliyesine karar verildi.
Gültan Kışanak
Eski HDP Milletvekilleri Aysel Tuğluk, Altan Tan, Ayhan Bilgen ile diğer sanıklardan Berfin Özgü Köse, Bircan Yorulmaz, Can Memiş, Emine Beyza Üstün ise kendilerine atfedilen suçlardan beraat etti.
Eski HDP milletvekili Ayla Akat Ata "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl 9 ay, Emine Ayna aynı suçtan 10 yıl, partinin eski PM üyeleri Ayşe Yağcı ve Aynur Aşan ise 9'ar yıl hapis cezası aldı. Ayla Akat Ata ve Ayşe Yağcı'nın tahliyelerine karar verildi.
Sırrı Süreyya Önder hakkında beraat kararı verildi.