2023’te yapay zeka teknolojilerinin yaygınlaşmasının etkisi: Dini ve sosyal kaygılar
2023 yılı, ChatGPT başta olmak üzere üretken yapay zeka araçlarının piyasaya sürülmesine ve genişletilmesine tanık oldu.
Yapay zeka ve metaveri programlarının ve araçlarının kullanımının yaygınlaşması dini ve sosyal kaygıları artırdı. Bu durumun, önümüzdeki 2024 yılında tartışmanın odak noktası olması bekleniyor.
2024 yılında tartışmalara yol açması beklenen bu krizlerden bazıları:
NEFRET VE YALANLARIN YAYILMASI
BM Genel Sekreteri António Guterres, dünyanın dijital alanda nefret ve yalanların yayılmasının yarattığı "ağır uluslararası zararla" yüzleşmesi gerektiğini belirtti. Yapay zekanın, özellikle de üretken yapay zekanın yeni imajına dair uyarı olarak alarm zillerinin çaldığına dikkat çekti.
Bu teknolojilerin tasarımcıları yapay zekayı, nükleer savaşa benzer şekilde insanlık için tehdit oluşturan varoluşsal bir tehdit olarak tanımladı. Guterres, tasarımcıların uyarılarının ciddiye alınmasının önemini vurguladı.
PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR
Yapay zeka insanların duyusal yeteneklerini geliştiriyor ve bu da onların diğer insanlarla olan etkileşimlerinden kopmalarını artırıyor.
Bu gelişme, özellikle eğlence amacıyla yapay zeka teknolojilerine aşırı derecede başvuran gençler için, gerçek hayattaki iletişim becerilerinin giderek daha fazla kaybolmasına yol açacak gibi görünüyor.
Guterres, bunun tüm nesilde psikolojik bozuklukların ortaya çıkmasına, teknolojiye ve robotlara bağımlılığın hızlanmasına, temel değerlerden vazgeçilmesine ve belki de onlara olan inancın yitirilmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
AHLAKİ KRİZLER
Yapay zeka ve sanal gerçeklik teknolojilerinin gelişimi ve buna bağlı olarak sanal gerçeklikte suçların ve yasaklı konuların işlenmesi, önümüzdeki yıl en çok tartışılacak noktalar arasında yer alacak.
Belki de bu dosyayı gündeme getiren “Horizon Worlds” oyundaki taciz olayı olmuştur. Olay, siber uzayda işlenen ahlak dışı suçların cezası konusunda din adamları ve yasa önünde tartışma başlattı.
DİNİ İLKELER
Bu yılın başında Papa Francis, Yahudilik ve İslam temsilcileriyle iş birliği içinde "Roma Belgesi"nin imzalanması sırasında yapay zeka beklentilerinin karşı karşıya olduğu büyük zorluklardan bahsetti.
Katolik Kilisesi tarafından 2020 yılında başlatılan ve aynı zamanda hükümetlerin ve büyük teknoloji şirketlerinin temsilcileri tarafından da imzalanan bu belge, yapay zekanın tasarımı, geliştirilmesi ve dağıtımında etik bir yaklaşımı teşvik etme taahhüdünü ifade ediyor.
Neil MacArthur, "Yeni Bir Din Biçimi Olarak Yapay Zeka İbadeti" başlıklı yakın tarihli bir makalede, yapay zeka programlarının ürettiği yeni ibadet veya hürmet biçimlerinin ortaya çıktığı hipotezini öne sürdü.
Bu araştırmanın bir parçası olarak MacArthur, programa dini sorular sorduğu ve ondan kutsal bir metin yazmasını istediği ChatGBT'i denedi ve program buna şu düzenli ifadeyle yanıt verdi: "Ben hiçbir inancı olmayan bir robotum."
Ancak yeni bir inancı vaaz eden bir peygamber hakkında bir oyun yazması istendiğinde program, sevgi ve barış hakkındaki öğretilerini takipçilerine duyuran bir peygamber hakkında bir oyun hazırladı.
MacArthur şöyle açıkladı: "Metin ilgimi çekti. Elbette şirketlerin aldığı önlemlere bakılmaksızın insanların yapay zeka modellerinden benzer içerik oluşturulmasını talep etmesi kolaylaşıyor. Yapay zeka, internette mevcut olan tüm dini metinler ve din tartışmaları üzerine eğitilmiş."