2026 asgari ücret için ilk beklentiler geldi: İşçi ve işveren aynı noktada buluşuyor
2026 asgari ücret görüşmeleri yaklaşırken hem işverenler hem de işçiler zorlayıcı ekonomik koşullara dikkat çekti. İşverenler maliyet baskısına karşı devlet desteği isterken, çalışanlar 30–50 bin TL bandında beklenti dile getiriyor.
Milyonlarca çalışanın merakla beklediği 2026 asgari ücret için tartışmalar hız kazandı. ANKA’nın mikrofon uzattığı işverenler ve çalışanlar, hem mevcut ekonomik şartların hem de bölgesel farklılıkların dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Açıklamalarda, işverenlerin vergi ve SGK yüklerinin hafifletilmesi talebi öne çıkarken; işçiler ise mevcut ücretle geçinmenin imkânsızlaştığını belirterek daha yüksek bir taban ücret istiyor.
“İşçi haklı, işveren haklı”
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, mevcut asgari ücretin yetersiz olduğuna dikkat çekerken, maliyetlerin de işverenleri zorladığını ifade etti:
“Yani iki tarafı keskin, zor bir durum. Dönüp baktığımız zaman hem işçi haklı hem işveren haklı.”
Kaya, bölgedeki emek yoğun sektörlerin rekabet edebilmesi için devlet desteğinin zorunlu olduğunu belirtti:
“Hiçbir vergi alınmaması, SGK paylarının ödenmemesi, hatta olabilirse ve mümkünse asgari ücrete katkı gibi bir yöntem getirilmediği takdirde sadece asgari ücreti artırmak işverenin fabrikalarını daha da kapatmasına neden olur.”
Türkiye’nin rekabet ettiği ülkelerde işçi maliyetlerinin çok daha düşük olduğuna dikkat çeken Kaya, “Bir işçinin maliyeti en az 1.000 dolar civarında, rakip ülkelerde ise 500 doları geçmiyor.” dedi.
“Yüzde 51 destek olmadan işletmeler ayakta kalamaz”
TESK Genel Başkan Vekili ve DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, bölgede son yıllarda yaşanan istihdam kaybına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Enflasyonun yüksek olduğu şartlarda asgari ücretin yetersiz olduğunu tabii ki hepimiz biliyoruz. (…) Yemek, yol ve harcırah da dahil edildiğinde asgari ücretlinin maliyeti 50–60 bin lirayı buluyor.”
Ebedinoğlu, işletmelerin ayakta kalabilmesi için en az %51 vergi ve sigorta desteği gerektiğini vurguladı.
Sanayiciler uyarıyor: “Destek olmazsa asgari ücret 100 bin TL bile çözüm olmaz”
Tekstil fabrikası sahibi Serdar Dalkıran, işverenlerin desteklenmemesi halinde ücret artışlarının hiçbir anlam ifade etmeyeceğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Asgari ücret 100 bin lira bile olsa çalışacak firma bulamazlar. Çünkü maliyetler yüzünden firmalar yurt dışına kayıyor.”
Dalkıran, işveren üzerindeki vergi ve SGK yüklerinin azaltılması hâlinde maaş artışının sürdürülebilir olabileceğini söyledi:
“Vergide bir düşüş, sigortanın en az yüzde 50’sinin karşılanması somut bir adım olur.”
Çalışanların ortak görüşü: “30 binin altı geçindirmez”
“Asgari ücretli bir çalışan bence ölü bir insandır. (…) 22 bin lira ile üç çocuğa bakılmaz. Bana göre 40’ın üzeri bile olsa kaldırmıyor.”
Bir başka tekstil işçisi Esra Turan Taylan, Diyarbakır’daki kira fiyatlarına dikkat çekerek:
“Bugün kiralar minimum 15 bin lira. 30 bin üstü bir rakam istiyoruz. Bir tekstil işçisinin tatile gitmeyi bile düşünemediği bir sistemde refah seviyemizin yükseltilmesi lazım.” dedi.
Zelal Çiftkuran ise beklentiyi net şekilde açıkladı:
“En az 35 bin lira olması lazım. Bunun altı geçindirmez.”
Asgari ücret için tablo netleşiyor: Ortak talep “destek + adil zam”
Düzenlemenin aralık ayında şekillenmesi beklenirken, masada konuşulan rakamlar ve talepler şimdiden tartışmaların seyrini belirlemeye başlamış durumda.